KARYA YOLU: Sarnıç, Turnalı (5 Mayıs 2017)

PetkimTrek Karya Yolu-1 Ekspedisyonu’nda bugün son gün, Sarnıç’tan Turnalı’ya yürüyeceğiz. Güzel güneşli bir sabah, kahvaltıdan sonra aracımıza binip Sarnıç’a yöneliyoruz.IMG_7248Köyün karizmatik camisinin yanındaki meydana yaklaştığımızda bizi bir süpriz bekliyor: İkinci gün Sarnıç’ta bıraktığımız Rehber aracı tanıyor ve peşinden koşuyor. İnanılmaz bir şey! Hepimiz şaşkınız. Araçtan indiğimizde Rehber deliler gibi üzerimize atlıyor! Bir yandan sevinçten ağlar gibi sesler çıkarıyor, bir yandan da hoplayıp zıplıyor. Hepimizi kokluyor, bazı arkadaşların bacaklarına sarılıyor. Bu inanılmaz görüntülerin, ne yazık ki şaşkınlıktan, fotoğrafını çekmeyi akıl edemedik.DSC09146

Rehber sakinleştikten bir süre sonra Atalay bakkaldan aldığı sütü bir ekmeğin üzerine döküp ona veriyor. Rehber sütü yalıyor ama ekmeği yemiyor. Bu da onun tok olduğunu gösteriyor; demek ki Sarnıç köylüleri ona güzel bakmışlar.DSC09154

Ortam sakinleştikten sonra, bizi şaşkınlıkla seyreden köylülerle vedalaşıp yürüyüşe başladık. Rehber hemen en önde yerini aldı tabii ki. Böylece bizim dört günlük ekspedisyonumuzun üç gününde bizlerle yürümüş oluyordu. Carlos ortada yoktu, çünkü bu sabah onun Akbük’e dönmüş olduğunu görmüştük.DSC09156

Karia Yolu patikası Sarnıç köyünü boydan boya geçiyor. Hatta bazı yerlerdeki işaretlerle rota tarlaların içinden geçiyor.DSC09166

Köyden çıktıktan sonra 1 km kadar asfalt yoldan aşağı doğru yürüdük. Sonra patikaya girdiğimizde bu defa yükselmeye başladık ve hala köyün panoramik manzarasının fotoğraflarını çekmeye devam ediyorduk.DSC09184

Bugün hava çok güzel, gökyüzü pırıl pırıl. Ağaçların altından, kuş sesleri içinde yürüyoruz. Bir süre sonra çok güzel bir koruluğa geldik. Ağaçlar kalem gibi dümdüz ve güneş ışığında çok güzel panoramik manzara veriyor. Burada epeyce oyalandık ve bol bol fotoğraf çektik.DSC09223

Bugün ulaşacağımız en yüksek irtifa olan 800 metrelere geldiğimizde mola vermeye karar verdik. Özel olarak yapılmış bir su birikintisinin çevresindeki ağaçların gölgesinde oturduk. Rehber de çok kibar bir şekilde bir kenara oturdu. Kimseyi rahatsız etmeden böyle terbiyeli davranması hepimizin takdirini kazandı. Bu köpeğin bir şekilde eğitim aldığını düşünüyoruz. Tabi ödül olarak epeyce besledik onu.IMG_7262

Moladan sonra artık hep iniş başladı. Önümüzde boydan boya Gökova körfezi ve karşı kıyıda adaları görebiliyoruz. Ancak hava çok sıcak olduğu için, denizin üzerindeki su buharı net fotoğraf çekmemizi engelliyor. Buna karşın çıplak gözle karşıdaki Sedef Adası’nı ve diğer koyları rahatlıkla görebiliyoruz.DSC09256

Gökova Körfezi’ni seyrederek ilerlemek çok keyifli oldu. Patika varyantlar yaparak aşağılara doğru gidiyor. Bu bölgede çok fazla miktarda sandal ağaçı var. Bazıları o kadar büyük ki, arkadaşlarımızdan bu kadar büyük sandal ağacı görmediklerini söyliyenler oldu. Patikanın zemini genellikle taş, ancak iniş yaptığımız için zorlanmıyoruz.DSC09247

Bir süre sonra çok şirin bir çeşmeye geliyoruz. Burada kısa bir mola verip, bol bol su içiyoruz, elimizi yüzümüzü yıkıyoruz. Bu güzel çeşme buraya kadarki bütün yorgunluklarımızı aldı diyebilirim.DSC09274

Varyantlar bittikten sonra aşağıda tek tük evlerin arasından geçip patikadan sola, doğuya doğru devam ediyoruz. Sol tarafımızda yalçın kayalıklar ve diklik bizi şaşırtıyor. Arada durup oralardan nasıl indiğimizi düşünüyorum.DSC09297

Bir süre sonra nihayet karayoluna ulaşıyoruz. Yolun karşısındaki küçük bir tezgahtaki köylü kadından salatalık, portakal, fasülye, bal gibi ürünler satın alıyoruz.DSC09304

Köylü kadından öğrendiğimize göre buraya bizden önce gelen arkadaşlardan birisinin portakal soyarken eli kesilmiş. Bunun üzerine araçla yakındaki bir sağlık ocağına gitmişler. Kalanlar biraz aşağıdaki, kapısında öğretmen evi levhası olan bir lokale giriyoruz. Deniz manzaralı balkonunda çay içip bir şeyler atıştırıyoruz.DSC09306

Bir süre sonra Kaptan Dilek, bir parmağının ucu bantlı Ahmet ve eli sargıda olarak Servet geliyor; dediklerine göre eline beş dikiş atmışlar. İşin aslı da şöyle, Ahmet bıçağıyla portakal soyarken elini hafifçe kesmiş. O hızla bıçağı elinden kaçırırken, yanından geçmekte olan Servet’in elinin üstü epeyce kesilmiş. Görünmez kaza dedikleri tam böyle olsa gerek. Bu kaza dört günlük ekspresyonun nazar boncuğu olarak yorumlandı.DSC09308

Öğretmen evi lokalinde yeterince dinlendikten sonra, pansiyona dönüp denize girmek istedik. Tabii Rehber’i araca alamayacağımızdan onu burada bırakmaya karar verdik. Satıcı köylüler ve belki de öğretmen evine işleten kişi Rehber’e sahip çıkacak, bu bizim için hoş bir teselli oldu; buradan geçecek başka dağcılara takılabileceğini düşünüyoruz.IMG_6007

Akbük’e geldiğimizde güneş hala ısıtıyordu ve deniz de öylesine sakindi ki artık ben de bugün denize girmeye karar verdim. Hemen mayomu giyip serin sularda kulaç atmaya başladım. Yüzmek o kadar güzel geliyordu ki, neredeyse koyun sonuna kadar gitme isteği duydum.IMG_7269

Akbük Altaş pansiyondaki son gecemizde sahildeki masalarda dört günlük ekspresyonu kazasız belasız keyifle bitirmenin şerefine kendimize ziyafet verdik.

Bu güzel etkinlikte çektiğim fotoğraflardan hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

KARYA YOLU: Sarnıç, Turnalı (5 Mayıs 2017)” hakkında 4 yorum

  1. Güzel anlatımlarınız için teşekkürler, karia başlangıç etabı iyi oldu, yazılarınız sonraki etapların organizasyonu için bana güç veriyor. Umarım sizin paylaşımlarınız sayesinde devamı gelecek, sağlıcakla kalınız.

  2. A very good (by all standards!!!) and useful contribution to all interested trekking fans …should be a role model to others in trekking practice in Turkey
    … thanks Şinasi. …

  3. Teşekkürler Mehmet; yeni organizasyonları çok güzel hazırlayacağına güveniyorum. Görüşmek üzere, selamlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir