Petkim Proje kısmındaki görevim gereği birlikte çalıştığımız yabancı uzmanlarla güzel anılarımız oldu. Ayrıca spor sevenlerle birlikte koştuk, Çayağzı’nda yüzdük. Yüzmeyi sevdiği için Çayağzında en çok beraber olduğum bir Alman uzmana şöyle dediğimi hatırlıyorum:
“Yaz boyunca burada yüzenler arasında beni ve Ayşen’i görebilirsiniz. Şayet o gün iki kişi yüzüyorsa muhtemelen onlar bizizdir. Eğer bir kişi yüzüyorsa o benimdir!”
Bu girişten sonra yazımın başlığındaki anıma geçebilirim artık. 1994 yılının bir yaz günü, 18 Haziran Cumartesi, gene Petkim Çayağzı Plaj tesislerindeyiz. Güneşli ve çok sıcak bir gün, plaj kalabalık. Herzamanki gibi plajın sağ tarafındaki iskeleden başlayarak karşı iskele hizasına kadar yüzdükten sonra tekrar iskeleye çıkıp duşa doğru yöneldiğimde, iskelede güneşlenmekte olan gruptan biri arkamdan şöyle seslendi:
” Başın suyun içindeyken nasıl nefes alıyorsun?”
Biraz alaycı bir ses tonuyla söylenmiş gibi hissetmeme karşın, aslında gerçekten de merak ettiği için sorduğunu kabul ederek, geri dönüp soruyu soran kişiye yüzme sırasında nasıl nefes alındığını anlatmaya başladım. Denizden henüz çıktığım için daimi gözlüğüm takılı olmadığından beni dinleyen gruptakilerin yüzlerine dikkat edemiyordum. Nefes almayı anlattıktan sonra yüzmenin temel hareketlerini de göstererek, neredeyse onları sorduklarına pişman edercesine, iyice ayrıntılara girdim. Sonunda anlattıklarımı denemelerini ve başlangıçta kolayca yapamasalar da zamanla bolca egzersiz yaptıktan sonra başarılı olacaklarını belirterek yanlarından ayrıldım.
Günün kalan kısmını da Çayağzı tesislerinde geçirdikten sonra fazla gecikmeden eve döndük, zira ertesi gün Dumanlıdağ’da oldukça zorlu bir dağcılık etkinliği yapacaktık. Program şöyle: Aliağa Karakuzu köyünden Dumanlıdağ zirvesine çıkılacak ve Güney yönünde devam ederek Yanık Köy’de trans etkinliğini bitirilecek. Bu sıcak mevsimde zirve etkinliği ve trans, İdadik ölçülerine göre tipik bir C yürüşü olacak.
Yusuf Çilengir, Zafer Gürhan, Faik Saray ve Ayşen’le toplam 5 kişiyiz ve sırt çantalarımızla bir otomobile sığabiliyoruz. Trans etkinliği sonunda kullanmak üzere Yanık Köyü’ne bir otomobil bırakılacak. Bu nedenle sabah 5:30’da Yusuf ve Zafer’le Petkim Siteleri’ndeki Aliağa SSK Hastanesi önünde buluştuk. Onlar otomobil bırakmak için Yanık’a gittiler, biz de Faik’i almaya gittik. Saat 6:30’da Petkim Camisi önünde benim “flaş”a doluştuk ve Karakuzu’ya yöneldik.
Saat 7 gibi Karakuzu içine flaşı bırakıp, köyün içinden yürüyüşü başlattık. Henüz sabah olmasına karşın hava çok sıcak. Çantalarımızda yeteri kadar su var diye düşünüyoruz. Güneş ve sıcak için şapka ve kıyafetlerimizi ayarladık. Önce oldukça dik olarak başlayan yürüyüşle yarım saat sonra Kartalkaya tepesinde ilk molayı verdik. Karşımızda Güzelhisar Baraj Gölü, tarihi Tisna bölgesi ve daha ileride Aigai tümülüsü. Karakuzu aşağılarda kaldı. Güneye doğru devam ederek yürüyüşü sürdürdük ve biraz sonra güzel bir çeşmeye geldik. Suyu bize çok lezzetli gelen çeşme 1989 yılında yapılmış. Burada karşılaştığımız bir çoban geçen sene de bizi burada gördüğünü söyledi. Ogünkü 6. Dumanlıdağ etkinliğimdi ki bunun 3 tanesinde zirve yapılmıştı. Bugün kayıtlarıma bakıyorum da 13’ü zirve etkinliği olmak üzere 49 defa Dumanlıdağ’a çıkmışım.
