Ayhan “Pazar Günü hava sıcaklığı 15 derece olacak” dedi ve Dumanlıdağ’a gitmeye karar verdik. Ben Villakent’ten komşularımız Aylin ve Ali Rıza Gülbağ ile kızları Sude’yı davet ettim, Ayhan da İdadik’den ortak arkadaşımız Yusuf Genç’e haber verdi. Biraz kırıklığı olan Ayşen de bu güzel gruba katılma kararı alınca, toplam 6 kişi olduk; tabi bir de Liz!
Sabah saat 9:30 gibi Hatundere içinden, dağa doğru zirveyi karşımıza alarak yürümeye başladık. Hava hafif serin, ancak güneşli bir gün, yani yürüyüş için çok uygun. Hertaraf bahar gibi yemyeşil çimen. Gölge yerlerde kırağıların üzerinden geçtik. Liz de keyifle öne arkaya koşturuyor. Derelere çeşme yalaklarına girip serinlemeyi de ihmal etmiyor. Karşımızdaki duvar gibi Dumanlı dağ zirve konisinin üzerinde rüzgar santralları DonKişot’un dev yeldeğirmenlerini hatırlatıyor. Ancak biz bugün oralara çıkıp onlara elleşmeyeceğiz!
Belli bir tempo ile sohbet muhabbet molasız yaklaşık 2.5 saat kadar yürüyerek yükseldikten sonra, minik bir çeşme başında mola verdik. Ayhan hemen ateş yaktı ve biz sofrayı hazırlayıncaya kadar hamsileri pişirdi. Bu güzel ziyafet ilk defa doğa yürüyüşüne katılan Villakentli komşularımıza da hoş bir sürpriz oldu.
Yemek molasında 2 saat kadar dinlendikten sonra geldiğimiz yoldan Hatundere’ye indik. İniş de yaklaşık 2 saat kadar sürünce toplam 4.5 saatlik bir etkinlik yapmış olduk.
Bu güzel etkinlikte çektiğim fotoğraflara, Ayhan Yörük’ün paylaştıklarını da ekleyerek aşağıdaki albümü hazırladım.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
Şinasi Hocam,
Hamsi bahane. Dostlarla beraber doğada olmak ise şahane. Sanıyorum Sude kızımız için ömrü boyunca unutamayacağı güzel bir gün oldu.