Likya Yolu ile ilgili olarak internette bulduğum harita ve kısa bilgileri aşağıda veriyorum:
Likya Yürüyüş Yolu, Antalya Fethiye sahili boyunca yeralan Likya kentlerini birbirine bağlayan Teke yarımadasındaki patikalardan bir kısmının işaretlenip haritalanması ile oluşturulmuş bir yürüyüş rotasıdır.
Dünyanın en iyi 10 uzun mesafe yürüyüş rotalarından biri olarak gösterilen Likya Yolu, Fethiye başlangıcından sonra birçok iniş ve çıkışlarıyla giderek zorlaşan bir rotadır. İlkbahar ve sonbaharda Ocak-Mayıs veya Eylül-Kasım ayları arasında yürünmesi tavsiye edilmektedir. Parkur üzerindeki yerleşim birimlerinde konaklama olanağı mevcuttur. Parkurun tamamı işaretlenmiş olup sponsor kuruluşlar ve gönüllüler tarafından bakımı yapılmaktadır. Likya Yolu’nun birinci bölümünde Faralya, (Uzunyurt) Köyü, Dodurga Köyü, Sdyma, Pınara – Letoon – Xanthos kentleri ve uzun kum sahiliyle eski bir liman bölgesi olan Patara yer alır. İkinci bölümünde Antiphellos, Apollonia, Simena, Myra, Limyra, Olympos ve Phaselis bulunur.
Cumartesi sabahı önce Pınara antik şehrini gezdik. Daha sonra Gey’de gözleme ve keçi peyniri ile kuvvetli bir kahvaltı yaptık. Arkasından yürüyüş için son derece uygun serin ve parçalı bulutlu bir havada Gey(Yediburunlar) Köyü’nden başlayan yürüyüşümüz, gün boyunca Bel Köyü, Gavurağılı Bölgesi ve Pydnai rotası sonunda Patara sahilinin Batı ucunda Özlen Çayı yanında deniz kenarında bitti. Sızlayan ayaklar serin deniz sularında ferahlatılırken 4 arkadaşımız abartarak o saatte denize girdiler! Ben de sahildeki kafeteryadan satın aldığım bir şişe soğuk birayı içtim Yusuf’la birlikte.
Geceyi Patara’daki Flower Otelde geçirdik. Temiz ve mütevazi bir pansiyon olan kuruluş lezzetli yemekleri ve sıcak sulu klimalı temiz odalarıyla herkesi memnun bıraktı.
Ertesi sabah şiddetli bir yağmur ile uyanmamıza karşın etkinliğe devam etme kararı almakta tereddüt etmedik. İlk durağımız Xanthos antik şehri oldu. Oradan devamla şiddetli yağmur altında yürüyerek Çavdır Köyü’de çay molası verdik. Yağmurun hafiflemesiyle yürüyüşe devam ederek Çayköy, İnpınarı, Üzümlü, Delikkaya üzerinden Akbel’e 2 km kala yürüyüşümüz sona erdi. Bizleri bekleyen taşıtımıza binerken bu güzel etkinliği problemsiz olarak bitirmenin gönülrahatlığı içindeydik. Antik Likya ruhunun büyüleyici etkisi ile neşe içinde İzmir’e doğru yola koyulduk.
Bu etkinlikle ilgili ayrıntılı bilgi almak isteyen dostlar Ayhan Yörük’ün blog sayfasına bakabilirler:
Likya-II yolunda çektiğim 335 fotoğraftan sizler için seçtiklerimi izleyebilirsiniz. Ayhan Yörük’ün fotoğraflarından 24 tanesini slayt gösterisine ekledim. İyi seyirler.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
20 Şubat 2010 Cumartesi Pınara-Pydnai:
21 Şubat 2010 Pazar Xanthos-Patara(Akbel):
Harika bir etkinlik. Sayın Başkanımla bu etkinlikte olmak vardı. Kader, ne yaparsın?
Dostum Cemil, kader çoğu kez bizim ellerimizdedir. İzmir’e geldiğinde ve sağlığımız elverdiğince benzer etkinlikleri birlikte yapacağız inşallah. O günlere kadar sağlıcakla kal; görüşmek üzere..
Sizinle oralarda küçük bir etkinliğe ben de katılmıştım. Fetiye’den Ölüdeniz’e inmiştik galiba. Ne kadar keyifliydi! Böyle etkinlikler yapabilecek kadar sağlıklı olmak ne güzel!