Girişin dibindeki değirmen yapısı zaten yoldan da hemen göze çarpan şirin bir yapı. Değirmen tesislerine giriş 2 TL değerindeki jetonlarla özel turnikelerden geçilerek yapılıyor.Girişten başlayan yolun sağında organik ürünler satan büyük bir dükkan, bir fırın ve bir pideci yeralmaktadır. Devamında şirin bir atlı karınca ve yolun solunda siyah beyaz kuğuların, rengarenk ördeklerin yeraldığı bir minik bir göl var. Gölün karşı kıyısına özel bir köprü ile geçmek mümkün.
Çevremizdeki yeşillikler arasına fil, zürafa, zebra, sığır gibi çeşitli maketler yerleştirilmiş. Daha ilerilerde keçi, deve, tavuk gibi hayvanların bulunduğu kafeslere ve en sonunda çeşitli cins atların beslendiği çok geniş bir bölgeye ulaşılıyor. Buradaki atlar bulundukları yerlerin pencerelerinden zaman zaman konuklara kendilerini gösteriyorlar. Pencerelerin yakınındaki levhalarda atların isimleri, cinsleri ve yaşları gibi bilgiler yer almış. Konukların ulaşabileceği en sonda da atların gezinebildikler, ve de muhtemelen eğitim aldıklar çevresi kapatılmış geniş bir alan görülebilmektedir.
Atların bulunduğu bölgeden geriye dönünce sağda, gelişe göre soldaki sevimli mekanda ponylerin bulunduğu bölgeye ulaşılıyor. Çocuklar 15 TL karşılığında bu ponylere binebiliyorlar. Açık alandaki bir kısımda bir yavru pony ve muhtemelen annesini yakından izleme şansı bulduk. Ponylerin bulunduğu mekanın içindeki büyük kafeste bir çok muhabbet kuşu cıvıl cıvıl diyemeyeceğim ama, curul curul ötüşüyorlar. Aşağıdaki linkten bu muhabbetleri dinleyebilirsiniz:
Ponylerden sonra sağa doğru gölü dolanırsanız göl manzaralı kafeteryalar yeralmaktadır. Daha ileride Değirmen Kahvesi’ne ulaşılıyor. Kahveyi de geçip sola kıvrılınca girişe geliniyor ve “Değirmen” turu sona eriyor.
Değirmen tesisleri hakkında daha fazla bilgi alamak için kuruluşun web sayfasından yararlanabilirsiniz. Değirmen tesislerinin yanında zeytinyağı üretimi hakkında bilgi veren bir özel müze yeralmaktadır. Giriş ücreti olarak adam başına 10 TL talep edilince kimse istekli olmadı. Burası ancak yabancı turistleri ilgisini çekiyor, biz galiba zeytinyağı konularını kanıksadık.
Değirmen tesislerindeki lokantada çok güzel yemekler yenildiğini web sayfasından biliyordum. Ancak bizler Kuşadası Cande Festival Otel’deki muhtaşem açık büfede öğle yemeği yedikten sonra buraya geldiğimizden, bir şeyler yiyecek halde değildik. Bir başka ziyaretimizde bu tatları tadacağımızı umarak bir sonraki gezi noktamız olan Şirince’ye yöneldik.
Değirmen tesislerinde çektiğim fotoğraflardan seçtiklerimi aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
değirmen tesisleri kuşadası davutlar