Mealen şöyle demişti Deniz Baykal, yerine CHP Genel Başkanı seçilen Kemal Kılıçtaroğlu’nun mazbatasını alıp ilk ziyaretini kendisine yaptıktan sonra, gazetecilerin cumhurbaşkanlığı için ne düşündüğü sorulduğunda:
Ben siyaseti hiçbir zaman bir makam veya bir amaç için yapmadım. Benim için önemli olan süreçtir. Mutluluğu amaca giden yolda buldum.
Ne anlama geldiği kolayca anlaşılan bu ifade ilk anda göze çarpmayan çok önemli bir gerçeği adeta itiraf etmektedir! Bilindiği gibi kendisi hizipçi olarak eleştirilmesinin yanında en çok da iktidar olmak için çalışmadığı, partisini iktidar için değil de muhalefet ekseninde yönettiği söylenir. Gerçekten de memlekette ne kadar kötü idare olsa, iktidar ne kadar yanlışlar yapsa Deniz Baykal da o kadar güzel muhalif olup eleştiri yapmakta, bence herbiri çok güzel birer siyasi söylev niteliğindeki parti meclisi konuşmaları yapmaktaydı. İktidar ve iktidarın başını eleştirdiği o muhteşem konuşmaları izlerken Ayşen’e “Görüyor musun ne büyük bir mutlulukla eleştiriyor. Adeta iktidarın hatalarından büyük bir zevk alıyor! Memleket inim inim inlese de O mutlu adeta! Veryansın ediyor hükümete ve onun başına, gelsin alkışlar alkışlar”.
Oysa siyaset bir amaç için yapılmalıdır. Ve tabi ki o amaç da yalnızca ülkeye hizmet olmalıdır. Siyasetin amacı sadece iktidar olmak değil, iktidara gelip ülkenin sorunlarına kalıcı çözümler getirecek yasaları çıkarmak ve bunları uygulamak olmalıdır.
Yazımı bitirirken kendi adıma inandığımı söyleyeyim: Deniz Baykal da böyle düşünüyordur mutlaka. Ama muhalefet yapmaktan da büyük bir zevk aldığını gözledim hep. Ne dersiniz?
Deniz Baykal, çok kötü başbakanlarla yönetildiğimiz halde ikdidara halk tarafından getirilmemiştir.
Nedenler:1) Hırsızlık yapmamış
2) Milletin değerlerini istismar etmemiş, sömürmemiş
3) Devleti, orduyu yıpratmamış
4) Irkçılık yapmamış
5) Kendine güvenen bir insanın rekabeti hizipçilik diye aşağılanmaya çalışılmış
6) Yalan vaadlerde bulunmamış
7) Tekke ve tarikat bağlantıları ile hareket etmemiş
8) Kan döken gençlik örgütü yetiştirmemiş
9) DENİZ BAYKAL’IN HANGİ PARTİ LİDERİYLE KARŞILAŞTIRIRSANIZ KARŞILAŞTIRIN
Sayın Bölükbaşı,
Deniz Baykal’ın kişiliği ile ilgili olarak sarkastik bir ifadeyle belirttiğiniz(9.maddede kesilimiş) hususlarda tamamen sizinle ayni fikirdeyim. Bunlar ne kadar doğru ise, Sayın Baykal’ın partisini iktidara taşıyacak koşullara ulaştıramadığı da bir gerçek. Her ne kadar kendisi hiçbir zaman kabul etmediyse de seçim başarısızlıklarını neredeyse zafer havasında yorumladığı seçimleri de yaşadık. Ülkemiz demokrasisine örnek olacak (üye, delege, önseçim gibi) hususlarda partiçi demokrasiyi kuramadığı gibi, parti dışındaki (işçiler, gençlik, üniversite, sivil toplum örgütleri, meslek odaları gibi) çok önemli sosyal yapılarla güçbirliği içinde gözükememiştir. Çevresindeki alkış gurubu ile yetinerek toplumla bütünleşememiştir. Keşke daha önce nöbeti bir arkadaşına devretmeyi becerebilmiş olsaydı..