Güneşli ve yer yer bulutlu güzel bir bahar sabahında Çukurköy’e 10:15 civarında ulaştığımızda, köyün çıkışındaki festival alanı kenarına aracımızı parkettik. Hemen yola koyulduk ve festival alanının solundaki antik yoldan ilerlemeye başladık. Bu tarihi taş yol bir süre sonra kaybolunca şelale tarafına giden toprak köy yolundan devam ettik.
İlk pınara ulaştığımızda grubu uzaktan görünce biz de sularımızı doldurmak için mola verdik. Pınardan sonra yola devam edip grubu yakalamaya çalışırken yolun ikiye ayrıldığını gördük. Önce soldan ve yukarıdan giden yolu tercih ettik. Bir süre yolaldıktan sonra karşılaştığımız köylülerin uyarılarıyla şelale yolunun diğeri olduğuna ikna olunca, kavşağa geri döndük. Bu defa aşağıya doğru inerken sola bir yol daha ayrılmasına karşın, biz devam ederek bir köprüden dereyi geçip vadinin sağ yamacındaki toprak yoldan yürüyüşe devam ettik.
Yer yer yükselip alçalarak kıvrımlar çizerek yürürken, karşı yamaçta ilerleyen grubu gördük. Grup bir süre sonra dereye doğru alçalmaya başlarken biz yukarıdan ilerlemeye devam ettik. Daha sonra şelale bölgesini görünce yoldan ayrılıp dereye doğru yavaş yavaş alçalarak indik.
Dereyi karşıya geçip şelalenin üst kısmındaki mola alanına ulaştığımızda B Grubu’nun şelaleye indiğini öğrendik; A Grubu ise henüz gelmemişti. Şelaleyi birçok defa gördüğümüz için biz burada dinlenmeye karar verdik. Kameramı çıkarıp bulunduğumuz yerden şelalenin hemen sağındaki tepenin arkasında bir kısmı görünen Türkmen Köyü’nün fotoğrafını çektim.
Mola yerinden, önde sarı çiçekler ve arkada şelale tarafının panomarası çok güzel bir manzara oluşturduğundan başka birçok fotoğraflar çektim. Bu ara Liz de, defalarca sulara çamurlara girdiği için yorulmuş dinleniyordu; bağladığım yerden pek şikayetçi olmadı!
Moladan sonra geldiğimiz yoldan, bu defa A Grubu ile birlikte dönüşe geçtik. Ancak bu defa dereyi geçtikten sonra sağa yukarıya doğru yükselemeyince hemen karşımızdaki tepenin soluna doğru yükselerek dönüş yolunun biraz daha yukarısına kadar çıkıp sonra yoldan köye kadar yürüdük. Yukarılardan şelalenin yerini daha iyi gözleyebildik. Yükselirken geriye dönüp baktığımızda hemen karşımızda(Kuzey) Güzelhisar Barajı, sağda(Kuzeydoğu) Türkmen Köyü ve en sağda Bozalan Köyü kolayca görülebiliyordu.
A Grubu içinde yeni başlayanlar olduğu için tempomuz çok yavaş oldu ve biraz da yolu uzattığımızdan, gelirken yaklaşık 2 saatte geldiğimiz yolu neredeyse 4 saatte bitirdik. İyi de oldu, zira bu şekilde bu güzel bahar gününde manzarayı izleyerek, çiçekleri fotoğraflayarak, kuşları dinleyerek, özetle doğayı yaşayarak yaklaşık 18:30 gibi yürüyüşü bitirdik.
Bu güzel etkinlikte çektiğim az sayıdaki fotoğraflardan hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
