DOĞADA BİR YILLIK SERÜVEN(!)
Doğadaki 1 yıllık serüvenimiz eşim Ayşen ile birlikte 24 Mart 1991 tarihinde Emiralem’den Karagöl’e gidip geldiğimiz ilk doğa yürüyüşümüzle başladı. Doğa sporları etkinliklerimizin toplam sayısı, 6 Ocak 2002 tarihinde katıldığımız Buca-Kırıklar’dan Torbalı-Bozköy yürüyüşü ile 365’e ulaşmıştır. Bu demektir ki yaklaşık 11 yılın 365 gününü, veya bir başka deyişle 11 yılın 1 yılını doğada yaşanmışız. Bu bir yılın 78 gecesi de çadırlı kamp olarak doğada gecelemedir.
Yazımın başlığındaki ünlem işaretini “serüven” kelimesinin yanında özellikle kullandım. Zira doğada yaptığımız etkinlikleri bir serüven olarak görmediğim gibi serüven olarak da düşünülmemesi gerektiğini elime geçen her fırsatta açıklamaya çalışırım. Çünkü doğada yaptığımız her türlü etkinliği, uygun dağcılık donanımları ve evrensel doğa sporları kuralları çerçevesinde yaparak karşılaşılabilecek tehlikeleri en aza indirmeye çalışıyoruz. Böylece kendimize ve çevremize hiç zarar vermeden hem doğadaki misafirliğimizden en fazla zevki alıyoruz, hem de bedensel olarak spor gereksinimimizi karşılıyoruz. Doğada yaşamın son derece doğal kuralları vardır ve biz doğa kaçkınları bu kurallara uymak zorundayız. Orada istediğimizi yapmakta asla özgür değiliz. Bizler ancak kendi ortamımızda yani şehirlerdeki sıcak ve soğuktan korunduğumuz evlerimizde, beslenme ve örtünme gereksinimlerimizi karşıladığımız çarşılarda, eğitim ve tıp hizmetleri aldığımız kurumlarda, çalışma ve sosyal ortamlarda özgürlüğümüzü yaşayabilmekteyiz.
Gençlik, üniversite, iş hayatı, evli ve çocuklu yıllarımızın geçtiği Ankara’dan 1981 yılında İzmir’e gelirken hep yinelediğimiz parola “Mavi Körfez, Yeşil İzmir” idi. Ama İzmir’deki ilk yıllarımızda bunu hiç yaşayamadık; hele körfezi hiç mavi göremedik. Şimdilerde körfezi kurtarma çalışmalarında biraz yol alındı da gelecekte mavi bir körfez görebileceğimiz ümitlerini beslemeye başladık. Peki “Yeşil İzmir” neredeydi? Bırak yeşillikleri şehrin içinde doğru düzgün bir şehirleşme belirtileri bile yoktu. Hayalimizdeki İzmir adeta büyük bir Anadolu Kasabası gibiydi! Geldiğimizden beri Konak meydanında inşaat çalışmaları hiç bitmedi. Bana öyle geliyor ki öleceğim-gideceğim şu Konak meydanının bitmiş halini bir türlü göremeyeceğim! Daha en merkez noktasının işlerini bitiremeyen bir kent yönetimi diğer yerlerdeki işleri ne zaman bitirecek? Bu şehir ne zaman, “Yeşil İzmir” nitelemesini hak edecek? Hep ümitsizce bu soruyu sordum kendi kendime. En sonunda hiç ummadığım bir zamanda bu sorumun yanıtını aldım: İzmir zaten yeşilmiş, ama bizler bu yeşili göremiyormuşuz! İzmir’in çevresi ormanlarla kaplı, körfezin çevresindeki tepelerin, dağların hemen arka yüzlerinden itibaren ormanlar başlıyor. Hele Balçova, Narlıdere, Gaziemir, Bornova taraflarında evler biter bitmez ormanların içindesiniz!
İşte bu güzellikleri yukarıda yazdığım ilk doğa yürüyüşü yaptıktan sonra gözledim. Ve ondan sonra da hemen her hafta sonu doğa yürüyüşlerine katılarak İzmir’in yeşil denizlerinde doğanın güzelliklerini yaşadık. Daha Şubat ayında başlayan Bahar aylarında çeşit çeşit kır çiçeklerinin, bahar dallarının güzelliklerini, ormanların yeşilinde çınlayan yaban kuşlarının ötüşmelerini, kış aylarında yağmur ve fırtınanın hırçınlıklarını yaşadık, az sayıda olsa da Bozdağ’da, Dededağı’nda, Nif’te karlı günler geçirdik. Bu güzellikleri ömrümüzün sonuna kadar yaşamak istiyoruz. Hem o kadar çok istiyoruz ki şöyle anlatmaya çalışayım: Hafta ortasına doğru Pazar günü için günleri saymaya başlıyoruz. Sürekli hava tahminlerini takip ediyoruz. Pazar gününü adeta iple çekiyoruz. Eğer bir şekilde bir Pazar günü doğa yürüyüşü yapamamışsak sonraki hafta sanki çok uzun bir süredir doğadan ayrı kalmışız gibi bir hüzün kaplıyor içimizi! Birkaç gün süren doğa etkinliklerinden sonra ise sanki çok uzun süredir doğada kalmışcasına doygunluk hissediyoruz. Ama ilginçtir, nasıl bir doygunluksa bu daha döner dönmez hemen bir sonraki etkinliğin programlarını konuşmaya başlıyoruz. Hep söylenir bir tutkudur dağcılık diye, o kadar doğru ki!
