Piknik havasında gerçekleştirdiğimiz etkinlikte yaktığımız ateşi ısınmak için değil, sucuk pişirmek için kullandık.
Bu güzel etkinliğin rehberi Ayhan ve Partneri Naim Bey bizi Menemen’den aldıktan sonra, Çukurköy’ün bozuk yollarına aldırmadan, Turgutlar’a kadar getirdiler. Bunca zamandır İzmir ve çevresinde dağ yürüyüşleri yapıyorum, Turgutlar kadar haritadan silinme noktasında bir köy görmedim!
Sanki köy hava bombardımanı ile yerle bir edilmiş de sağ kalanlar, Tarkovski filmlerindeki soluksuz karelere benzer şekilde yaşama tutunabilme adına ayakta kalan yapılarda yaşıyorlar herhalde! Herhalde diyorum hem sabah geldiğimizde hem akşamüstü dönüş yaptığımızda ortalıklarda kimseleri göremedik. Bir tek yeni doğmuş buzağısı ile ineğini gezdiren bir köylü kadın ve muhtemelen eşi olan Ersin Dinler. Çektiğim fotoğrafını adresine göndereceğim, bakalım oralara herhangi bir posta ulaşabiliyor mu?
Turgutlar’ı geride bıraktıktan sonra birden doğa içinde güzellikleri yaşamaya başladık. Zemin yer yer yumuşak çamur olsa da yeşil çimenler yürümeyi kolaylaştırıyor. Çoğunlukla çam ve meşeler arasından, kurumuş meşe yapraklarına basarak ilerledik. Sol tarafımızda Dumanlı’nın karlı tepelerini ve karşımızda çamlar meşeler üzerinden Güzelhisar Baraj gölünün yeşil mavi görünüşünü izledik. Gökyüzü parlak açık mavi renkte ve yer yer beyaz bulutlar. Kuş sesleri, koyunlar ve bir av köpeği; derken iki avcı ile keklik muhabbeti.MOV01392
Turgutlar’dan şelaleye kadar hep iniş olduğundan zorlanmadan, çabucak şelale bölgesine ulaştık. Son yağışlarla suyu artmış olmalı ki şelalenin sesini çok önceden duymaya başladık. Ve birden ağaçların bitiminde yeşillikler arasından Suuçan Şelalesi muhteşem manzarası ile karşımıza çıktı. Acele fotoğraflar çektik, şelale manzaralı karelerde yerimizi aldık!MOV01423
Şelale bölgesi bahar havasında ılık. Ateş yaktıysak sucuk pişirmek için! Şelalenin sesi kulaklarımızda, manzarası karşımızda bir saatten daha fazla mola verdik, sohbet ettik. Kış mevsiminin Şubat ortasında böyle güzel bir doğa manzarası içinde olmanın tadını çıkardık!
Yeterince mola verdiğimize karar verince dönüşe geçtik. Ayni yollardan ama bu defa hep tırmanarak, dolayısı ile gelişe göre daha yavaş bir tempo ile yürüyerek tekrar Turgutlar’a geldik. Gene ayni sabahki şaşkınlıkla, kimselerle karşılaşmadan Turgutlar içinden geçerek aracımızın yanına ulaştık. Molalar dahil toplam 6 saat süren güzel bir doğa etkinliği yapmış olmanın keyfiyle sohbet ederek, Menemen’de vedalaşıp evlerimizin yolunu tuttuk.
Bu güzel etkinlikte çektiğim fotoğraflardan seçtiklerimi aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.