Bugün, ultra-dağ maratoncusu İdadiklilerle Dumanlıdağ’daydık. Ben Çınarlı Çeşme’den dönüş yaptım, arkadaşlarım zirve etkinliği gerçekleştirdiler. Çok güzel bir havada, çok güzel bir ortamda, çok güzel bir etkinlik oldu. Az cümle, bol fotoğraf ile etkinliği özetliyeyim:
Benimkini Hatundere’de bırakıp, otomobille asfalt yolun bitimine kadar gittik. Bir hatıra fotoğrafı çektikten sonra yürüyüşe başladık.
Harika bir yürüyüş havası, hafif serin ama tertemiz; çevre yağmurlar sonrası yemyeşil, pırıl pırıl bir ortam. Konuşarak sohbet ederek ve tempoyu kaybetmeden toprak yoldan, bildiğiniz Dumanlının taşlı toprak yollarından, doğu istikametinde dağa doğru ilerledik. Hafif bir meyille yükselirken, karşımızdaki, üzerinde rüzgâr santralleri bulunan dumanlı(!) tepelere kadar devam eden yeşil tablonun içinde yer aldık hep.
Tepelerden çoğalarak gelen minik dericikler zaman zaman yolumuzu keserek vadilerde şırıl şırıl akan gerçek derelere dönüşüyor. Zaten suyu çok bol olan Dumanlıdağ, adeta sular ülkesi(Water World) olmuş bugün!
Dumanlıdağ’daki çeşmeler çok bakımlı. Sık aralıklarla bu yeşil arazideki beyaz boyalı çeşmeler, bir zamanlar yeşil-beyaz olan İdadik renklerini çağrıştırdı. Şimdikiler kırmızı-beyaz biliyorlar, pek çok diğer dağcılık kulüplerininki gibi!
Dikliğin arttığı yerlere gelince taşlar kayalar da arttı. Burada pek çok ağıl var. Büyük avlularını çevreleyen taş duvaları yapmakta zorlanmamışlardır bu taş bolluğunda!
Çınarlı çeşmenin bulunduğu bölgeye yaklaştığımızda çalı formlu bitki örtüsü iyice sıklaştı. Hem kayalardan tırmanıyoruz, hem dallardan sakınıyoruz ama hep yeşilin içindeyiz. Bir süre sonra çeşmenin görkemli çınarını uzaktan gördük bile. Zaman zaman karşılaştığımız Dumanlıdağ’ın uzun tüylü tipik sığırları buralarda çoğaldılar. Bir tanesi çeşmeden su içiyordu, döndü baktı bize.
Arkadaşlarım Dumanlıdağ zirvesine devam edecekler, ben burada mola verecektim. Ancak bölge bu sırada gölge ve üşütücü bir rüzgâr var. En iyisi oyalanmadan dönüşe geçmem. Arkadaşlarımın fotoğrafını çekip onları zirveye uğurladım.
Dönüş yolu daha keyifli oldu. Zira bu defa hep manzarayı görerek ilerledim. Aynı çeşmeleri, aynı ağılları geçerek aşağılara kadar indim. Bol bol fotoğraf çektim. Zaman zaman derelerin videolarını kaydettim.
En aşağılarda otomobili bıraktığımız yerde nihayet mola verip birkaç lokma atıştırdım. O sırada Dumanlıdağ’ın zirve konisi sisler içindeydi. Oysa burada pırıl pırıl güneşli bir hava vardı. Onların ne yaptıklarını merak ediyordum. Gün sonunda iletişim kurduğumuzda aynı saatte(13:30) zirvede olduklarını öğrendim.
Saat 14:10’da köyün içinde otomobilimin yanındaydım. Tekrar zirvenin bulunduğu tarafın fotoğrafını çektim. Sabah saat 9:50’de başlamıştık, toplamda mola dahil 4 saatlik bir etkinlik olmuş ve 12 km’ye yakın yol almışım.
Bu harika günde yaptığım bu güzel etkinlikte çektiğim fotoğrafladan ve arkadaşlarımın sonradan paylaştığı karelerden seçtiklerimle hazırladığım fotoğraf albümünü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz. Fotoğraflardan sonra gün içinde kaydettiğim videolar var.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
IMG_9102 ,
Fotolara hayran kaldım.👏👍
🙏