Yaptığım tüm etkinlikleri doğa ve dağcılık sporları, geziler, hafta içi bireysel spor çalışmalarımı düzenli olarak kaydederim. Kaydetmekle kalmam günübirlik doğa yürüyüşlerini 2 sayfa ve birkaç günlük etkinlikleri de 5-10 sayfa yazarım. Daha ziyade günce şeklinde kaleme aldığım bu yazılarda özel anılarımı ve beni etkileyen noktaları da anlatırım. Bu yazılarda çok çeşitli detaylar vardır. Yolculuk notları, konaklama koşulları, yükseklik bilgileri, yemek tarifleri, hareket saatleri, katılan kişiler v.b. İşte bu notlardan yararlanarak 11 yıl boyunca yaptığım tüm etkinliklerin detaylarını kaydettiğim için istediğimde geriye dönüp bu anıları tazeliyorum. Böylece hem adeta o günleri gene yaşıyorum hem de, hatta daha önemlisi benzer etkinlikleri yapacağımızda o bilgilerden yararlanıyoruz.
Doğada geçen bu 365 günün kısa bir değerlendirmesini yapmak istiyorum. Her şeyden önce şunu belirtmek istiyorum, tabi ki doğa sporlarına devam edeceğiz. Ve bir sonraki 365’inci günümüzü ne zaman ve nerede kutlayacağımızı da çok merak ediyoruz.
Doğadaki 1 yıllık serüvenimizin bazı detaylarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu 365 günün 272 tanesi doğa yürüyüşüdür ve 47 A yürüyüşü, 199 B Yürüyüşü, 26 C Yürüyüşüdür. Bu yürüyüşlerde en çok gittiğimiz dağlar olarak Yamanlar Dağı 41, Nif Dağı 38, Dumanlıdağ 29, Mahmut Dağı 20, Bozdağ 15, Spil Dağı 14 ve Dededağı 14 bulunmaktadır.
Yüksek Dağ Etkinliklerinin toplamı 53 gündür. Bunların belli başlıları Akdağ-Çivril, Akdağ-Gömbe, Aladağlar-Trans, Baba Dağı, Barla Dağı, Bolkar Dağı, Çal Dağı, Dedegül Dağı, Kaçkarlar-Mezovit-Dilber Düzü-Verçenik Yaylalar Trans, Kızlar Sivrisi, Tahtalı Dağı ve Uludağ-Trans sayılabilir.
Doğa Yürüyüşleri ve Yüksek Dağ Etkinleri dışında kalan etkinlikler ise Çadırlı Kamplar, “Kafa Kampları” dediğimiz deniz kampları, otel konaklamalı gezilerdir ki bunların içinde etkinlik yapılanların toplamı da 40 gündür. Çadırlı kampların 4 tanesi eğitim kampı olmak üzere toplamı 29 gündür. Eğitim Kampları Yamanlar-Örnekköy ve Bozdağ-Mermeroluk Kamplarıdır. Diğer Kamplar arasında Bafa Gölü, Çıfıt Kalesi, Yedigöller, Mahmut Dağı, Kozak Yaylası ve Gökova, Kabak Koyu, Marmaris, Olimpos Deniz Kampları ile Afrodisyas ve Köprülü Kanyon Rafting Kampları yer almaktadır.
İşte bizim 1 yıllık doğa etkinliklerimizin genel dökümü böyle. Şimdi ikinci 1 yıllık serüvene başladık. Umarım onun dökümünü de sizlerle paylaşmak olanağı bulurum. Biz bu spora kırklı yaşlarımızda başladık. Bizden çok daha önce başlayan genç arkadaşlarımızın kim bilir ne kadar çok unutulmaz anıları olur. Bu vesile ile, bu yazımı okuyan herkese iyi etkinlikler diliyorum ve yaptıkları etkinlikleri tüm detayları ile yazmalarını öneriyorum. Kuşkusuz bu anıları ve kayıtları da bizimle paylaşırlarsa çok mutlu oluruz.
(04.03.2002)
TERÖRİST(!) YÜZÜCÜNÜN DUMANLIDAĞ ZİRVE ETKİNLİĞİ – 19 Haziran 1994
Petkim Aliağa Lojmanlarında yaşadığımız 1981-2003 yılları arasındaki 22 sene boyunca Petkim Çayağzı Plaj tesislerinden çok yararlandık. Hem pırıl pırıl derin ve serin sularında yaz ayları boyunca yüzdük, hem de piknik alanı ve lokantalarında ailecek dostlarımızla beraber keyifli günler yaşadık. Özellikle yüzme yaz sonuna kadar her gün yaptığımız temel spor aktivitesi oldu. Öncesinde koşu ve dağcılıkla “Siyabospor” için gerekli puanları toplarken, yaz aylarında puanları Çayağzı koyunun iki ucundaki iskeleler arasında yüzerek biriktiriyordum. Doğal olarak Ayşen ve çocuklar yüzmelerini çok güzel geliştirdiler. Bu sırada bizleri ziyarete gelen dostlarımız da iyi yüzücüler oldular. Hatta Çayağzına birlikte geldiğimizde “Yunuslar geldi!” diye takılanlar oluyordu.
Petkim Proje kısmındaki görevim gereği birlikte çalıştığımız yabancı uzmanlarla güzel anılarımız oldu. Ayrıca spor sevenlerle birlikte koştuk, Çayağzı’nda yüzdük. Yüzmeyi sevdiği için Çayağzında en çok beraber olduğum bir Alman uzmana şöyle dediğimi hatırlıyorum:
“Yaz boyunca burada yüzenler arasında beni ve Ayşen’i görebilirsiniz. Şayet o gün iki kişi yüzüyorsa muhtemelen onlar bizizdir. Eğer bir kişi yüzüyorsa o benimdir!”
Bu girişten sonra yazımın başlığındaki anıma geçebilirim artık. 1994 yılının bir yaz günü, 18 Haziran Cumartesi, gene Petkim Çayağzı Plaj tesislerindeyiz. Güneşli ve çok sıcak bir gün, plaj kalabalık. Herzamanki gibi plajın sağ tarafındaki iskeleden başlayarak karşı iskele hizasına kadar yüzdükten sonra tekrar iskeleye çıkıp duşa doğru yöneldiğimde, iskelede güneşlenmekte olan guruptan biri arkamdan şöyle seslendi:
” Başın suyun içindeyken nasıl nefes alıyorsun?”
Biraz alaycı bir ses tonuyla söylenmiş gibi hissetmeme karşın, aslında gerçekten de merak ettiği için sorduğunu kabul ederek, geri dönüp soruyu soran kişiye yüzme sırasında nasıl nefes alındığını anlatmaya başladım. Denizden henüz çıktığım için daimi gözlüğüm takılı olmadığından beni dinleyen gruptakilerin yüzlerine dikkat edemiyordum. Nefes almayı anlattıktan sonra yüzmenin temel hareketlerini de göstererek, neredeyse onları sorduklarına pişman edercesine, iyice ayrıntılara girdim. Sonunda anlattıklarımı denemelerini ve başlangıçta kolayca yapamasalar da zamanla bolca egzersiz yaptıktan sonra başarılı olacaklarını belirterek yanlarından ayrıldım.
Günün kalan kısmını da Çayağzı tesislerinde geçirdikten sonra fazla gecikmeden eve döndük, zira ertesi gün Dumanlıdağ’da oldukça zorlu bir dağcılık etkinliği yapacaktık. Program şöyle: Aliağa Karakuzu köyünden Dumanlıdağ zirvesine çıkılacak ve Güney yönünde devam ederek Yanık Köy’de trans etkinliğini bitirilecek. Bu sıcak mevsimde zirve etkinliği ve trans, İdadik ölçülerine göre tipik bir C yürüşü olacak.
Yusuf Çilengir, Zafer Gürhan, Faik Saray ve Ayşen’le toplam 5 kişiyiz ve sırt çantalarımızla bir otomobile sığabiliyoruz. Trans etkinliği sonunda kullanmak üzere Yanık Köyü’ne bir otomobil bırakılacak. Bu nedenle sabah 5:30’da Yusuf ve Zafer’le Petkim Siteleri’ndeki Aliağa SSK Hastanesi önünde buluştuk. Onlar otomobil bırakmak için Yanık’a gittiler, biz de Faik’i almaya gittik. Saat 6:30’da Petkim Camisi önünde benim “flaşa” doluştuk ve Karakuzu’ya yöneldik.
Saat 7 gibi Karakuzu içine flaşı bırakıp, köyün içinden yürüyüşü başlattık. Henüz sabah olmasına karşın hava çok sıcak. Çantalarımızda yeteri kadar su var diye düşünüyoruz. Güneş ve sıcak için şapka ve kıyafetlerimizi ayarladık. Önce oldukça dik olarak başlayan yürüyüşle yarım saat sonra Kartalkaya tepesinde ilk molayı verdik. Karşımızda Güzelhisar Baraj Gölü, tarihi Tisna bölgesi ve daha ileride Aigai tümülüsü. Karakuzu aşağılarda kaldı. Güneye doğru devam ederek yürüyüşü sürdürdük ve biraz sonra güzel bir çeşmeye geldik. Suyu bize çok lezzetli gelen çeşme 1989 yılında yapılmış. Burada karşılaştığımız bir çoban geçen sene de bizi burada gördüğünü söyledi. Ogünkü 6. Dumanlıdağ etkinliğimdi ki bunun 3 tanesinde zirve yapılmıştı. Bugün kayıtlarıma bakıyorum da 13’ü zirve etkinliği olmak üzere 49 defa Dumanlıdağ’a çıkmışım.
Çeşmede fazla oyalanmadan devam ettik ve saat 10 gibi Dumanlı zirvesine ulaştık. Kışın gelenler için lazım olur diye kulübeye birkaç odun bıraktıktan sonra hemen zirvenin dibindeki bir ağaçcığın güneşinde(!) öğle molası verdik. Bu ara Yusuf’la Zafer zirvedeki kuyuyu aramaya gittiler. Çantamızda getirdiklerimiz yiyecekleri yerken bir yandan da dürbünle çevreyi inceledik. Yaklaşık 20 km uzaklıkta Çatalkaya, 60 km mesafede Karaburunu gördük. Buradan Petkim Lojmanlarını ve misafirhaneyi de görebiliyorduk.
Tekrar yola çıkmadan önce Faik ve Zafer’le kuyuyu görmeye gittik. Bir dağın zirvesinde bir kuyu olması çok hoş bir şey. Kuyu yaklaşık 4-5 metre derinliğinde. Bir pet şişeden yapılmış kova ile su çektik, buz gibi soğuk. Kuşlar içsin diye çevredeki kayaların çukurlarına döktük.
Zirveden ayrıldığımızda saat 11:30 olmuştu. Güneye yöneliyoruz ve sırttan inişe geçtik. Bir süre sonra Çukurköy gözüktü. Köyün evleri ve köyün bitişiğindeki ağaçlıklı düzlük yemyeşil. Ön taraftaki gölet kurumuş ve ortada küçük bir havuzcuk kalmış. Havuzcuğun hemen dibinde bir tane ağaç duruyor! Manzara çok hoşuma gitti: Yazın sıcağı ile kavrulmuş çıplak Dumanlı tepeleri arkasında yeşil bir vaha içinde kırmızı kiremitli evler, ağaçlar ve bitişiğinde tek bir ağacın nöbet tuttuğu bir havuzcuk! Fotoğraf makinemi evde unuttuğuma çok üzüldüm. Buradan bir daha geçtiğimde bu manzarayı çekmeye karar verdim.
Yürüyüşe devam ederek Dumanlıdağ sırtlarını geçerek aşağılara inmemize karşın Yanık Köye ulaşmamız için hala önümüzde bir sırt var. Artık belirgin bir patika olmadığı için taşlık dikenli zeminde zorlanıyoruz. Bir süre bir dere yatağından gittik. Buralarda pek çok balkan savaşları verdik! Neyse ki artık Yanık Köy gözükmeye başladı. Ancak bir türlü yol bitmiyor. Ayşen iyice yoruldu, yüzü kıpkırmızı. Suyumuz da bitince iyice bezdik ama yapacak bir şey yok, yürümeye devam ediyoruz. Karşıdan Neontikos harabelerini görüyoruz. Yürüdükçe mezar kalıntıları, kesme taşlar ve insan yapısı örülü duvar döküntülerine rastlıyoruz. Buralar muhtemelen Neontikosun nekropolu. Daha aşağılarda dere yatağı da kayboldu. Dikenli taşlar arasında yol alıyoruz. Dikenlere takıldıkça iyice canımız yanıyor. Sıcak, susuzluk, yorgunluk hepimizi bunaltmış vaziyette. Ayşen söylenmeye başladı. Sırt çantasını aldım ki biraz daha hızlı yol alabilelim diye. Sonunda saat 15:30 gibi köye vardık. Cami avlusunda su içtik, yüzümüzü yıkadık. Ayşen de pantalonunu sıyırmış, dikenlerden çizilmiş bacaklarını suyla yıkayıp rahatlamaya çalışıyor. Bu ara çevredeki köylüler dehşetli şaşkınlık içindeler!
Oyalanmadan Zafer’in arabasına bindik ve yola çıktık. Ayşen uyuyakaldı. Herkesi Petkim Lojmanlarında bıraktıktan sonra Zafer beni tekrar Karakuzu’ya getirdi. Flaşın yanında 2 jandarma bekliyor. Onlara aldırmadan arabama binecektim ki bana kıpırdamadan aracın yanında durmamı söylediler. Çok şaşırdım ama denileni yaptım. Gelip üstümü aradılar. Zaten yaz sıcağında bir askılı penye ve kısa pantolonluyum, dağ ayakkabılarımla spor bir kıyafet. Beni aradıktan sonra bir tanesi telsizle beni hayretler içinde bırakan şu şözleri söyledi komutanına:
“Komutanım, teröristlerin biri kaçtı şöförü yakaladık”.
“Haydaa, ne teröristi ne şöförü, biz dağcıyız, yani sporcuyuz” gibilerinden birşeyler söylemeye çalışırken jandarmalar bana konuşmamamı tembih ettiler. Aralarındaki konuşmalardan sonra bir kararsızlık geçirdiler ve beni Karakuzu Muhtarlığına götürdüler. Önde ben arkada 2 jandarma muhtarlığa geldik ki muhtar İzmir’e gitmiş. Odanın ortasında oturuyorum, etrafımda ve pencerelerde köylüler doluşmuş, sessizce izliyorlar. Bu ara jandarmalar habire telefon ve telsiz konuşmaları yapıyorlar. Sonunda beni tekrar flaşın yanına götürdüler ve kendileri arkaya oturdular. Köy kalabalağı arasından yola çıktık. Gittiğimiz yer hemen Aliağa Petkim B Kapısı yanındaki Jandarma Karakolu. Beni koridora oturttular ve kayboldular. Birazdan biri geldi ve komutanlarının teftişte olduğunu, beklememi söyledi. Ben de eve telefon edip burada olduğumu bildirmek istediğimi söyledim. Durumu Ayşen’e anlattım ve Zafer’i göndermesini istedim.
Karakolda beklemem komutanın gelmesiyle sona erdi. Komutanın tekmille huzuruna çıkan jandarma kapının arkasında kayboldu. Bir süre sonra
kapı açıldı ve jandarma içeri girmemi söyledi. Kapıdan girince büyük uzunca bir odanın dibindeki masada bir subay bana doğru bakıyor. Arkasındaki pencereden gelen ışıkla yüzünü seçemiyorum ama yarı yolda komutan bağırdı:
“Ya sen miydin yakaladıkları terörist? Hele gel otur, sen beni tanımadın mı?”.
“Hayır” diyerek şaşkınlıkla oturdum. Komutan hemen devam etti:
“Yav sen dün bize yüzme dersi verdin ya Petkim plajında! Hay Allah, köylüler sizi terörist sanmışlar, ihbar ettiler. Silahlı 4 adam bir kadın sabah dağa doğru gittiler dedikleri için mecbur kaldım devriye çıkarttım, sizi bulamayınca aracın başına 2 er bırakıp sizi beklettik” demez mi! Mesele anlaşıldı ve tatlıya bağlandı. Komutan Alaattin Bey çay ikram etti. Bu ara köylülerden çok şikayet etti. Devamlı asılsız ihbarlar yapıyorlarmış. Daha sonra Zafer de gelince çayları tazeleyip sohbeti iyice koyuştırdık. Bundan sonra bu yöreden herhangi bir dağa çıkarsak bir gün önce haber vermemizi istedi.
Komutanın yanından ayrılırken bir gün önce üşemeden yüzme dersi vermiş olmam ne kadar isabetli olmuş diye düşünüyordum. Ne demişler, iyilik yap denize at..
