Ayşen’le birlikte emekli olup Foça Çanak Sitesi’ndeki mütevazi yazlığımıza yerleştiğimiz 2004 yazından itibaren, Villakent’teki evimizde bize 24 saat bekçilik(!) eden köpeğimizin yürüyüş ihtiyacını karşılamak üzere, yaz sıcağından sakınmak amacıyla sabahları Güneş doğarken başlattığım yürüyüşlere katılan “Yazlık Komşularım” ile zenginleşen rotalarda, Çanak Koyu sahil ve tepelerinde yürüyoruz 15 senedir! Ortalama olarak 5 km yürüdüğümüzü varsaysak bile(Örneğin nispeten kısa parkur dediğimiz OrtaTepe rotası bile 4.7 km’dir), yaz sonunda 500 kilometreden fazla yürümüş oluyoruz ki, bu da örneğin bir Uluslararası Yürüyüş Parkuru olan 550 km’lik Likya Yolu’ndan daha uzun bir mesafe olmaktadır. Başlangıçta, yani 55’li yaşlarımda bu mesafeler sorun çıkarmazken, son yıllarda dizlerimde ağrılar olmaya başladı. Ekim aylarında yeni başlayacak Doğa Sporları Sezonları için kondisyonlu olarak hazır olayım derken, dizlerim beni engelliyordu!

Bu sorunu aşmak için, her sabah yaptığımız yürüyüşleri bir uzun-bir kısa parkur olarak programladım 2 sene önce. Böylece 6-8 km’lik KlasikTur, Beyaz Kayalıklar gibi rotaların arasına 3-5 km’lik OrtaTepe gibi parkurları yerleştirdim. Ancak yaz sonunda gene dizlerim iyi değildi. Geçen sene 2 sabah yürüyüşü yapmama kararı alarak, arkadaşlarımı da yürüyüşten mahrum etmemek amacıyla bireysel aktivitelere imkan vermek üzere Salı-Perşembe günlerini Serbest Program adıyla Çanak Sabah Yürüyüşçüleri Programı’na işledim. Fakat geçen yaz sonunda da dizlerim gene iyi değildi. Hatta sol dizim o kadar kötüydü ki, değil yürümek neredeyse ayakta duramıyordum. Artık dostlarımın “Ameliyat ol kurtul bu dertten” önerilerini düşünmeye başlamıştım!

Bu yaz başında, Ekim’den Haziran’a kadarki İzmir Dağ Yürüyüşleri boyunca 19 doğa yürüyüşü yapmış olarak güzel bir doğa sporu sezonu geçirmiş halimle Foça Çanak Koyu’ndaki sabah yürüyüşlerini programlarken, bu defa her hafta 3 Serbest Program(Pazartesi-Çarşamba-Cuma) yapıp sabah yürüyüşünden kırarak dizlerimi dinlendirme kararı aldım. Böylece, hem sabah yürüyüşlerine katılan genç arkadaşlarımdan her sabah ayni yerleri yürüme rutininden sıkılabilecek olanlara yeni seçenekler deneme fırsatı yaratıyordum, hem de sabahları daha hızlı yürümek isteyenlere yolvermiş oluyordum.

Böylece bu yazki sabah yürüyüşleri sezonu sonlarına geldiğimiz bu günlerde, dizlerimin durumunu çok merak ediyordum. Bunu test etmek üzere sabahları yaptığımız yürüyüşlerden daha uzun bir doğa yürüyüşü yapmayı düşündüm. Bizim en uzun parkurumuz olan ve bu yaz 4 defa yaptığımız Gagataş Tepesi etkinliğini biraz uzatarak bunu gerçekleştirebileceğimi hesapladım. “Ultra Gagataş” namı ile hazırladığım parkurda önce KlasikTur’a girip Gagataş’a çıkacağız, dönüşte Beyaz Kayalıklar rotasından etkinliği bitireceğiz. Google Earth’tan 16 km olarak hesapladığım bu programı, bir sabah önceki yürüyüşe katılan Çanak Sabah Yürüyüşçüleri arkadaşlarıma sunup onaylarını aldıktan sonra 22 Eylül 2019 Pazar Sabahı Saat:7’de Ultra Gagataş’a başladık.

Çanak Sabah Yürüyüşçüsü 5 Arkadaş Nezaha Sarsılmaz, Serpil ve Cengiz Akdede ve Salih Oluç ile Çanak Sitesi Girişi’nden yola çıkıp KlasikTur rotasına girdiğimizde sert rüzgar neredeyse üşütüyordu henüz ısınmamış bedenlerimizi. Çanak Koyu kıyılarına vuran dalgalar doğan Güneşin ilk ışıkları ile çok güzel manzaralar verirken, biz oyalanmadan yürümeyi sürdürdük. Burun yarımadasının arkasında nispeten rüzgardan korunduksa da, Şıra Adası’nı dönünceye kadar fırtınadan etkilendik. Yolu geçip ormana girince artık iyice ısınmıştık ve giydiğimiz giyisileri eksilterek patikaları izlemeyi sürdürdük. Daha önceleri Gagataş Tepesi’nden dönüş yaptığımız rotayı bulunca, toprak yoldan yükseldik ve Saat 9:30’da zirveye ulaştık.

Kısa bir mola ve birkaç fotoğraf çektikten sonra herzaman Gagataş’a geldiğimiz yoldan bu defa dönüş yaptık. Güneşi de arkamıza alarak hızla aşağılara indikten sonra, Eminağaevleri sokağından devam ederek Beyaz Kayalıklar rotasına girdik. Son kısımlarda Güneş iyice yükselmiş olsa da, hiç kesilmeyen rüzgarın sayesinde sıcaktan bunalmadan etkinliği bitirdik.   

Ultra Gagataş Etkinliği’nde çektiğim fotoğraflardan ve Salih Oluç’un digital medyada paylaştığı fotoğraflarından seçtiklerimle hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.