Geçen haftayı geçirdiğimiz Ankara’da ziyaret ettiğimiz yerler arasında, kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan  Anadolu Medeniyetleri Müzesi tartışmasız en  müstesna yeri aldı. Ankara’ya her gelişimizde eş dost akraba ziyareti gibi birçok defa gördüğümüz bu kıymetli müzeye gene heyecanla gittik ve gene hayranlıkla izledik. Yeni restarasyonu ile daha güzel sergilenen müzenin büyük bir kısmı bu defa ne yazık ki resterasyon nedeniyle ziyarete kapatılmıştı. Gene de açık olanlarla ziyaretimiz tatmin edici oldu.

Anadolu  Medeniyetleri Müzesi’inde Yontma veya Eski Taş Çağı olarak da adlandırılan Paleolitik Çağ’dan başlayarak (günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl ile 10 000 yıl öncesini kapsayan dönem), Neolitik Çağ(i.ö. 8000-5500), Kalkolitik Çağ(i.ö. 5500-3000), Tunç Çağ(i.ö. 3000-2000), Anadolu Tarihi Dönemleri(Asur-Hitit-Frig-Lidya-Urartu-Karya/Likya-İon-Pers-Hellenistik-Roma-Bizans-Selçuklu-Osmanlı-Türkiye Cumhuriyeti) kronolijik bir sırayla sergilenmektedir. Müze binası olarak, Osmanlı devrinin tarihi mekanlarından Mahmut Paşa Bedesteni ve Kurşunlu Han restore edilerek kullanılmaktadır. Birçok tarihi eserin de sergilendiği Müze bahçesinde haftanın her günü çoğunluğu yabancı olan pek çok ziyaretçi kuyruklarını görmek mümkün olmaktadır.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi ziyaretimizde çektiğim fotoğraflardan fikir vermek için seçtiklerimden oluşturduğum albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.