Aşağıda bugüne kadarki Dumanlıdağ etkinliklerimin dökümünü veriyorum:
No | Tarih | Parkur | Rehber | |
5 | 2 Haziran 1991 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Kani Çelikel | |
69 | 27 Haziran 1993 | DUMANLIDAĞ-Menemen Türkeli,Tilki Kayalığı,Keçi Kayalığı | Zafer Gürhan | |
71 | 8 Ağustos 1993 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Karahasan,Zirve | Zafer Gürhan | |
74 | 19 Eylül 1993 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Çıtak,Zirve | Zafer Gürhan | |
94 | 20 Şubat 1994 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Kani Çelikel | |
109 | 19 Haziran 1994 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Zirve,Yanıkköy | Zafer Gürhan | |
111 | 10 Temmuz 1994 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Karahasan,Zirve | Zafer Gürhan | |
112 | 17 Temmuz 1994 | AİGAİ-Çaltıdere Kalabak,Aigai,Apollo Tapınağı | Zafer Gürhan | |
133 | 19 Şubat 1995 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Kani Çelikel | |
140 | 11 Nisan 1995 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu 3 Çeşme | Yusuf Çilengir | |
145 | 18 Haziran 1995 | AİGAİ-GÜZELHİSAR Barajı,Aigai Antik Kenti | Zafer Gürhan | |
150 | 20 Ağustos 1995 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Zirve | Zafer Gürhan | |
151 | 3 Eylül 1995 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Zirve | Zafer Gürhan | |
152 | 10 Eylül 1995 | DUMANLIDAĞ-Menemen İğnedere,Yumurtepe,Temnos | Zafer Gürhan | |
153 | 17 Eylül 1995 | DUMANLIDAĞ-Menemen Türkeli,Tilki Kayalığı,Keçi Kayalığı | Zafer Gürhan | |
154 | 24 Eylül 1995 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Turgutlu Tepesi,Gölcük | Zafer Gürhan | |
178 | 9 Nisan 1996 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Yurtaşlar,Samurlu,Karahasan | Yusuf Çilengir | |
184 | 20 Haziran 1996 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu | Şinasi Yüksel | |
210 | 24 Kasım 1996 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Çıtak,Zirve,Hatundere (20km.) | Zafer Gürhan | |
251 | 7 Aralık 1997 | DUMANLIDAĞ-Yeni Şakran Aigai Antik Kenti (10km.) | Zafer Gürhan | |
274 | 27 Eylül 1998 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Türkmen Köyü,Suuçan Şelalesi | Zafer Gürhan | |
307 | 26 Aralık 1999 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Zirve | Zafer Gürhan | |
311 | 30 Ocak 2000 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,”Kavea” Zirve (18km) | Zafer Gürhan-Ş.Yüksel | |
316 | 26 Mart 2000 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Şelale,İğdedere (18km) | Zafer Gürhan-A.Dağlı | |
322 | 7 Mayıs 2000 | DUMANLIDAĞ-Şakran Yunt Dağı Köseler, Aigai (14km) | Zafer Gürhan-A.Dağlı | |
325 | 18 Haziran 2000 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu,Akçakeseli,Zirve,Karahasan | Yusuf Çilengir | |
326 | 22 Haziran 2000 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu,Akçakeseli Çeşmesi | Yusuf Çilengir | |
327 | 6 Ağustos 2000 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu,Akçakeseli Çeşmesi | Şinasi Yüksel | |
334 | 5 Kasım 2000 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu,Akçakeseli Çeşmesi | Yusuf Çilengir | |
349 | 29 Nisan 2001 | DUMANLIDAĞ-Petkim Yurtaşlar,Samurlu,Yarendağ | Yusuf Çilengir | |
354 | 3 Haziran 2001 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Zirve | Yusuf Çilengir | |
377 | 29 Aralık 2002 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,”Kavea” Zirve (16km) | Zafer Gürhan-Ş.Yüksel | |
378 | 19 Ocak 2003 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu | Cemil Aktürk | |
380 | 9 Şubat 2003 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Çıtak,Zirve,Hatundere (20km.) | Zafer Gürhan | |
381 | 23 Şubat 2003 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Dumanlı Dağı(Kale) | Cemil Aktürk | |
449 | 16 Nisan 2006 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Şelale,İğdedere (18km) | Zafer Gürhan | |
457 | 25 Kasım 2007 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Temel Tarcan | |
459 | 9 Mart 2008 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Temel Tarcan | |
461 | 20 Nisan 2008 | ÇUKURKÖY-Çukurköy, Dereboyu Şelale Yolu | Temel Tarcan | |
464 | 19 Ekim 2008 | DUMANLIDAĞ-Petkim Yurtaşlar,Samurlu,Yarendağ | Yusuf Çilengir | |
471 | 18 Ocak 2009 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Temel Tarcan | |
473 | 1 Şubat 2009 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Temel Tarcan | |
474 | 15 Mart 2009 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Demirhan Saatçi | |
476 | 12 Nisan 2009 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Demirhan Saatçi | |
485 | 25 Ekim 2009 | SUUÇAN ŞELALESİ-Menemen Çukurköy, Suuçan Şelalesi | Şinasi Yüksel | |
487 | 22 Kasım 2009 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale altı | Şinasi Yüksel | |
494 | 28 Şubat 2010 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale altı | Şinasi Yüksel | |
499 | 28 Eylül 2010 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Zirve | Zafer Gürhan | |
500 | 11 Ekim 2010 | DUMANLIDAĞ-Menemen İğnedere,Temnos,Gölcük | Zafer Gürhan |
(11 Ekim 2010)
“BİZİM DAĞCILIK” 20 YILI GERİDE BIRAKTI
Bilirsiniz, hemen herkes hiç olmazsa gençliğinde bir şiir yazmıştır; ama kuşkusuz şair olmak çok başka bir şeydir. Tıpkı bunun gibi doğa sever insanlar da doğa yürüyüşü yaparlar, dağlara çıkarlar, ama bunlar onları “dağcı” yapmaz. İşte bizimki de bu hesap, 20 senedir dağlara gidiyoruz Ayşen’le, doğa yürüyüşlerine katılıyoruz, ama bize “dağcı” denilebilir mi acaba?Dağcı olabilmek için bu spora çok genç yaşlarda başlayarak, gerekli eğitim ve kondisyonu kazanarak, bu sporun toplum içindeki sportif ve sosyal sorumluluğunu taşımak gerekir. Yani, dağcılığı bir hobi olarak değil de, kişilik ve sorumluluk bilinciyle yaşamak gerekir.
