Bir günlük Ankara ziyaretimde nostalji olsun diye ziyaret ettiğim ikinci yer, Yenimahalle ve Mustafa Kemal Lisesi’nden sonra Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi oldu. Bir bakıma kronolojik bir sıra ile, büyüdüğüm mahalle, bitirdiğim lise ve sonrasında üniversite yıllarımı yaşadığım fakülte!

Kimya yüksek mühendisi diplomasını hakederek 1972’de mezun olduğumda kimya mühendisliği, fen fakültesi Kimya Bölümü bünyesindeydi. Sonraki yıllarda ayrı bir bölüm olarak Fen Fakültesi’ne bitişik şimdiki bölgesinde yeraldı. Bu nedenle benim nostaljik duygularım, Fen Fakültesi’nin muhteşem taş binalarında ve nilüfer çiçekli japon balıklı havuzları olan yüksek ağaçlıklı yemyeşil bahçesindeki ortamlara aittir.

Fen Fakültesi’ne gelince yoldan bahçenin çimenli yeşil alanına geçtim. Yeşillikler içinden Atatürk anıtına kadar ilerledim. O zamanlar Kimya Bölümü’nün bulunduğu sağdaki ana binaya yüksek cam kapılarından heyecanla girdim. Dekanlık Sekreterlik gibi idari odaların bulunduğu koridoru geçerek Büyük Kimya Amfisi’ne girdim. Çift girişli muhteşem amfide kimseler yoktu. Klasik görünümlü ahşap sıraların bitiminde en aşağıda oldukça uzun masa ve arkasındaki karatahta amfideki bildiğim ayni şeklindeydi. Bir sıraya oturup  ortamı teneffüs ettim; o zamanki günlerim hızla gözümün önünden geçti!

Kimya bölümünde öğrenim gördüğümüz diğer amfiler ve bazen gecelediğimiz laboratuvarlar gibi görülecek bir çok yer vardı ama, Büyük Amfi ile yetindim. Duygu dolu bir şekilde tekrar bahçeye çıktım. Havuzun kenarındaki bir kanepede dinlendim ve heyecanımın geçmesi için bir süre etrafımı seyrettim. Şimdilerde bomboş olan bu mekanlarda fakülte arkadaşlarımla yıllarımız geçmişti. Kuşkusuz öğrenim zamanlarında buralar gene öğrencilerle dolup taşıyordur.

Havuzbaşı sefasından sonra tekrar Anıt tarafında doğru yürüyüp o zamanlar Fizik-Matematik Bölümlerinin bulunduğu diğer taş binanın havuzlu bahçe yanındaki yoldan arka tarafa geçtim. Yeşillikler arasına sıkışmış spor alanlarının sağında kafeteryalar ve sol tarafında Kimya Mühendisliği Fakültesi binaları bulunuyor. Buralarda birkaç fotoğraf çektikten sonra nostaljik turuma son verdim.

Bu, benim için heyecan dolu, minik ziyarette çektiğim fotoğrafları anlatımımdaki sırayla aşağıdaki albümden izleyebilirsiniz.

Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.