“2.Gün Mendos yürüyüşüne, Babadağ’a çıkan araç yolunda 1100 mt rakımdan, saat 10.00’da başlamıştık. 1750 mt öğle molası sonrası (4 arkadaş 1800 mt zirveye gittiler) dönüşü farklı rotadan giderek Nohut ovası üzerinden aynı başlangıç noktasına saat 17.30’da vardık. Mendos yürüyüşünden ilk hatırlayacağım, panoramik görüntülerin güzelliği ve çeşitliliği, sağlıcakla.”
3. GÜN: Oinoanda antik şehir transı – 5 Mayıs 2016
•••OİNOANDA, YENİDEN YÜKSELMESİNİ BEKLEYEN ŞEHİR!•••
PetkimTrek bugün, Rehberimiz Yusuf Çilengir ve Fethiye Dağcılık’tan 4 arkadaşıyla birlikte, Oinoanda antik şehir kalıntılarını görmek üzere İncealiler köyünden yürüyüşe başladı. Köyün girişinde bir süre bizimle yürüyen Ayşen ve Selma Yıldız ile vedalaştıktan sonra Oinoanda’ya ulaşmak üzere şehrin yerleştiği tepeye doğru tırmandık. Yükseldikçe İncealiler’i yukarıdan seyrederken Seki ovasının neredeyse tamamını görebiliyorduk. Tepeye ulaşıp çamların arasındaki toros sedirlerinin çoğalması ile değişen bitki örtüsü görüntüsüne büyük meşeler ve ardıçlar da eklendi.
Çok zaman geçmeden Oinoanda su kemerlerinin kalıntıları gözükmeye başladı. Kemeri taşıyan duvarlardaki taşların tam dörtgen olmayan yapısı şehrin prehistorik döneme kadar dayandığını gösteriyordu. Şehri gezmeye başlamadan burada öğle molası vermeye karar verdik. Ekip kemer duvarının yıkılan bir yerinde taşların üzerine yerleşip yemeğe başladığında, ben bir süre çevreye saçılmış su kanalının taşlarını bulup fotoğraflarını çektim.
Molanın sonuna doğru inceden yağmur başlayınca toparlandık ve oldukça geniş bir alana yayılan şehir kalıntıları içinde ilerledik. Çevremizde bir çok sütun parçaları ve üzerinde çivi yazısı olan taşlar gördük. Ayrıca büyük lahit kapakları ve heykel ayakları etrafa saçılmış vaziyette duruyordu. Bazı süslü kesme taşları da buralarda görkemli tapınma binaları olduğunu gösteriyordu. Ayrıca ülkemizdeki bir çok korumaya alınmamış antik şehir kalıntılarında olduğu gibi, burada da sağda solda define arayıcılarının kazdığı çukurlar vardı.
Bölgenin sonuna doğru sahada çalışmalar yaptığı anlaşılan Alman arkeologların depo görünümlü ahşap bir yapısına ulaştık. Bina duvarına işlenmiş şehrin planını inceledik. Bu sırada biraz şiddetlenen yağmur nedeniyle, şehir turunu bitirmeden önce, son olarak antik tiyatroyu görmeye karar verdik.
Şehrin Kuzey ucunda yeralan tiyatro, Helenistik döneme ait yarı daireden büyük kaveası ve Roma dönemi görüntüsü veren görkemli sahne yapısı ile oldukça iyi durumda. Muhtemelen 2-3 binlik oturma kapasitesi ile şehrin nüfusunu 20-30 bin olarak tahmin ettik. Üst basamaklara yakın bir noktadan fotoğrafını çektim.
Yağmurun hızını azaltmaması nedeniyle tiyatroda daha fazla kalamadık. Şehir kalıntılarının yayıldığı alanı tekrar boyadan boya geçerek antik alandan uzaklaştık. Bundan sonra oyalanmadan yürümeye devam ettik ve ağaçlar arasından ilerleyerek inişi sürdürdük.
Bir süre sonra ağaçlar seyrekleşince karayolunu ve baraj gölünü gördük. Sonrasında bu manzarayı izliyerek yola kadar ulaştık. Buradaki Urluca Köyü’nün ünlü Urluca kebapçısının park yerindeki aracımıza vardığımızda yağmur iyice artmıştı.
Hemen ıslak kıyafetlerlerimizi araçtaki kuru giysilerim ile değiştirip lokantaya yöneldik. Ayşen ve Selma Yıldız da bizleri lokantada bekliyordu. Kısa süre sonra servis başladı; tandır kebap ve milli içeceğimiz ayran(!) herkesin neşesini artırmaya yetti. Arkasından çaylar kahveler de içildikten sonra aracımıza binip Fethiye’ye döndük.
Bu güzel antik şehir gezisi ve kısa doğa yürüyüşünde çektiğim fotoğraflardan seçtiklerimi aşağıdaki albümden izleyebilirsiniz.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
Merhaba Şinasi abicim, sizin gibi bu şekil güzel yorum yazabilmek için neler vermezdim. Anlatiş şeklinize hayran kaldım. İyiki varsınız <3 Fethiye Dağcılıkdan Tamer
Teşekkür ederim Tamer, hiç bu kadar güzel iltifat almamıştım. Haddim değil yazmayı öğretmek, sadece kendi yaptığımı söylemekle yetineceğim. Önce dilin yazım kurallarını doğru uygulamak, sonra duyguları samimi olarak sade bir dille ifade etmek. Bunun üstü Allah Vergisi! Selamlar, sevgiler..