Söylemek istediğimi daha iyi ifade etmek için aklıma ilk gelen Nasuh Mahruki örneğini vereyim. Nasuh Mahruki, hiçbir şekilde tartışılmayacak dağcılığının yanında, yazdığı kitaplarla deneyimlerini ve birikimlerini toplumla paylaştı, kurucu ve aktif bir üyesi olarak arama kurtarma derneği Akut’u ülkemiz sınırlarının dışında bile bir marka olarak yüceltti. Yani kendine dağcı olmadı ve özgür sevimli bir ayı gibi dağlarda bir başına dolanıp durmadı!
Bizim Ayşen’le yaptığımız etkinliklere gelince, kısaca hafif şiddette dağcılık diyebilirim! Bizim Dağcılıkta hırs ve yarışma yok; öykünme var, ama kıskançlık yok. Yaptıklarımız, sağlıklı yaşam için doğada bedensel aktivite; beraberliklerle arkadaşlık ve dayanışma. Özetlersem, biz her fırsatta dostlarla dağlara gidiyoruz! Bu nedenle bizim yaptığımız bu etkinliklere “Bizim Dağcılık” diyorum ben. Bizim dışımızdaki herkesi tenzih ederek bu yorumu yapıyorum.
Ben 42 yaşımdayken, yani oldukça ileri yaşlarda başladı Bizim Dağcılık. İlk doğa yürüyüşümüz 24 Mart 1991 tarihinde İzmir Yamanlar Dağı’ndaki, Feridun Öztürk arkadaşımızın rehberliğindeydi; Menemen Emiralem Köprübaşı’ndan Karagöl’e yürüdük:
No: | Tarih | Parkur | Rehber | Bölge |
1 | 24 Mart 1991 | YAMANLAR-Emiralem Köprübaşı,Karagöl | Feridun Öztürk | Menemen |
Gözlerime inanamıyordum, o ne güzellikti! Her taraf alabildiğine ağaç, yeşil. Saatlerce orman içinde yürüdük ve sonunda pırlanta gibi bir minik göle ulaştık. “Meğer ne ormanlar varmış İzmir’de” diye şaşkınlığımı ifade etmiştim o gün. 10 yıl önce 1981 yılında geldiğim İzmir’i sadece kirli bir körfez denizi ve kıyısındaki yollar ve apartmanlardan ibaret görüyordum. Oysa İzmir’in çevresinde pek çok dağ ve ormanlık alanlar varmış. Böylece sonraki haftasonlarında 9Eylül Doğa Severler Gurubu ile yürüyüşlere katılarak bunları keşfetmeye başladık:
No: | Tarih | Parkur | Rehber | Bölge |
2 | 21 Nisan 1991 | SPİL-Beşpınar,Zirve,Manisa | Kani Çelikel | İZMİR |
3 | 28 Nisan 1991 | NARLIDERE-Çatalkaya,Kuzgunoluk,Güzelbahçe | Kani Çelikel | İZMİR |
4 | 5 Mayıs 1991 | MAHMUT DAĞI-Y.Kızılca,Zirve | Kani Çelikel | Kemalpaşa |
5 | 2 Haziran 1991 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Kani Çelikel | Menemen |
Yaz gelince ormanlara girme yasağının yürürlüğe girmesi nedeniyle doğa yürüyüşlerine güze kadar ara verildi; ilk sezonumuzda bu kadar etkinlik yapabildik.
