Pınarbaşı mahallesinden başlayan yürüyüşümüz tırmanış şeklinde devam ettikçe İzmir’in beton yığını manzarası da alabildiğine genişliyordu. Uzaklarda Yamanlar ve Çatalkaya zirveleri körfezi kaplamış sis üzerinden çok güzel gözüküyor. Daha yukarılarda Rasathane binaları ve Teleskop manzaralarını izleyerek yürüdük.
Kurutepe zirve konisine hakim boyunda öğle molası verdik. Tepenin arkasında Nif’e kadar derin vadiler var. Derelerin sesi vadilerde çınlıyor ve yer yer minik şelaleler. Bu seslere kuş cıvıltıları da eklenince manzara tamamlanıyor.
Dönüş daha ziyade iniş şeklinde geçti. Orman, vadiler, dereler ve derecikler, tepelerde sisler ile “Kaçkar Manzaraları” dedirten görüntüler eşliğinde, yağan yağmura da fazla aldırmadan yürüdük. Dere geçişlerinin zorluğunu dikkate alan rahberimiz Göktepe yerine Kaynaklara ulaştırdı bizleri. Her bakımdan doyurucu güzel bir “Dağ Yürüyüşü” oldu.
Aşağıda çektiğim fotoğraflardan bir demet sunuyorum. İyi seyirler.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
Oral Büyükyoldaş’ın ve Mustafa Çetin Tokatlı’nın fotoğraflarından eklenti yapıldı.
Bir etkinliğin düşündürdükleri ve
insanın ” – anotomi- fizyoloji ” si ile ilgili olarak dağ/ doğa yürüyüşleri yapanların dikkate alması gereken önemli noktalar:
1.
Dağ yürüyüşlerinde sopa veya baston kullanmanın önemine inanıyor muyuz?
2.
Dağ yürüyüşlerinde ( dize kadar kar zemin olmadıkça ) nasıl yürüyüş ayakkabısı ve/ veya bot kullanmalıyız?
3.
( 1. ve 2. maddeler ışığında ) insan vucudunun dengesini sağlayan anotomik komplex yapı içinde ayak tabanının ve ayak bileklerinin önemi nedir ? olayın fiziksel ve anotomik irdelemesi
nasıl olmalıdır ?
4.
3. maddedeki önemler üzerinde iyi ve bilinçli bir fikir sahibi olmayan bir tracking yürüyüşçüsünü nasıl tehlikeler bekleyebilir ? Ve bu tehlikelerin alt ve üst uçları nereden nereye uzanır ?
5. Dağ veya doğa yürüyüşü yapanlara verilen ve verilmeyen eğitimlerin getirdiği ve götürebilecekleri nelerdir.?
şinasi arkadaşım , son yürüyüşümüzde yaşadığımız önemli bir olayı yaşayan arkadaşları arkadaşları darıltmamak endişesi ile alıp masaya yatırmadığını, belki de bunu bana bıraktığını düşünüyor ve durumdan vazife çıkararak bu vazifeyi severek üstleniyorum…
Bizler eğer kendisine saygı duyan , iyi eğitim almış . gerçek anlamda bir aydın isek o zaman bu sıfatın gereğini yerine getirmek de bizlerin kaçınılmaz görevi olur..Bu görev bizim e sorumluluk duygumuzun yine bize emrettiği bir görevdir.
bu çerçeve içinde hazırladığım düşünceleri dile geirtmek için bizlere sitende bıraktığın 2000 kelimelik alan son derece az …
eğer gereken yeterli yeri verir isen önemli gördüğüm ve yukarıda 5 maddede sıraladığım çerçeve içinde sitene ve sitene giren kişilere yararlı olacağını düşündündüklerimi aktaqrmak istiyorum..
Merhaba Temel,
Bunun bir yolu arka arkaya yorum yollamaktır.
Diğeri de bana yazını mail ekinde, örneğin word dosyası olarak gönderirsen “Konuk Yazar” gibi bir başlıkla yazının tamamını yayınlarım.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, aktarılan bilgilerin evrensel dağcılık bilgilerine uygun olması gerekir. Böylece okuyana yaralı olabiliriz. Zaten bunların önemli bir kısmı herhangibir doğa sporları kulübünün sitesinde kolayca bulunabilecek bilgilerdir. Bilgiler var aslında; önemli olan insanların doğru bilgilere ihtiyaç duyma bilincidir.
BENİ ARAŞTIRMA KONUSU HALİNE GETİRİP AKEDEMİK KARİYERİNİ YÜKSELTME GAYRETİ İÇİNDE OLAN SEVGİLİ TEMEL ABİME BAŞARILAR DİLİYORUM
Çetin Kardeşim ;
Şinasi kardeşim, sitesinde hakkaniyetli davranır.Herkese eşit mesafede durur ve arkadaşlarının sitesinde yazmak istediklerine belli bir ölçü içinde yer verir.geçmişte de bunun güzel örneklerini vermiştir.
Arkadaşları da sitesine yazarken , onun bu tutumunu hiç bir zaman istismar etmeye kalkmazlar.Şimdi ben de yazdıklarımla umarım yine Şinasi kardeşimin sitesinde uyguladığı hoşgörü sınırları içinde kalarak , Çetin’ in bana şaka yollu da olsa doğrudan “karşılama “yapmasına cevap verme hakkımın doğduğunu, benim gibi düşünerek bu satırlarlarımla , sitesinde cevap hakkımı kullanmamaı sağlayacaktır diye umuyorum.
Çok gereksiz ve aşırı bir alınganlık göstermişssin Çetin kardeşim. Ve bana da , epey biraz kırıcı olmuşsun.Ama ben öyle kolay kolay kırılmayacak kadar sağlamımdır, merak etme… Hele hele dağcılara ve dağda yürüyenlere(!) karşı…
Ben dağda yürürken -tanıdığın mizacım üzre – kimsenin düşmesini yaralanmasını arzu etmediğim için, bir yaşanmış olay üzerine düşünüverdiklerimi düşündürücü sorular halinde sıralamak ve düşündürmek istedim ki ; düşünen insan daha az hata yapar, daha az zarar görür dedim.
Ne senin adını ,ne de olayını kullanıp kimseyi de incitmeyi ve onları kullanarak da y bir akademik kariyer terfi hattı kurmayı düşünmedim.aklımın ucundan bile geçirmedim.
zaten akademik kariyer terfi gibi bir amacım olsaydı ,bunu çok da fazla ideal yapmadığım mesleğimde değil , esas ilgi odağım olan insan üzerinde , tıp tahsili üzerinde akademik eğitim aldıktan sonra , akademik terfiye merak salardım.Oysa ki cerrahpaşa tıp kazandığım halde gitmedim.eğer gitseydim hem akademik kariyerimi ilgi duyduğum bir alanda yükseltir hem de bugünkü gibi gönül zengini değil , hem gönül ,hem de cep zengini olurdum.onun için hakkımdaki iddialı yargında çok yanılarak duvara tosladığını kibarca söylemek isterim.
tüm dağcılar ve dağda yürüyenleri olduğu gibi seni de gözlerinden öper sevgilerimi iletirim.