Başlangıçta herşey iyi gidiyordu. Yürüyüş için son derece uygun serin ve kapalı bir havada, tempolu olarak yol aldık. Yeşil patikalar, çiçekler, dereler derken 12:30 gibi yemyeşil güzel bir noktada öğle molası verdik. Çantalardan çıkarılan yemekler çimenlerin üzerine dizildi, neşeyle yenildi.
Saat 13:15’de tekrar yola çıktığımızda bulutlar arasında kendini gösteren Güneş çevredeki laleleri papatyaları birazıcık uyandırınca, biz de fotoğraf makinelerimizle yol boyu fotoğraflarını çekmeye başladık.
Bir süre sonra bir arkadaşımız kendini kötü hissetmeye başlamış. Sonradan anlaşıldı ki bu arkadaşımız Klübe yeni üye olmuş ve malesef bu durum rehberin gözünden kaçınca ilk defa B Yürüyüşü yapmak üzere bize katılmış. Ayakkabı ve diğer yürüyüş malzemeleri de eksik yetersiz olunca, zamanla çok zorlanmaya başladı. Bu durumda rehberimiz, yolu kısaltmak için olduğunu sanıyorum, klasik patikalardan ayrılıp önümüzdeki tepelere ve dik yamaçlara vurunca hızımız çok azaldı. Önümüze çıkan çalılar, taşlar, kayalar, kaygan zeminler ve dere geçişleri zaman kaybetmemize neden oldu ve neticede geceye kaldık.
Gece patika bulamadan dağda ilerlemek hem zorlanmamıza neden oldu, hem de hızımız iyice azaldı. Zaman zaman emniyet ipi dahi kullandık. Neyse ki hava güzel, gökyüzü açıktı ve şehre çok uzak olmadığımızı biliyorduk. Yorgunluk ve hafif ümitsizlikle tam söylenmeye başlamıştım ki dikkat edince grubun neşesini hiç kaybetmediğini, dizlerinden zorlanan birkaç arkadaşımızın bile morallerini bozmadığını gördüm. Üstelik grubun çoğu ertesi gün işe gidecekti. Bu durumda ben de sessizce grubu takip etmeye başladım. Bütün arkadaşların moral veren özverili tavırları vardı, ama Osman Demir’den burada özel olarak bahsetmeden geçemeyeceğim. Grubun fotoğrafçısı bu enerjik arkadaşımız rahatsızlanan arkadaşımıza her zorlu noktada yardımcı oldu, adeta onu taşıdı. Hatta bir defasında bir dere geçişinde başka bir arkadaşımızı da gerçekten taşıdı!
Neticede saatler ilerledi ve yorgunlukların iyice arttığı bir anda dağdaki toprak yolu bulduk. Telefonlar da çalışmaya başlayınca eşler, ebeveynler arandı. Oyalanmadan toprak yoldan şehre doğru yürüyüşü sürdürdük. Uzaktan şehir ışıkları bize çok güzel gözüyordu ve otobüsümüz dağa yaklaşınca son 3 kilometreyi yürümedik. Saat 22 civarı olmasına karşın kazasız belasız etkinliği bitirdiğimiz için yorgun fakat çok keyifliydik.
Bu etkinlikte çektiğim fotoğraflardan seçtiklerimi aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
Şinasi bey. Fotoğraflar ve yazınız çok güzel olmuş; elinize, emeğinize sağlık. Çok teşekkürler. İyi akşamlar diliyorum. Hoşçakalın.
Teşekkür ederim. İsminizi yazmadığınız için size hitap edemedim, kusura bakmayın. Yaşadıklarımı dostlarla paylaşmak için az yazı ve bol güzel fotoğraflar hazırlamaya çalışıyorum. Amacım güzellikleri paylaşmak ve dağ yürüyüşlerine teşvik etmek.
Selam ve sevgilerimle..
6 Mart 2011 Spil zirve etkinliğinde, 27 Şubat 2011 Gaziemir Balçova etkinliği ile ilgili yazıma yorum yapan arkadaşımızın Osman Demir olduğunu öğrendim. Kendisine selam ve sevgilerimi yolluyorum.
Şinasi Bey, yazınızı okudum, çok güzeldi. Ben de katkı olsun diye bu yürüyüşün GPS rotasını yolluyorum. Hoşçakalın.
Teşekkür ederim Kemal. Bu seneki bütün yürüyüşler arasında Gaziemir-Balçova yürüyüşünün çok ayrı bir yeri olacak. Selamlar..