Yeni sezon başlayınca gene Kani Çelikel rehberliğindeki Dokuz Eylül Doğaseverlerle birlikte İzmir ve çevresindeki dağ ve ormanlarda yürüyüşlere devam ettik. Yamanlar, Spil, Nif, Mahmut Dağı ve Bozdağ gibi belli başlı dağlarda yürüyüşlere ve zirve etkinliklerine katıldık:
No: | Tarih | Parkur | Rehber | Bölge |
6 | 29 Eylül 1991 | BALÇOVA-Ilıcalar,Manastır,Behzat Tepesi | Kani Çelikel | İZMİR |
10 | 3 Kasım 1991 | DEDE DAĞI-Bağyurdu,Zeybek Pınarı,Zirve | Kani Çelikel | Bağyurdu |
14 | 1 Aralık 1991 | MAHMUT DAĞI-Y.Kızılca,Zirve | Kani Çelikel | Kemalpaşa |
16 | 15 Aralık 1991 | NİF-Kaynaklar,Kavaklıdere | Kani Çelikel | İZMİR |
21 | 16 Şubat 1992 | NARLIDERE-Çatalkaya | Kani Çelikel | İZMİR |
24 | 1 Mart 1992 | BOZDAĞ-Zirve | Kani Çelikel | Ödemiş |
25 | 8 Mart 1992 | NARLIDERE-Çatalkaya,Söğütlü Çeşme,Ilıcalar | Kani Çelikel | İZMİR |
28 | 22 Mart 1992 | NİF-Kemalpaşa Taşduvar,Zirve | Kani Çelikel | Kemalpaşa |
29 | 19 Nisan 1992 | SPİL-Beşpınar,Atalanı,Manisa | Kani Çelikel | İZMİR |
31 | 3 Mayıs 1992 | YAMANLAR-Emiralem,Tantalos(Gökçekaya)Kayası | Kani Çelikel | Menemen |
Bizim Dağcılık sonraki yıllarda da ayni şekilde İzmir ve çevresindeki dağ ve ormanlardaki yürüyüşlerle devam etti. Ta ki Toroslarda Bolkar dağında ilk kamplı yüksek dağ zirve etkinliği yapıncaya kadar! Tarih 2 Temmuz 1995:
No: | Tarih | Parkur | Rehber | Bölge |
146 | 1 Temmuz 1995 | BOLKAR-Niğde Ulukışla Darboğaz Meydan,Karagöl | Koray Büyükburç | NİĞDE |
147 | 2 Temmuz 1995 | BOLKAR-Karagöl,Medetsiz zirvesi(3524mt) | Koray Büyükburç | NİĞDE |
Medetsiz zirvesine zorlu bir tırmanıştan sonra ulaştık ama gerek kamp alanındaki ve gerekse zirve etkinliği sırasındaki eğitim eksikliklerimiz çok açık bir şekilde ortaya çıktı. Anladık ki şayet böyle etkinlikler yapacaksak bir ihtisas kulübünde dağcılık eğitimi almamız gerekmektedir. Bu amaçla 1995 Ekim ayında İzmir’in öncü ihtisas kulübü İdadik’e(İzmir Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü) üye olduk. İdadik’teki spor kulübü disiplini ve kurumsal yapı tam da bizim isteklerimize uygundu. İlk fırsatta Türkiye Dağcılık Federasyonu tarafından uygulanan temel dağcılık eğitimine katıldıktan sonra yüksek dağlara daha güvenli ve konforlu etkinlikler yapmaya başladık. Bu kapsamda gittiğimiz dağlar Akdağ, Aladağlar, Baba Dağı, Barla Dağı, Çal Dağı, Dedegül Dağı, Hasan Dağı, Kaçkarlar, Kızlar Sivrisi, Murat Dağı, Tahtalıdağ ve Uludağ’dır:
No: | Tarih | Parkur | Rehber | Bölge |
157 | 8 Ekim 1995 | TAHTALI DAĞ-Emzik Çeşme,Zirve,Beycik Köyü | Ömer Faruk Gülşen | ANTALYA |
187 | 24 Haziran 1996 | ALADAĞLAR-Karayalak,Engin Tepe,Zirve,Yedigöller | Volkan Ataköy | NİĞDE |
193 | 24 Temmuz 1996 | KAÇKARLAR-Dilberdüzü,Kaçkar Zirve | Muharrem Kaya | RİZE |
196 | 18 Ağustos 1996 | AKDAĞ (Gömbe)-Kamp Yeri,Karkaldı Tepesi Zirvesi | Bülent Şerbetçioğlu | ANTALYA |
218 | 25 Ocak 1997 | BOZDAĞ-Kış Kampı | Muharrem Kaya | Ödemiş |
237 | 26 Ağustos 1997 | KAÇKARLAR-Mezovit,Zirve | Hasan Berat Kur | RİZE |
250 | 23 Kasım 1997 | BARLA DAĞI-Kamp Yeri,Barla | Altan Lök | Eğirdir |
253 | 14 Aralık 1997 | AKDAĞ-(Çivril) Kampı | Atilla Ece | DENİZLİ |
276 | 17 Ekim 1998 | DEDEGÜL DAĞI-Melikler Mezarlığı,Dedegül Dağı | Cemal Ergun Eruç | Eğirdir |
278 | 15 Kasım 1998 | KAZ DAĞI-Sarıkız ve Cıblahbaba Zirveleri,Ayazma | Zafer Gürhan | ÇANAKKALE |
292 | 21 Mayıs 1999 | ULUDAĞ-Soğuk Pınar Köyü,Araz Şelalesi,Kilimli Göl | Zafer Gürhan | BURSA |
304 | 28 Kasım 1999 | BABA DAĞI-Ayçukuru Kampı,Zirve,Yukarı Dikmen | Doğan Koyusoy | DENİZLİ |
324 | 21 Mayıs 2000 | ÇAL DAĞI-Çal Kamp Yeri,Zirve | Atilla Ece | MUĞLA |
328 | 13 Ağustos 2000 | KAÇKARLAR-Verçenik Üst Yayla,Verçenik Kampı | Hasan Berat Kur | RİZE |
353 | 20 Mayıs 2001 | BARLA DAĞI-Mehmet’in Kamp Yeri,Zirve | Ertuğrul Tugay | Eğirdir |
356 | 10 Haziran 2001 | KIZLARSİVRİSİ-Antalya Elmalı Kampyeri,Zirve | Adnan Öztaş | ANTALYA |
371 | 7 Eylül 2002 | MURAT DAĞI-İlk Kamp Yeri,Zirve | Faruk Demirbaş | Kula |
392 | 24 Haziran 2003 | ALADAĞLAR-İsimsiz Göl,K.Demirkazık Zirve | Zafer Gürhan | NİĞDE |
482 | 12 Temmuz 2009 | HASAN DAĞI-Zirve | Hafize Yiğit | AKSARAY |
İdadik’de 1996-2002 yılları arasında yönetimde ve çeşitli kollarda görevler yaptım. 2003 yılında Ayşen’le birlikte emekli olunca Ankara’ya taşındık. 2006 yılında İzmir’e döndük ve 2010 Ekim tarihinde tekrar İdadik üyesi oldum.
Bizim Dağcılık 20 yılı geride bıraktığında benim doğa yürüyüşü ve dağcılık olarak etkinlik sayım 498 olmuştu. Geçen süre içinde pek çok dostluklar oluştu ve farklı organizasyonlara katıldık. İdadik dışındaki bu etkinlikler içinde en uzun süreli katılım yaptığımız Zirve Dağcılık Kulübünü ve Petkim Dağcılık Gurubu’nu özel olarak belirtmem gerekiyor.
Bizim Dağcılığın bu 20 sezonunun yıllar itibariyle, toplam etkinlik sayıları ve katıldığımız organizasyonlardaki dağılımının sayılarla ifadesi aşağıdaki tablolarda verilmiştir:
YILLAR | TOPLAM | 9 EYLÜL |
İ D A D İ K | ÖZEL | PETKİM | |||||||||||||
İA | İB | İC | YD | KÇ | GO | EK | ÖA | ÖB | ÖC | ÖY | ||||||||
1 | 1990-91 | 5 | 4 | 1 | 1 | |||||||||||||
2 | 1991-92 | 29 | 27 | 1 | 1 | 2 | ||||||||||||
3 | 1992-93 | 39 | 33 | 1 | 5 | 6 | ||||||||||||
4 | 1993-94 | 42 | 29 | 7 | 6 | 13 | ||||||||||||
5 | 1994-95 | 42 | 25 | 1 | 8 | 3 | 5 | 17 | ||||||||||
6 | 1995-96 | 40 | 3 | 3 | 7 | 1 | 11 | 4 | 4 | 30 | 3 | 1 | 3 | 7 | ||||
7 | 1996-97 | 43 | 5 | 13 | 3 | 8 | 10 | 4 | 43 | |||||||||
8 | 1997-98 | 34 | 1 | 8 | 5 | 1 | 4 | 4 | 4 | 26 | 5 | 2 | 7 | |||||
9 | 1998-99 | 22 | 6 | 3 | 7 | 6 | 22 | |||||||||||
10 | 1999-00 | 37 | 1 | 2 | 11 | 1 | 14 | 1 | 3 | 32 | 1 | 1 | 2 | 4 | ||||
11 | 2000-01 | 24 | 2 | 5 | 2 | 4 | 13 | 5 | 5 | 1 | 11 | |||||||
12 | 2001-02 | 15 | 5 | 3 | 3 | 11 | 0 | 1 | 0 | 3 | 4 | |||||||
13 | 2002-03 | 22 | 1 | 6 | 4 | 2 | 12 | 1 | 1 | 1 | 6 | 9 | ||||||
14 | 2003-04 | 16 | 14 | 2 | 16 | |||||||||||||
15 | 2004-05 | 19 | 11 | 7 | 1 | 19 | ||||||||||||
16 | 2005-06 | 20 | 1 | 1 | 9 | 8 | 2 | 19 | ||||||||||
17 | 2006-07 | 5 | 5 | |||||||||||||||
18 | 2007-08 | 8 | 3 | 1 | 4 | 4 | ||||||||||||
19 | 2008-09 | 21 | 6 | 1 | 4 | 3 | 14 | 7 | ||||||||||
20 | 2009-10 | 15 | 5 | 2 | 2 | 9 | 6 | |||||||||||
Toplam | 498 | 124 | 37 | 52 | 11 | 48 | 27 | 11 | 4 | 190 | 66 | 51 | 28 | 17 | 162 | 22 |
İDADİK 190 ÖZEL 162 9EYLÜL 124 PETKİM 22 Toplam 498
Organizsyon | Toplam | Ayşen’le | Yalnız | Can’la | Cem’le | |
9EYLÜL | 124 | 116 | 8 | 46 | 3 | |
İDADİK | İA | 37 | 34 | 3 | ||
İB | 52 | 39 | 13 | |||
İC | 11 | 2 | 9 | |||
YD | 48 | 42 | 6 | 11 | ||
KÇ | 27 | 27 | ||||
GO | 11 | 11 | 2 | 4 | ||
EK | 4 | 2 | 2 | |||
Toplam | 190 | 157 | 33 | 13 | 4 | |
ÖZEL | ÖA | 66 | 53 | 13 | 4 | 1 |
ÖB | 51 | 17 | 34 | 4 | 2 | |
ÖC | 28 | 4 | 23 | 1 | ||
ÖY | 17 | 3 | 14 | 3 | ||
Toplam | 162 | 77 | 84 | 12 | 3 | |
PETKİM | 22 | 12 | 10 | |||
GENEL TOPLAM | 498 | 362 | 135 | 71 | 10 | |
İA,IB,İC | İdadik A,B,C Yürüyüşleri | |||||
YD,KÇ | İdadik Yüksek Dağ ve Çadırlı Kamp Etkinlikleri | |||||
GO,EK | Otelli Geziler ve Eğitim Kampları | |||||
ÖA,ÖB,ÖC | Özel A,B,C Yürüyüşleri | |||||
ÖY,Z | Özel Yüksek Dağ Etkinlikleri, Zirve Dağcılık |
Parkur Gözdeleri | ||
Yamanlar Dağı | 52 | |
Dumanlıdağ | 43 | |
Nif Dağı | 44 | |
Mahmut | 27 | |
Spil Dağı | 20 | |
Bozdağ | 18 | |
Dededağı | 17 | |
Kaçkarlar | 16 |
Bizim Dağcılık 21. sezonunda halen devam etmektedir. Biz doğa yürüyüşlerinden emekli olmak istemiyoruz. Geçen 20 sezon boyunca çektiğim fotoğraflardan bir demeti aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
(22 Kasım 2010)
Not: Albümü, aşağıdaki fotoğraflardan herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
Invalid Displayed Gallery