SAHİLLERİ NEDEN ÇÖPLÜĞE ÇEVİRİYORLAR? (11 August 2020)

Bu sabah Foça Çanak sahilinde Liz’le yürüyüş yaparken farkettiğim bir hususu paylaşmak istiyorum.

Yukarıdaki fotoğrafa baktığınızda deniz kenarında kamp yapan insanlar görüyorsunuz. İçinde bulunduğumuz yaz ayları için bu çok normal bir görünüm.

Ancak bu fotoğraflarda uzaktan farkedilmeyen çok ilginç bir detay var. Bunu ancak kampın yakınına gelince görebilirsiniz!

Gördüğünüz gibi çevrede çadır kuracak pek çok yer olduğu halde çöplere yakın bir noktada kamp yapmakta bir beis görmemişler. Diyeceksiniz ki bunda ne var? Paşa gönülleri nereye isterse oraya kamp kurarlar. Kuşkusuz öyle. Bizim anladığımız, bu insanlar çöpten rahatsız olmuyorlar. Buradan çok ilginç bir gerçek ortaya çıkıyor: Doğaya bırakılan naylon torba, atık kağıt, pet şişe, yiyecek artıkları gibi şeyleri normal görüyorlar! Yani gözleri alışmış buna. Dolayısıyla rahatsız olmuyorlar.

Hatta etrafta temizlenmiş noktalar olduğu halde, çöplerin yanını tercih etmişler. Çünkü alıştıkları ortam çöplere yakın olmak, çöplerle beraber olmak ve ayrılırken de yeni çöpleri çevreye yaymak!

Uzun yıllardır bu sahillere gelen insanların heryeri çöplüğe çevirmelerine hep şaşırmışımdır. Şimdi anlıyorum ki onlar bizim çöp dediklerimizden aslında hiç rahatsız olmuyorlar, aksine böylesi onlara daha doğal geliyor! 

3 thoughts on “SAHİLLERİ NEDEN ÇÖPLÜĞE ÇEVİRİYORLAR? (11 August 2020)

  1. Sonuna kadar hak veriyorum. Ruhları ve içleri kirli bu insanların doğaya bıraktıkları, içlerinin yansıması. Olsun onlar kesinlikle inançlı insanlardır👎😡

  2. Alıntıdır:
    ANNE VE BABASINDAN HİÇ TATİL YAPMA GELENEĞİ GÖRMEMİŞ,TEMİZLİK ÖĞRENMEMİŞ, ADABI MUAŞERET KURALLARI NELERDİR? BİLMEYEN,

    DOĞAYA VE ÇEVREYE SAYGI DUYMAYI GÖRMEMİŞ OLAN, SAYGISIZ TÜRK İNSANI TATİLDE NE YAPAR???

    Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunan, Cennet gibi güzel koylara yaz tatilinde, bayram tatillerinde ailesiyle ya da en yakın arkadaşlarıyla arabasıyla gider.

    Otoyolda, seyahat sırasında, karnı acıkır, yanına aldığı atıştırmalıklardan yer, sonra su içer, meyve suyu içer, buzluk içine önceden koyduğu asitli ve şekerli içeceklerden içer. Sonra o karton kutuları, elini sildiği peçeteyi, teneke kutuları ve yediğinden arta kalan her şeyi arabanın camından dışarı, otoyola atar…

    Yolculuk sonunda varacağı yer, ortalama 600 km ila 850 km mesafede olduğu için, araç içinde yeme içme faaliyeti her iki saate bir tekrarlanır… Yine teneke kutuları, pet şişeleri, araba sürerken uykusu gelmesin diye çiğnediği sakızın kağıtlarını vd artıklarını arabanın camından yola gönül rahatlığıyla atarlar. Çünkü İngiltere’de olduğu gibi Türkiye’de otoyollarda her yerde gizli kameralar tesis edilmiş değildir…

    Dolayısıyla hiç kimsenin onları yakalaması söz konusu değildir. Hiç kimsenin onlara ceza yazması da söz konusu değildir. Zaten son 30 yıldan bu yana hiç kimseye bu konuda para cezası yazıldığını ya da hapis cezası verildiğini duymamıştır…

    Varacağı kıyı kasabasında, tatil merkezinde tertemiz sahilleri insanlara sorar, arar, gidilecek en güzel koyları sorar, sonra daha önce o koylara gitmiş olan arkadaşına sorar, nadiren bölgeyi anlatan bir rehber kitap satın alır ve o seyahatte gidebileceği yerleri okur, diğer yerlerle hiç ilgilenmez. Sonunda o güzelim cennet gibi tertemiz, koyları bulur, pırıl pırı,l berrak, temiz ve serin suları bulur…