Çeşmede fazla oyalanmadan devam ettik ve saat 10 gibi Dumanlı zirvesine ulaştık. Kışın gelenler için lazım olur diye kulübeye birkaç odun bıraktıktan sonra hemen zirvenin dibindeki bir ağaçcığın güneşinde(!) öğle molası verdik. Bu ara Yusuf’la Zafer zirvedeki kuyuyu aramaya gittiler. Çantamızda getirdiklerimiz yiyecekleri yerken bir yandan da dürbünle çevreyi inceledik. Yaklaşık 20 km uzaklıkta Çatalkaya, 60 km mesafede Karaburun’u gördük. Buradan Petkim Lojmanlarını ve misafirhaneyi de görebiliyorduk.
Tekrar yola çıkmadan önce Faik ve Zafer’le kuyuyu görmeye gittik. Bir dağın zirvesinde bir kuyu olması çok hoş bir şey. Kuyu yaklaşık 4-5 metre derinliğinde. Bir pet şişeden yapılmış kova ile su çektik, buz gibi soğuk. Kuşlar içsin diye çevredeki kayaların çukurlarına döktük.
Zirveden ayrıldığımızda saat 11:30 olmuştu. Güneye yöneliyoruz ve sırttan inişe geçtik. Bir süre sonra Çukurköy gözüktü. Köyün evleri ve köyün bitişiğindeki ağaçlıklı düzlük yemyeşil. Ön taraftaki gölet kurumuş ve ortada küçük bir havuzcuk kalmış. Havuzcuğun hemen dibinde bir tane ağaç duruyor! Manzara çok hoşuma gitti: Yazın sıcağı ile kavrulmuş çıplak Dumanlı tepeleri arkasında yeşil bir vaha içinde kırmızı kiremitli evler, ağaçlar ve bitişiğinde tek bir ağacın nöbet tuttuğu bir havuzcuk! Fotoğraf makinemi evde unuttuğuma çok üzüldüm. Buradan bir daha geçtiğimde bu manzarayı çekmeye karar verdim.
Yürüyüşe devam ederek Dumanlıdağ sırtlarını geçerek aşağılara inmemize karşın Yanık Köye ulaşmamız için hala önümüzde bir sırt var. Artık belirgin bir patika olmadığı için taşlık dikenli zeminde zorlanıyoruz. Bir süre bir dere yatağından gittik. Buralarda pek çok balkan savaşları verdik!
Neyse ki artık Yanık Köy gözükmeye başladı. Ancak bir türlü yol bitmiyor. Ayşen iyice yoruldu, yüzü kıpkırmızı. Suyumuz da bitince iyice bezdik ama yapacak bir şey yok, yürümeye devam ediyoruz. Karşıdan Neontikos harabelerini görüyoruz. Yürüdükçe mezar kalıntıları, kesme taşlar ve insan yapısı örülü duvar döküntülerine rastlıyoruz. Buralar muhtemelen Neontikosun nekropolu. Daha aşağılarda dere yatağı da kayboldu. Dikenli taşlar arasında yol alıyoruz. Dikenlere takıldıkça iyice canımız yanıyor. Sıcak, susuzluk, yorgunluk hepimizi bunaltmış vaziyette. Ayşen söylenmeye başladı. Sırt çantasını aldım ki biraz daha hızlı yol alabilelim diye. Sonunda saat 15:30 gibi köye vardık. Cami avlusunda su içtik, yüzümüzü yıkadık. Ayşen de pantalonunu sıyırmış, dikenlerden çizilmiş bacaklarını suyla yıkayıp rahatlamaya çalışıyor. Bu ara çevredeki köylüler dehşetli şaşkınlık içindeler!
Oyalanmadan Zafer’in arabasına bindik ve yola çıktık. Ayşen uyuyakaldı. Herkesi Petkim Lojmanlarında bıraktıktan sonra Zafer beni tekrar Karakuzu’ya getirdi. Flaşın yanında 2 jandarma bekliyor. Onlara aldırmadan arabama binecektim ki bana kıpırdamadan aracın yanında durmamı söylediler. Çok şaşırdım ama denileni yaptım. Gelip üstümü aradılar. Zaten yaz sıcağında bir askılı penye ve kısa pantolonluyum, dağ
ayakkabılarımla bir sporcu kıyafeti. Beni aradıktan sonra bir tanesi telsizle beni hayretler içinde bırakan şu şözleri söyledi komutanına:
“Komutanım, teröristlerin biri kaçtı, şöförü yakaladık”.
“Haydaa, ne teröristi ne şöförü, biz dağcıyız, yani sporcuyuz” gibilerinden birşeyler söylemeye çalışırken jandarmalar bana konuşmamamı tembih ettiler. Aralarındaki konuşmalardan sonra bir kararsızlık geçirdiler ve beni Karakuzu Muhtarlığına götürdüler. Önde ben arkada 2 jandarma muhtarlığa geldik ki muhtar İzmir’e gitmiş. Odanın ortasında oturuyorum, etrafımda ve pencerelerde köylüler doluşmuş, sessizce izliyorlar. Bu ara jandarmalar habire telefon ve telsiz konuşmaları yapıyorlar. Sonunda beni tekrar flaşın yanına götürdüler ve kendileri arkaya oturdular. Köy kalabalağı arasından yola çıktık. Gittiğimiz yer hemen Aliağa Petkim B Kapısı yanındaki Jandarma Karakolu. Beni koridora oturttular ve kayboldular. Birazdan biri geldi ve komutanlarının teftişte olduğunu, beklememi söyledi. Ben de eve telefon edip burada olduğumu bildirmek istediğimi söyledim. Durumu Ayşen’e anlattım ve Zafer’i göndermesini istedim.
Karakolda beklemem komutanın gelmesiyle sona erdi. Komutanın tekmille huzuruna çıkan jandarma kapının arkasında kayboldu. Bir süre sonra kapı açıldı ve jandarma içeri girmemi söyledi. Kapıdan girince büyük uzunca bir odanın dibindeki masada bir subay bana doğru bakıyor. Arkasındaki pencereden gelen ışıkla yüzünü seçemiyorum ama yarı yolda komutan bağırdı:
“Ya sen miydin yakaladıkları terörist? Hele gel otur, sen beni tanımadın mı?”.
“Hayır” diyerek şaşkınlıkla oturdum. Komutan hemen devam etti:
“Yav sen dün bize yüzme dersi verdin ya Petkim plajında! Hay Allah, köylüler sizi terörist sanmışlar, ihbar ettiler. Silahlı 4 adam bir kadın sabah dağa doğru gittiler dedikleri için mecbur kaldım devriye çıkarttım, sizi bulamayınca aracın başına 2 er bırakıp sizi beklettik” demez mi! Mesele anlaşıldı ve tatlıya bağlandı. Komutan Alaattin Bey çay ikram etti. Bu ara köylülerden çok şikayet etti. Devamlı asılsız ihbarlar yapıyorlarmış. Daha sonra Zafer de gelince çayları tazeleyip dağcılık üzerine sohbeti iyice koyulaştırdık. Komutan bundan sonra bu yörede herhangi bir dağa çıkarsak bir gün önce haber vermemizi istedi.
Karakoldan ayrılırken bir gün önce üşemeden yüzme dersi vermiş olmam ne kadar isabetli olmuş diye düşünüyordum. Ne demişler, iyilik yap denize at..
Aşağıda bugüne kadarki Dumanlıdağ etkinliklerimin dökümünü veriyorum:
No | Tarih | Parkur | Rehber | |
5 | 2 Haziran 1991 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Kani Çelikel | |
69 | 27 Haziran 1993 | DUMANLIDAĞ-Menemen Türkeli,Tilki Kayalığı,Keçi Kayalığı | Zafer Gürhan | |
71 | 8 Ağustos 1993 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Karahasan,Zirve | Zafer Gürhan | |
74 | 19 Eylül 1993 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Çıtak,Zirve | Zafer Gürhan | |
94 | 20 Şubat 1994 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Kani Çelikel | |
109 | 19 Haziran 1994 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Zirve,Yanıkköy | Zafer Gürhan | |
111 | 10 Temmuz 1994 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Karahasan,Zirve | Zafer Gürhan | |
112 | 17 Temmuz 1994 | AİGAİ-Çaltıdere Kalabak,Aigai,Apollo Tapınağı | Zafer Gürhan | |
133 | 19 Şubat 1995 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Kani Çelikel | |
140 | 11 Nisan 1995 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu 3 Çeşme | Yusuf Çilengir | |
145 | 18 Haziran 1995 | AİGAİ-GÜZELHİSAR Barajı,Aigai Antik Kenti | Zafer Gürhan | |
150 | 20 Ağustos 1995 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Zirve | Zafer Gürhan | |
151 | 3 Eylül 1995 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Zirve | Zafer Gürhan | |
152 | 10 Eylül 1995 | DUMANLIDAĞ-Menemen İğnedere,Yumurtepe,Temnos | Zafer Gürhan | |
153 | 17 Eylül 1995 | DUMANLIDAĞ-Menemen Türkeli,Tilki Kayalığı,Keçi Kayalığı | Zafer Gürhan | |
