Arkas Sanat Merkezi, İzmir’de döneminin en güzel yapılarından biri olarak 1875 yılından beri hizmet veren Fransız Fahri Konsolosluk binasının İzmir Körfezi’ne bakan bölümüdür. Fransız Hükümeti tarafından 20 yıllığına, kültür ve sanat amaçlı kullanım için Arkas Holding’e tahsis edilmiştir. Bir yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından bina Kasım 2011’de Arkas Sanat Merkezi adıyla açılmış.
Çağdaş donanımlı bir sanat merkezine dönüştürülen iki katlı tarihi binada, 9 adet sergi odası ve 1 atölye bulunuyor. Arkas Sanat Merkezi, İzmir’e kazandırılmış tarihi bir bina olmasının yanında, birçok uluslararası ressamın eserlerinin sergilendiği ilk sanat merkezi olma özelliği de taşıyor.
Arkas Sanat Merkezi, İzmir’in önemli bir çekim noktası oldu. Yılın son etkinliği Binbir Gece Sergisi, Merkezin Kordon’daki binasının iki katında, yılsonuna kadar 3 Ay süre ile sergilendi. Binbir Gece Masalları konusu çevresindeki sanat ve edebiyat eserlerine ait birçok gerçek objenin güzelliği serginin etkili sunumu ile çarpıcı bir etki yaratmış.
İzmirliler derki: Şayet Çatalkaya tepeleri üzerinde bulut varsa, İzmir’e yağmur yağar. 6 Aralık 2018 günü bulutları görünce Çatalkaya zirvelerinde, Auşen’le bari bir kapalı mekan etkinliği yapmaya karar verdik. Çoktandır gitmeyi planladığım Arkas Sanat Merkezi’ndeki 1001 Gece Masalları’nın büyülü ve çok renkli dünyasının görkemli “1001 Gece” sergisini ziyaret ettik. Çevredeki okulların minik öğrencileri de sergideydi ama sanırım bu sergi onlara çok hitap edecek şekilde düzenlenmemişti.
Binbir Gece Sergisi’nin küratörünün, salondaki bir levhada da verilen açıklamasını yazıyorum:
Bu sergi, Antoine Galland’ın tercüme ettiği Binbir Gece Masalları’nın büyük başarısını ve metinlerinin inanılmaz zenginliğini gözler önüne sermektedir. Ünlü bir gezgin, bilgin, yazar ve şarkiyatçı olarak Galland, hayatının on beş yılını Ortadoğu’da geçirmiş ve bir çok kez İzmir’de konaklamıştır. Binbir Gece Masalları Avrupalı okurlarda çok büyük bir etki bırakmış, bir çok başka dile çevrilerek 18. yüzyılda Avrupa’da oryantalizmi olduğu kadar, egzotizm merakını ve fantastik edebiyatı da beslemiştir.
Bu serginin amacı, Binbir Gece Masalları’ndan ilham alan, onu sahiplenen ve yorumlayanlarla bağlantılı hikayeleri keşfe çıkmaktır. Tiyatrodan operaya, danstan sinemaya, resimden dekoratif sanatlara sanatçılar ve tasarımcılar nesiller boyu bu masalları zenginleştirerek onları beslemişlerdir.
Binbir Gece Masalları , Hint kökenli hikayeler olup, Persler üzerinden aktarılarak Araplar tarafından derlenmiş, sözlü halk kültürünün bir parçası olarak asırlar boyunca sayısız kez ele alınmış, değiştirilmiş, zenginleştirilmiştir. Bu masallardan çok etkilenen Batı kültürü onları neredeyse bütün dillere çevirmiştir. İlk kez “Prairies d’or” (Altın Bozkırlar 956) kitabında bahsi geçen bu masallar Hint, Pers ve Bizans eserlerinin Arapça çevirileri arasında sayılmaktadırlar. 9.Yüzyıl dolaylarında
Bağdat’ta, 10. ve 11. yüzyıllarda da Mısır’da peşisıra yapılan eklemelerle zenginleştirilmişlerdir.
Her yeni masal diğer masala girizgah oluşturacak bir gerekçeye ulaşır: karısının sadakatsızlığıyla umutsuzluğa kapılan Sultan Şehriyar, evlendiği her bir kadınla düğün gecesini geçirdikten sonra, ertesi sabah öldürülmesine karar verir. Prenses Şehrazat, olağanüstü hikayeler anlatma kabiliyeti sayesinde, gün be gün ilgisini canlı tutarak Sultanı uğursuz tasarısından vazgeçirmeyi başarıyor. Saray hayatını ve entrikalarını, pazarlarıyla, limanlarıyla, kötü şöhrete sahip yerleri ile şehirdeki çeşitli faaliyetleri sahneye getiren bu maceralar, prenslerin ve seçkinlerin yaşadıkları hayatla benzerlik göstermektedirler. Bu masallarda, gerçek şahsiyetler olduğu kadar, tüccarlar, zanaatkarlar, akrobatlar ve her türlü dalavereciler gibi hayli ilginç hayal ürünü kişiler de görülmektedir.
Binbir Gece Masalları, çevirileri yapılır yapılmaz Batı dünyasında inanılmaz bir ilgi uyandırarak Batı’nın Doğu hakkındaki hayallerini süsler, ressamların hayalgücünü kışkırtır. Arapça bir nüshasından Fransızca’ya ilk çevirisi ile gerçekleştiren kişi Antonio Galland(1704) olmuştur. Bu çeviri anında başarı getirip Fransa’da turquerie modasının yayılmasına yol açmıştır.
Jean-Luc Maeso
Sergi Küratörü
Bu kıymetli sergide çektiğim fotoğraflardan hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.