1960’lı yıllarda Lise bitirmede tüm derslerden klasik soru-yanıt şeklinde yazılı sınavlar yapılırdı. Bir tek yabancı dil sınavı sözlü olurdu. O yıllarda çok çekingen yapılı olduğum için sözlü sınavı iyice gözümde büyütüyordum. Diğer derslerden kendimden emindim ve iyi hissediyordum, ama İngilizce sınavı uykularımı kaçırıyordu.

Bitmek bilmez gibi gelen tüm derslerin yazılı sınavları sonunda bitti ve sıra İngilizce sözlü sınavına gelmişti. Diğer derslerin sınavlarından sonra artık gücümüz kuvvetimiz de bitmek üzereydi.  Aksi gibi Liseye geç kaydedildiğim için benim okul numaram(2343) bizim sınıfdaki en büyüktü ve sıra bana en son gelecekti. Sıranın bana gelmesini beklerken de çalışmaya devam ediyordum. İngilize konular biligiler o kadar çoktu ki bazen herşeyi unutmuş gibi panik yaşıyordum.

Doğal olarak öğrenciler teker teker sınav odasına alındığından bana gelinceye kadar çok zaman geçti. En sonunda sıra bana geldi, sınav odasına girdim. Öğretmenler karşımdaki uzun masaya sıralanmışlardı. Benden önceki arkadaşımın sınavı devam ederken beni yanlarındaki küçük masaya yönelttiler. Heyecanım iyice artmıştı, telaşla notlarıma gözgezdirmeye devam ettim.

Son öğrenci de odayı terkedince, öğretmenlerin karşısına doğru yönelirken birden bizim İngilizce Öğretmenimizin kaba sesi ortalığı inletti. İngilizce öğretmenimiz çok uzun boylu, ince kemikli, asık suratlı, asla gülmeyen ve sohbet etmeyen biriydi. Her nedense öğrenciler ona “Tarzan” lakabını yakıştırmışlar. Benim ders yılı boyuncaki ingilizce yazılı sınav notlarım ortanın biraz üstünde olduğundan hiç sözlü sınavına alınmamıştım. Zira Tarzan sadece İngilizce notu zayıf olanları sözlü yapardı, eğer çalıştılarsa geçer not alabilsinler diye.

Lise bitirmedeki son sınav için öğretmenlerin masasına yaklaşırken Tarzan şöyle kükredi:

–     Nedir bu arkadaşlarının tembelliği? Hiç çalışmamışlar. Hiç bir şey bilmiyorlar. Neden bu durumlara izin veriyorsun? Neden hiç birine yardımcı olmuyorsun? Sınav mınav yok, haydi çık dışarı!

Ben alı al moru mor nasıl odadan dışarı çıktım bilemiyorum. Arkadaşlar şaşkın, ne olduğunu soruyorlar; sınava alınmadığımı söylüyorum. Şaşkın ve üzgün okulu terkettim. Sınav sonuçları okul panosunda ilan edildiğinde hemen listelerdeki İngilizce notuma baktım, tam not, yani 10! Lise bitirmede 10 aldığım tek ders İngilizce olmuştu, üstelik hem sömestirlerde hem de yıl sonu sınavında tek kelime ingilizce konuşmadan..

(30.01.2015)

Not: Benim gibi Mustafa Kemal Lisesi mezunu arkadaşım Ferhan Ergun’un bugünkü(21 Ocak 2021) bir paylaşımıdan hatırladığıma göre İngilizce Öğretmenimizin ismi Selahattin Alkış idi. Fotoğrafı da Doğan Öcalan’ın paylaşımından kropladım.