Bergama kralı II.Attalos M.Ö.2. yüzyılda donanmasını barındırmak için Side’nin yerine düşündüğü yeni kenti Attaleia’yı, bugünkü adıyla Antalya’yı kurdu. O çağlarda Pamphilya’nın en önemli kültür ve ticaret merkezi olan kent, M.S. 135 yılında imparator Hadrianus tarafından sularla çevrilimiş, Bizans imparatorlarından Leon ve Konstantin Porphyrogenitos da düşman saldırılarından korunmak amacıyla bu surları sağlamlaştırmıştı. Antalya, 1207’de Giyaseddin Keyhüsrev tarafından fethedilince Selçukluların egemenliğine girdi. Birisi denizden diğeri de karadan olmak üzere, at nalı biçiminde iki surla korunan kentin dış surlarında, 50 adım aralıklarla kuleler bulunmaktadır. Kent merkezinde, limanın hemen üstünde bugün Kaleiçi denilen yerde bulunan yığma taştan yapılmış, ahşap bağlantılı eski cumbalı evlerse, mimari ve estetik açıdan dönemin izlerini en iyi yansıtan örnekler arasındadır.
Antalya Kaleiçi tarihi kısaca böyle. Sene 2017 ve bizim Sevinç ve Emin Ildızlı ile planladığımız Antalya gezisinde ziyaret ettiğimiz Kaleiçi ise, tamamen ticari turistik bir alışveriş bölgesi olmuş. Yeni çevre düzenlemesi ve büyük süslü gemiler limana bambaşka bir görüntü vermiş. Limana hakim bir kafeden bol bol fotoğraf çektik.
Kafede bir şeyler içip biraz dinlendikten sonra, yeni yapılmış ve pek güzel dekore edilmiş evlerin çeşitli kafelerin arasından geçerek deniz manzaralı çok güzel minik bir parka geldik. Burada da fotoğraf çekip bir süre çevreyi dolaştıktan sonra belediyenin Cumhuriyet Meydanı’da yer altına yaptığı otoparktaki aracımıza gelerek Antalya Kaleiçi turumuzu bitirdik.
Antalya Kaleiçi’nde çektiğim fotoğrafları aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.