    En güzel yerleri seçer ve o koylarda denize girerler. Sahilde güneşlenirken selfie fotoğraflar çeker, Instagram, Facebook vd sosyal medya hesaplarında çeşit çeşit fotoğrafları o güzel tatil anılarını, tertemiz koyların fotoğraflarını paylaşır, hamak, yemek, deniz, çam, güneş fotoğraflarını paylaşır. Sonra da her 5 dakikada bir, sürekli telefonuna bakar, acaba kaç kişi beğenmiş, acaba kimler ne yorumlar yazmışlar? diye…

    Orada denize girer, yüzer, bir saat sonra çişi gelince, çok rahat bir şekilde denize işer, sahilde yatar, güneşlenir, telefonuna bakar, bol bol fotoğraflar çeker, yanında top getirmişse, mutlaka sahilde topla oynar. O topun her düştüğü yerden sürekli toz çıkaracağını ve
    o tozun rüzgarla birlikte, uzak ya da yakın çevrede oturan başka tatilcilerin ağzına, burnuna kadar gidebileceğini düşünmez…

    Bir kaç gün önce o sahilde, köpeğini gezdiren başka sorumsuz bir kişinin köpeğinin kaka yapmış olabileceğini düşünmez, ve o kakayı köpeğin sahibinin bir poşetle yerden almamış, çöpe atmamış olabileceğini de düşünmez…

    O köpek dışkısı 38 C’ sıcakta çok hızlı kurur, ve rüzgarla birlikte, birinin kumu eşelemesiyle, top oynamasıyla, hem kendi ağzından içeri girebileceğini hem de başka insanların ağzından, burnundan binlerce bakterinin girebileceğini HİÇ DÜŞÜNEMEZ…

    Bir süre sonra karnı acıkır ve orada yer, içer ve yemekten sonra bütün çöpünü aynı yerde bu fotoğrafta gördüğünüz şekilde temizlemeden, olduğu gibi bırakır…

    Ve akşam üstü arkasına dahi bakmadan, yemek artıklarını, temizlemeden, bir poşete koyup, çöp konteynerine atmadan, bütün pisliğini (sanki, bütün Türkiye’ye kendisinin ve yanında seyahat edenlerin, dünyanın en pis yaratıkları, en vahşi, en bencil, en duyarsız yaratıkları olduklarını İSPAT ETMEK İSTERMİŞ, GİBİ ÖYLECE BIRAKIR VE AYRILIR, GİDERLER BAŞKA BİR YERİN İÇİNE SIÇMAK İÇİN…

    Nasıl olsa, onlara bu sahile çöp atma suçundan dolayı 5.000 TL Para Cezası yazacak, 6 ay hapis cezası verecek, 2 yıl boyunca, deniz ve göl kenarlarına, orman, park ve piknik alanlarına gitme yasağı verecek hiç bir resmi otorite yoktur…

    Nasıl olsa, bu çöp atma suçunun ikinci defa tekrarında, 10.000 TL para cezası, ve 1 yıl hapis cezası verecek, hapisten çıktıktan sonra ise 5 yıl boyunca, deniz ve göl kenarlarına, orman, park ve piknik alanlarına gitme yasağı verecek hiç bir resmi otorite yoktur…

    Nasıl olsa, aynı suçun üçüncü tekrarında ise 20.000 TL para cezası verecek ve 5 yıl hapis cezası ile hapisten çıktıktan sonra da 10 yıl boyunca, deniz ve göl kenarlarına, park ve piknik alanlarına gitme yasağı verecek hiç bir kurum, hiçbir otorite olmadığını bildikleri için bu çöpleri atıyor olabilirler mi??? …

    ÇÜNKÜ O İNSANLAR, YAZ TATİLİ İÇİN ARABASINA HER ŞEYİ YÜKLEDİKTEN SONRA, YOLA ÇIKARKEN, YANINA 5-10 TANE BÜYÜK BOY ÇÖP TORBASI ALMAYI HİÇ DÜŞÜNEMEZ,

    DENİZ KENARINDA, KOYDA, SAHİLDE, YEDİĞİ VE İÇTİĞİ HER ŞEYİN ARTIĞINI, PAKETİNİ VE AMBALAJLARINI O ÇÖP TORBALARINA KOYUP, BİR ÇÖP KONTEYNERİNE ATMAYI HİŞ DÜŞÜNEMEZ…

    KENDİLERİNDEN SONRA O SAHİLE BAŞKA MİSAFİRLERİN GELİP, ORADA TATİL YAPMA HAKLARININ OLDUĞUNU,

    O İNSANLARIN DA ORAYI TEMİZ GÖRMEK İSTEYEBİLECEĞİNİ HİÇ DÜŞÜNEMEZLER…

    ÇÜNKÜ, BÜTÜN ÇÖPÜNÜ ORADA, YEDİĞİ İÇTİĞİ YERDE OLDUĞU GİBİ BIRAKMANIN HİÇ BİR PARA CEZASI, HAPİS CEZASI YOKTUR. BU SİSTEMİ TAKİP EDECEK HİÇ BİR RESMİ GÖREVLİ DE, HİÇ BİR RESMİ KURUM DA YOKTUR…

