TÜRKİYE’DE
1 Mayıs 2019 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde, Yazar Ataol
Behramoğlu “Çevre” ile ilgili çok güzel bir yazı yazdı. Bu yazıyı okumayan
kalmıştır belki diyerek, bu ayki Çevre Birimi yazısı olarak, AYNEN paylaşmak istiyorum:
ATAOL BEHRAMOĞLU
Gözlerimi
Yaşartan İki Fotoğraf
19 Nisan 2019
tarihli gazetemizin 8. sayfasında, biri sayfanın en üstünde, öteki en altında
yayımlanan iki fotoğraf, beni gözlerimden yaş akıtacak kadar etkiledi.
Şimdi baktığımda
aynı sayfada oluşlarının rastlantı olmadığını da görüyorum..
Çünkü “çevre” konulu sayfamızda yayımlanmış bu fotoğraflar…
İlkinde “Buz
Üstünde 700 Kilometre” başlığı altında, güzelim, canım bir kutup ayısını
görüyoruz.
Haberde “Rusya’nın
Kamçatka yarımadasındaki birköyde, buz parçası üzerinde 700 kilometre
sürüklendiği tahmin edilen bir kutup ayısı bulundu” deniyor.
Sürüklenirken yön
duygusunu kaybetmiş.
Kim bilir ne
kadar zamandır aç, bitkin, yiyecek ararken köylüler tarafından görülüp balıkla
beslenmiş.
Umarım, söylendiği
gibi, hafta sonunda da uyuşturularak ait olduğu yerlere, Çukotka’ya
götürülmüştür…
Fotoğrafta beni
etkileyen, bu güçlü, güzel hayvanın, insanların doğayı mahvetme inadının ve
aymazlığının kurbanı olarak doğup yaşadığı yerlerin yüzlerce kilometre ötesine
sürüklenmiş ve her şeye rağmen var olmaya, yaşamaya direniyor oluşu…
Başını sanki
kederle, acıyla, ama yine de bizi insanlığımızdan utandırırcasına bir meydan
okuyuşla kaldırmış…
***
İkinci fotoğraf, “iklim
değişikliği eylemcisi 16 yaşındaki Greta Thunberg”in.
Saç örgüleriyle
yaşından da küçük görünen İsveçli öğrenci, İtalyan senatosunda konuşuyor.
Sımsıkı sıkılmış
dudakları ve bir noktaya sabitlenmiş bakışlarıyla, yurdundan uzak düşmüş kutup
ayısının hesabını soruyor gibi…
Genç, hatta çocuk
eylemci, parlamentonun senato kanadında yaptığı konuşmada, yeni kuşakların
geleceğinin “küçük bir grup insan hep daha fazla paraya sahip olabilsin diye
satıldığını” söylüyor…
“Tek ihtiyacımız
olan şey, bir gelecek. Geleceğimizi çaldınız” diye lanetliyor İtalyan
senatörlerin üzerinden dünyanın bütün egemenlerini…
“Bize yalan
söylediniz. Bize sahte umutlar verdiniz” diye sürdürüyor acımtrak sözlerini… “Geleceğe
güvenle bakabileceğimizi söylediniz. Milyonlarca öğrenci iklim için grevler
yaptı ama hiçbir şey değişmedi. Eyleme geçmenizi, önlemler almanızı istiyoruz.
Hayallerimizi ve umutlarımızı geri almak istiyoruz.”
Greta’nın
cesareti, içtenliği, bilinçliliği etkiliyor beni… Ve bu kez o fotoğraftaki
Greta için yaşarıyor gözlerim…
***
Umka (Köylüler bu
adı vermişler kutup ayısına) ve Greta, iki masal kahramanına, iki destan
kahramanına dönüşüyorlar benim gözümde.
Umka, görkemli de
olsa hazin direnişiyle, yurdundan uzak düşmüşlüğüyle gözlerimizi yaşartır ve
bizi insanlığımızdan utandırırken; kararlı yüz ifadesiyle, çeliksi duruşuyla
çevre katillerine karşı direnişin simgesi olan Greta, insanlığımızdan utanmamak
için yapılması gerekeni de örneklemiş oluyor.