154 | 24 Eylül 1995 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Turgutlu Tepesi,Gölcük | Zafer Gürhan | |
178 | 9 Nisan 1996 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Yurtaşlar,Samurlu,Karahasan | Yusuf Çilengir | |
184 | 20 Haziran 1996 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu | Şinasi Yüksel | |
210 | 24 Kasım 1996 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Çıtak,Zirve,Hatundere (20km.) | Zafer Gürhan | |
251 | 7 Aralık 1997 | DUMANLIDAĞ-Yeni Şakran Aigai Antik Kenti (10km.) | Zafer Gürhan | |
274 | 27 Eylül 1998 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Türkmen Köyü,Suuçan Şelalesi | Zafer Gürhan | |
307 | 26 Aralık 1999 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Zirve | Zafer Gürhan | |
311 | 30 Ocak 2000 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,”Kavea” Zirve (18km) | Zafer Gürhan-Ş.Yüksel | |
316 | 26 Mart 2000 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Şelale,İğdedere (18km) | Zafer Gürhan-A.Dağlı | |
322 | 7 Mayıs 2000 | DUMANLIDAĞ-Şakran Yunt Dağı Köseler, Aigai (14km) | Zafer Gürhan-A.Dağlı | |
325 | 18 Haziran 2000 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu,Akçakeseli,Zirve,Karahasan | Yusuf Çilengir | |
326 | 22 Haziran 2000 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu,Akçakeseli Çeşmesi | Yusuf Çilengir | |
327 | 6 Ağustos 2000 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu,Akçakeseli Çeşmesi | Şinasi Yüksel | |
334 | 5 Kasım 2000 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu,Akçakeseli Çeşmesi | Yusuf Çilengir | |
349 | 29 Nisan 2001 | DUMANLIDAĞ-Petkim Yurtaşlar,Samurlu,Yarendağ | Yusuf Çilengir | |
354 | 3 Haziran 2001 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Zirve | Yusuf Çilengir | |
377 | 29 Aralık 2002 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,”Kavea” Zirve (16km) | Zafer Gürhan-Ş.Yüksel | |
378 | 19 Ocak 2003 | DUMANLIDAĞ-Petkim,Samurlu | Cemil Aktürk | |
380 | 9 Şubat 2003 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Çıtak,Zirve,Hatundere (20km.) | Zafer Gürhan | |
381 | 23 Şubat 2003 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Dumanlı Dağı(Kale) | Cemil Aktürk | |
449 | 16 Nisan 2006 | DUMANLIDAĞ-Aliağa Karakuzu,Şelale,İğdedere (18km) | Zafer Gürhan | |
457 | 25 Kasım 2007 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Temel Tarcan | |
459 | 9 Mart 2008 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Temel Tarcan | |
461 | 20 Nisan 2008 | ÇUKURKÖY-Çukurköy, Dereboyu Şelale Yolu | Temel Tarcan | |
464 | 19 Ekim 2008 | DUMANLIDAĞ-Petkim Yurtaşlar,Samurlu,Yarendağ | Yusuf Çilengir | |
471 | 18 Ocak 2009 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Temel Tarcan | |
473 | 1 Şubat 2009 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Temel Tarcan | |
474 | 15 Mart 2009 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Demirhan Saatçi | |
476 | 12 Nisan 2009 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale | Demirhan Saatçi | |
485 | 25 Ekim 2009 | SUUÇAN ŞELALESİ-Menemen Çukurköy, Suuçan Şelalesi | Şinasi Yüksel | |
487 | 22 Kasım 2009 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale altı | Şinasi Yüksel | |
494 | 28 Şubat 2010 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Kale altı | Şinasi Yüksel | |
499 | 28 Eylül 2010 | DUMANLIDAĞ-Menemen Hatundere,Zirve | Zafer Gürhan | |
500 | 11 Ekim 2010 | DUMANLIDAĞ-Menemen İğnedere,Temnos,Gölcük | Zafer Gürhan |
Şinasi Bey merhaba ,
Petkimde yaşadığım yıllarda sizinle beraber bir dağ yürüyüşüne katılmıştım. Siteyi de Aigai antik kentini araştırırken tesadüfen gördüm. Hatta o yürüyüşte çektiğim fotoğraflar bile hala bende duruyor.