    ÇÜNKÜ, O BENCİLDİR,

    ÇÜNKÜ, O TAM BİR EMBESİLDİR,

    ÇÜNKÜ, O ÇOK VAHŞİDİR,

    ÇÜNKÜ, O ANNE VE BABASINDAN HİÇ İYİ TERBİYE, İYİ AHLAK, İYİ ALIŞKANLIKLAR ALMAMIŞTIR,

    ÇÜNKÜ EVİNDE HİÇ TEMİZLİK GÖRMEMİŞTİR,

    ÇÜNKÜ, O KATIKSIZ BİR GÖRGÜSÜZDÜR,

    ÇÜNKÜ, ONUN SÜREKLİ, ACELESİ VARDIR,

    ÇÜNKÜ, O HEMEN BİR SONRAKİ KOYA VARMAK ZORUNDADIR,

    ÇÜNKÜ O HEMEN EVE DÖNMEK ZORUNDADIR…

    Yani gittiği her yerin, her sahilin, her koyun, her doğal güzelliğin, ormanın böyle İÇİNE SIÇAR, BIRAKIR…

    O bölgede sürekli yaşayanlar, hafta sonları dinlenmek için oraya giden yerliler, bu şekilde davranan, çevreyi PİSLETEN, BEBEK BEZİ DAHİL HER TÜRLÜ KİŞİSEL ÇÖPLERİNİ ULU ORTA BIRAKAN, BÜTÜN İNSAN KILIĞINDAKİ VAHŞİ , İLKEL, BENCİL, PİS, SORUMSUZ, DUYARSIZ VE TERBİYESİZ, KABA, YONTULMAMIŞ MAĞARA DEVRİ YARATIKLARDAN NEFRET EDİYOR… BUNU BİLESİNİZ…

    Bu tabiat katliamına nasıl son vermek gerekli???

    Bu pisliğe, bu vahşete bir son vermek için neler yapmak gerekli???

    Not : 2018 yılı Kurban Bayramı tatilinde 35 milyon insanımız, Türkiye’de evinden uzaklara tatil yapmak için seyahat etti…

    Bunların çok büyük bir kısmı, deniz kıyılarına akın ettiler. En başta Güney Ege ve Akdeniz Bölgesi olmak üzere nerede deniz varsa, oraya arabalarıyla akın ettiler, Karadeniz sahilleri de doldu…

    Otellerde ve pansiyonlarda boş oda kalmadığı için bir çoğu 40 C’ sıcakta, arabalarında uyumak zorunda kaldılar. Bazıları da da sahilde, kumun üstünde yattılar…

    Ocak ayında yeni yıl takvimini aldıkları zaman Kurban Bayramının ne zaman olduğunu gördükleri halde, 6 ay önceden yaz tatili için gidecekleri otele telefon etmek ve oda rezervasyonu yapmak hiç akıllarına gelmez. Zaten öyle planlı iş yapmak, önceden ayrıntıları düşünmek gibi bir alışkanlıkları hiç olmamıştır…

    Ve Ege Bölgesi’nde Kurban Bayramı sonrasında, arabayla gidilebilecek olan, insanın ulaşabileceği hemen hemen bütün deniz kıyılarında, TONLARCA ÇÖP YIĞINLARI BİRİKMİŞTİ…

    Güney Ege’de sadece bir tatil merkezinde kıyılardan, ve orman alanlarından, 6.500 kilodan (6.5 tondan) fazla tatilci insanları artığı çöp topladı belediye çöpçüleri, temizlik çalışanları ve çevre gönüllüleri…

    O 6.500 kilo çöpü deniz kıyılarımıza Vietnamlılar atmadı, Hintliler, Güney Koreliler, Almanlar, ya da Hollandalılar atmadı. İsviçreliler, Çinliler, ya da Zimbabwe’liler de atmadı…

    Bu bölgeye tatil için gelen bizim kendi insanımız attı bu 6.500 kg çöpü…

    Bu kadar açık ve net bir pis, rezalet tatil anlayışı var bu SAYGISIZ, GÖRGÜSÜZ, TERBİYESİZ gezgin Türk insanlarında…

    Ve bunun nedeni de bu konuda, hiç bir takip sistemi yok, yetkili görevli silahlı çevre temizliğini koruyan, kollayan, tutuklama yetkisi olan ve para cezası yazma yetkisi olan kolluk görevlileri yok ve AĞIR PARA VE HAPİS CEZALARI UYGULANMIYOR OLMASIDIR…

    TEMİZ KOYLARDA TATİL YAPAN, VE O KOYLARI TATİLDEN SONRA DA, TEMİZ BIRAKAN SAYGILI İNSANLARIN YAŞADIĞI BİR TÜRKİYE ÖZLEMİYLE…

    Kalın sağlıcakla…

    https://www.facebook.com/groups/229477240827445/

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *