(**):Cengizhan Aktan’ın fotoğraflarından eklendi.
Hasan Dağı 3268 metrelik zirvesiyle İç Anadolu Bölgesi’ndeki Tuz Gölü’nün güneydoğusunda bulunan Melendiz Dağları volkanik grubunun en yüksek dağıdır. Yaklaşık 2 bin yıl öncesine kadar aktivitesini sürdürmüş olup koni şeklinde tabakalanmış bir volkandır ve nispeten iyi haldeki krateri opsidiyenlerle kaplıdır.
Dağcılar, Hasan Dağı’na yapılan zirve etkinliklerinin yazın çekilmez olduğunu, buna karşın kışın kuzey kulvarlarından çıkışların oldukça zevkli olduğunu ifade etmektedirler. Bu görüşün doğruluğunu, İzmir Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübünün dün gerçekleştirdiği Hasan Dağı Zirve Etkinliği’ne katılarak bizzat yaşadım.
Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Türkiye’nin pek çok ilinde örgütlenmiş adeta “Büyük Bir Aile” gibi. Her şubenin düzenlediği etkinliğe diğer şubelerden de katılımlar olabiliyor. Bu beraberliklerde ilk defa biraraya gelen ailenin diğer üyeleri kırk yıllık dost gibi kaynaşıveriyorlar. Bunu ilk defa, geçen ay katıldığım Kastamonu-İnebolu İstiklal Yürüyüşü sırasındaki beraberliğimizde izlemiştim. Bu insan sıcaklığını bu haftasonu İzmir şubesinin düzenlediği Hasan Dağı Zirve Etkinliği’nde Manisa, Ankara ve Antalya illerinden katılımcılarla birlikte tekrar yaşadık.
10 Temmuz 2009 Cuma gecesi Manisa Zirve üyeleri ile birlikte İzmir’den yola çıkan 3’ü bayan 12 Izmirli Zirveciler’in içinde misafir olarak yeraldım. Cumartesi sabahı Aksaray Terminali’nde Antalya’dan gelen bir bayan dağcı da aramıza katıldı.
Ihlara Vadisi’ne giden yolu aracımızla Aksaray içinde küçük birkaç tur attıktan sonra bulduk. Bu muhteşen turistik bölgede, diyebilirim ki 15 sene önceki ilk ziyaretime göre hemen hiçbir yenilik göremedim. Böyle inanılmaz tutarlılık(!) karşısında gözyaşlarımı kimseye göstermeden içime akıttım!
Ihlara Vadisi’nin tamamını katetmeden, birbirinin tekrarı gibi görünen birkaç harabe haline gelmiş kiliseyi ziyaret edip, buraları bu hale getirenlere de şükranlarımızı(!) ilettikten sonra, tekrar yola koyulduk. Bölgenin hemen her noktasından çok güzel manzaralar veren Hasan Dağı’na yakın Helvadere Köyü’nden dağa doğru en yakın noktadaki Karbeyaz Oteli’ne geldik. Buraya kadar bugün çeşitli noktalardan çektiğimiz Hasan Dağı fotoğraflarına kamp yerimizden çektiğimiz fotoğraflarla günün son noktasını koyduk. Akşam üstü bir taşıtla biri bayan 4 Ankara’lı Zirve Üyesi de kampımıza dahil oldu. Böylece toplam sayımız 17 kişiyi buldu.
Dolunay parlaklığında bir ay ve yıldızlı pırıl pırıl bir gece beklerken başlayan yağmur bütün gece devam edecek gibi göründüyse de, sabaha karşı 01:30’da uyandığımızda gece beklediğimiz manzarasını kurmuştu sanki bizim için. Hazırlıklarımızı bitirip 02:30 gibi zirve etkinliğini başlattık.
Böyle bir yaz zirve etkinliği için hava koşulları çok güzel sayılır. Gecenin serinliğine ilave olarak, Kuzey yönünden yanaştığımız dağdan gelen ılık güney esintisi, bir sıra halinde uygun bir tempo ile yürüyen dağcılara tatlı bir serinlik veriyor. Diğer taraftan Ay gökyüzünde parlak bir avize gibi geceyi aydınlatıyor. Ayın hemen bize göre sağ kısmında yeralan Venüs Gezegeni de ona eşlik ediyor adeta. Özet olarak söylemek gerekirse koşullar böyle bir yaz tırmanışı için her bakımdan harika; bu da bizim şansımız!
Güneş 05:30 gibi doğarken grubumuz epeyce yol almış oldu. Buna karşın zirve yükseltileri hala çok uzaklarda duruyor. Yukarılarda yer yer kar kulvarlarından geçerek ilerliyoruz. Kabaca tanımlamak gerekirse bize göre dağın sol tarafındaki uzun kar kulvarından yükselerek dağın arkasına doğru kıvrılarak zirve konilerine doğru yöneliyoruz. Bir grup nispeten daha yakın olan sağ taraftaki zirveye yürürken, ana grup krater çanağına indikten sonra karşımızdaki zirve konisine tırmandı. Zirveye ulaşanlar birbirlerini kutlayıp ortak fotoğraflar çekildi. İşte tırmanışın bu anları her zaman en keyifli dakikalardır.
Hava şartları uygun olursa bu süreyi uzatmak çok zevkli olurdu ama etrafımızdaki sis bulutları bize, fazla oyalanmamamızı işaret ediyor gibiydiler. Bunun üzerine karşı zirvedekilerle haberleşip krater tabanıda buluşarak geri dönüşe geçtik. İniş için geldiğimiz rotadan değil de, kamp yerinden dağa doğru bakarken görülen, volkanın sağ tarafındaki nispeten daha dik ama biraz daha kısa süreceğini umduğumuz çarşaklara yöneldik. Çarşaklardaki iri taş ve kayalar çok hareketli olduğundan ve ekibimizin her bir elemanı gerçek bir özveri ile ve büyük bir titizlikle taş düşürmemeye çalışarak yol aldığından kazasız belasız aşağılara ulaştık. Bu uzun iniş hattında Aile Dostumuz Ayhan Yörük’ün kayıp düşmemem için gösterdiği, karşılığı hiçbir şekilde ödenemez ilgi, bugüne kadar hiçbir dağ inişinde yaşamadım; bu da unutulmaz bir anı oldu benim için.
Volkanın dik konisi inildikten sonra bu dafa sağımızda kalan kamp bölgemize ulaşmak için oldukça uzun bir yol katetmemiz gerekti. Güneşin etkili olduğu bu son kısım biraz bezdirici olduysa da zirve etkinliğini başarıyla tamamlamanın coşkusu ile bizleri etkilemedi.
Kamp yerine 14:30’dan itibaren aralıklarla ulaşan dağcılar oyalanmadan çadırlarını toparladılar. Hasan Dağı bizim veda hazırlıklarımızı izliyor muydu bilemiyordum ama, o kar kulvarlı ve konik volkanik görüntüsü ile uzaklardan hep Ağrı Dağı’nı çağrıştıran güzel manzarasına bugün için son bir kez daha bakıp taşıtımıza bindik. Helvadere’de alabalıklı bir akşam yemeği yedikten sonra İzmir’e doğru yola koyulduk.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
Şinasi Hocam,
Duygularımızı çok güzel kaleme almışsınız.
Elinize gönlünüze sağlık.
Şinasi hocam saygılar. Faaliyetimizde sizi de aramızda görmek ; değerli yorum ve bilgilerinizi bizimle paylaşmanız çok keyif verici oldu . Başka etkinliklerde görüşmek üzere .
Bilgehan Kardeşim, benim için zor ama o derece de zevkli geçen Hasan Dağı zirve etkinliğinde sizlerle tanışmış olmak da başka bir kazanımım oldu. Tekrar bir etkinlikte görüşmek ümidiyle selamlar…Şinasi Yüksel
Ah keşke o dağda ben de olsaydım. Engin doruklara yol alsaydım. Vız gelirdi inan bana onca yorgunluk .