Bilge Rehberimiz Zafer Gürhan rahatsızlığı dolayısıyla yürüyüşe katılmayınca, Rehberliği Grup Liderimiz Mehmet Tural üstlendi. Belirlenen rotada daha ziyade orman yollarını tercih ettik. Bu nedenle tırmanırken ve inişte hep kıvrıla döne yürüyerek toplamda 20 km üzerinde bir etkinlik yaptık.
Bugün 700.Doğa Yürüyüşüm için gruba vadettiğim şarap ikramım olacak. Toplam 7 kişi (Mehmet Tural, Recai Acar, Süha Herdağdelen, Servet Ülkü, Atalay Karataş, Mehmet Ali Kasalı) katılacağını bildirdiği için 2 litrelik şişenin yeterli olacağını hesapladım. Sabah buluşma yerimize Ali Uyar da gelince sayımız 8’de kaldı.
Bornova’daki unlu mamüller pastanesinde kahvaltı yaptıktan sonra bir şehirsafari(!) yapıp Kavaklıdere’ye yöneldik. Köyün devamında vadi içinde konuşlanmış NATO karargahını geçtikten sonra aracımızdan inip yürüyüşe başladığımızda Saat 9:15 olmuştu.
Henüz vadi gölge içinde kaldığından hava oldukça serindi. Dere kenarından kıvrıla döne yükselen yoldan yürüdük. Güzel erguvanların önünde poz verdik. Çepeçevre orman dokusu içinde Nif tepelerine yükselerek ve sapaklarda genelde sağa dönüşü tercih ederek gideceğimiz yöndeki boyuna kadar tırmandık. En yüksek noktayı geçtikten sonra oldukça sert esen rüzgardan kurtulmayı umarak toprak yoldan devam edip inişe geçtik.
Yürüyüşe başladığımızdan itibaren yaklaşık 3,5 saat sonra uygun bir noktada mola verdik. Önce şarap ikramımı yaptım, sonra Servet’in takviyesini(!) de içtik. Güzel ortam ve kalite şaraplarla neşemize diyecek yok. Ben de epeyce bişeyler anlattım. Şarabın etkisiyle değil tabi ki, tevellüt etkisiyle; 60’lıklara yol vermeyegör!
Yanlışım varsa düzeltsin arkadaşlarım, neredeyse 1,5 saat lagalüga yaptık. Sonrasında kafalar iyi, yola revan olduk tekrar. Nedendir bilemiyorum(!) yere değmiyordu ayaklarım; zaten iniş, süzüldük en aşağılara doğru, ne zaman Gökdere Kanyonu’na geldik anlayamadım.
Güzelim Gökdere Kanyonu’nu yer yer dümdüz eden toprak yoldan devam ettik. Sonunda Coğrafya izin vermeyince yol bitti; biz de daldık patikaya. Böylece muhteşem kanyon doğasında, yer yer karşı kıyıya dere geçişleri yaparak yürüdük. Araç yolundan sonra bu yeşil rota bizi çok mutlu etti.
Rüya bittiğinde Gökdere piknik alanının curcunasına vardık. Sonra tozlu araç yolunda hızlı giden araçlara yavaşlama uyarıları yaparak Gökdere köyüne kadar yürümek zorunda kaldık. Bir kahvede yorgunluk çaylarımızı içerken, yaklaşık 8 saat süren etkinlikte toplamda 22 veya 24 km kadar yürüdüğümüzü ifade eden arkadaşlarımız oldu.
Bu etkinlikte çektiğim fotoğraflardan ve arkadaşlarımın medyada paylaşılan fotoğraflarından seçtiklerimle hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.