SOLO: Bir Uzay Westereni(A Star Wars Story) (5 Haziran 2018)

Nihayet bu sabah sinemanın ilk seansında Can’ın son filmi SOLO’yu görme imkanı bulduk Ayşen’le!

Hem okullar henüz açık olduğundan, hem de Ramazan dolayısıyla neredeyse sadece Ayşen’le seyredecektik filmi, sonradan iki çift geldi de sinema da yalnız kalmadık.

İflah olmaz Star Wars hayranları için Jedi, Sith, Force ve Dart Vader eksikliği hissedilen ve Han Solo ile Chewy’yi anlatan kaçma-kovalamaca dolu bir “action” Star-Wars izledik. Dediğin gibi kaliteli bir Show ve müzik enfes.

Neticede ben tatmin oldum; yazılarda Can’ın ismini kaçırdık bu defa! Yerine IMDb’deki ilgili sayfayı görüntüledim!
https://www.imdb.com/title/tt3778644/?ref_=nv_sr_1

SOLO: Bir Uzay Westereni(A Star Wars Story) (5 Haziran 2018)” hakkında bir yorum

  1. Star Wars zor seçim: Han Solo

    Sinema tarihinin bilimkurgu türünde en önemli ve uzun soluklu yapımlarından olup artık bir klasik kabul edilen Star Wars’un 2016 yılındaki hit filmi “Rogue One”: Bir Star Wars Hikayesi” ve onun rüzgârını arkasına alarak 2017’de yapılan “The Last Jedi” sonrasında şimdi de senaryosu Jonathan Kasdan-Lawrence Kasdan ikilisi tarafından yazılan serinin yeni filmi Han Solo vizyonda.

    Star Wars, yaratıcısı George Lucas’ın dokuz filmden oluşan bir projesiydi. İlk film George Lucas’ın yönettiği “Star Wars: Episoid IV-Yeni Umut”(1977), serinin hikayesine ortasından başlıyordu (621 milyon $ hasılat elde etti). Seri, kendi içinde üçlemeler halinde oluşturulmuştu. Bugün yeni başlayacak seyirciler için, Star Wars serisini anlamak neredeyse bir uzmanlık gerektirmekte ve bu bağlanda izleme rehberleri oluşmuş.

    İlk üçleme “Star Wars: A New Hope(IV)”, “Star Wars: The Empire Strikes Back(V)” ve “Star Wars: Return of the Jedi(VI)” olmuştu. . Daha sonra aslında serinin ilk bölümlerini oluşturan “Star Wars: The Phantom Menace(I)”, “Star Wars: Attack of The Clones(II)” be “Star Wars: Revenge of The Sith(III)” geldi. Serinin filmleri gerek isimleri ve ele aldıkları temalarla, gerekse de gişe başarılarıyla sinema tarihinde fenomendir. Ana karekterlerin giysi ve aksesuarları, filmin fanlari tarafından içselleştirildi; bu empati ve sempati ülkemiz seyircilerine de yansıdı.

    Star Wars’un ilk Han Solo karakteri usta oyuncu Harrison Ford, burada öylesine benzersiz ve iyiydi ki yapımcılar Han Solo karekteri için oyuncu seçiminde zorlandılar. Han Solo hem serseri hem de sevimli bir karekterdi ve onun bu özelliklerinin hayata geçirilebilmesi önemliydi. Bu rol için Alden Ehrenreich, ana akım izleyici kitlesi tarafından çok bilinmese de, yapımcıların dikkatini çekmeyi başardı.“Hail, Caesar”, “Blue Jasmine” ve “Rules Don’t Apply” filmlerindeki performansıyla iyi eleştiriler almıştır o. Yönetmen filmin yeni yıldızını şöyle tariflemekte: “Alden düşünceli biri, aynı zamanda bir sanatçı ve yaptığı şeye en saf haliyle bir çeşit tutkuyla bağlı. Bu yüzden kendini bu rolü canlandırmaya adarken Harrison’ın bir taklidi olarak değil, Harrison ve Han Solo arasındaki bağları anlayarak yola çıktı. Sonrasında kendi içgüdülerini de kullanarak karektere benzer şekillerde bağlandı.”

    Dünyadan sonra sırada neresi var?

    Film, başarılı ve bu başarıda Oscar adaylığı bulunan görüntü yönetmeni Bradford Young (Arrival), iki Oskar ödülü olan kurgu yönetmeni Pietro Scalia (Alien: Covenant), ve özel efektler yönetmeni Dominic Tuohy (The Mummy) ve filmin müziklerini besleyen ve uyarlamasını yapan John Powell(Jason Bourne) gibi sanatçıların katlarını belirtmek lazım. “Han Solo” tema müziği ve orijinal Star Wars müzikleri ise efsanevi John Williams’ın imzasını taşıyor. Ayrıca Star Wars filmlerinin emektar ekip üyelerinden yapım tasarımcısı Neil Lamont, özel yaratık efektleri uzmanı Neal Scanlan, kostüm tasarımcıları David Crossman ve Glyn Dillon, sahne malzemeleri tasarımcısı Jamile Wilkinson, saç tasarımcısı Lisa Tomblin-Fitzpatrick ve makyaj tasarımcısı Amanda Knight, atmosferin ve karekterlerin yaratılmasında önemli katkılar sağlamış.

    Dünyayı evrenin zannederek yaşamın yanlışlığını, özellikle gelişmiş ülkeler fark edeli çok oldu ve dünyamızın dışındaki olası yaşam olanaklarını araştırmaya dönük çabalar sürekli artarak sürüyor. Bilim dünyasının araştırmalarına, özellikle sinema sanatı uzun zamandır “after earth” temalı filmlerle katkılarda bulunuyor. Aslında bu arayışların sinemadaki izdüşümü, neredeyse sinemanın yaşıyla eşit (Georges Melies, Aya Seyahat, 1902). Star Wars dizisi, hem masalsı dünyası hem de galaksiler arasındaki yaşam arayışlarına tuttuğu sanal projektörlerle an itibari ile bu alandaki üstünlüğünü daha sürdüreceğe benziyor.

    Bülent Vardar
    Cumhuriyet Pazar 27.05.2018

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir