Konuk Yazar
AHMET ARPAD – Almanya(Stuttgart)
Postacıyı her insan sever. Çoğumuz yolunu gözler, getireceği mektupları bekleriz. Postacı gelir, kapımızı çalar. Kar kış, yağmur çamur demez, evimizin yolunu bulur. Biz postacıyı severiz, kötü haber getirmediği sürece…!
Almanya’da postacılar günbegün 64 milyon mektup ve 3.4 milyon paket dağıtıyor. Noel ve yılbaşı öncesi bu sayılar ikiye katlanıyor. Posta idaresi yılın son dört haftasında on bin elemanı geçici olarak işe almak zorunda kalıyor, dağıtımlar için de 8 bin araç kiralıyor. Yıllardır bizim caddede görev yapan postacı Rudolf, 2020 yılı sonu itibari ile emekliye ayrılma kararı almıştı. 62 yaşında, erken emekli olacak.
Yıllarca her sabah ağır yükünü sırtlamış, hızlı adımlarla kapıdan kapıya, kutudan kutuya gitmişti. Son yıllarda ona sarı bir posta el arabası verdiklerinde biraz olsun rahatlamıştı. Ben Rudolf’u hiç yavaş yavaş yürürken görmemiştim. Acelesine karşın arada sırada kısa bir çene çaldığımız oluyordu. Geçenlerde emekliliğinin yaklaştığını söylerken “Herr Arpad, hızlı yürümesem bu iş bitmez” diye konuştu. Ben onu hiç öfkeli görmedim. Çoğu kez gülümseyip: “Bu mesleğin benim için spordan farkı yok” derdi. Haklıydı. Bütün gününü bürosunda bilgisayar başında geçiren onlarca milyon insan gibi Rudolf’un sağlıklı kalmak için bir ton para verip fitness salonuna gitmesine veya orman yollarında koşu yapmasına hiç gerek yoktu. Çünkü o mesleğinde hiç oturmadı, hep koşuştururdu. Emekliye ayrıldıktan sonra da yıllardır üyesi olduğu doğa yürüyüşleri derneğinin etkinliklerine katılacak, dağ, tepe, bayır demeden yürüyecek de yürüyecek!
KÖPEK LİSTESİ DAĞITILIYOR
Biz postacıyı severiz, köpekler ise sevmez. Daha ayak sesini duyar duymaz başlarlar havlamaya. Her gün aynı saatte gelen bu adamı kollar, bahçe kapısında durup yaklaşmasını beklerler. Zavallının işi zordur. Köpeklerin çoğu iyi sözden, okşanmaktan anlamaz. Her gün uğrayan adamı evine yaklaştırmak istemez. Ne de olsa evin ve bahçenin koruması onların sorumluluğundadır!
Koyu giyimli omuzunda kocaman çanta, hızlı hızlı yürüyen bu adam köpek için bir “düşman” sayılır. Birkaç yıl önce okumuştum, Almanya’da her yıl 3 bine yakın postacı ev köpekleri tarafından ısırılıyormuş. “Ben kuduz ve tetanoz aşısı oldum” diyor Rudolf. Hem sizin burada az köpek var; onlar da beni yakından tanıyor, karşılaştığımızda konuşuyoruz, çoğu ile aram iyidir.” Tehlikeli köpeklerin yaşadığı mahallelerde görev yapan postacılar sprey ve kuru mama taşıyor ceplerinde.
Almanya’nın kimi kentinde posta idareleri elemanlarına listeler dağıtıyor, hangi sokakta, hangi evde köpek var, önceden bilsinler diye! Burada bazı ilginç rakamlara da bir göz atmadan olmayacak. 80 milyon insanın yaşadığı Almanya’da 31 milyon ev hayvanî var. Bunlar kediler, köpekler, balıklar, kuşlar, fareler, yılanlar. En sevilen ev hayvanî 8 milyonla kediler. Köpekler 6 milyonla ikinci sırada…
İNTERNET ÜZERİNDEN SİPARİŞ
Postacıların taşıdığı 3.4 milyon paketin çoğu internet üzerinden alışveriş yapanların siparişleri. Geçenlerde açıklanan verilere göre, 2019 yılında 51 milyon Alman internet üzerinden 74 milyar Avro’luk alışveriş yapmış. Yine açıklamalara inanmak gerekirse, Almanya’da geçen yıl 750 milyon ürün internet üzerinden sipariş edilmiş! 2019’da sadece Noel öncesi haftalarda 120 milyon internet ürünü paketle eve gelmiş. Bu branşın en büyüğü, dev Amerikan kuruluşu Amazon Almanya’da 13 bin insana iş veriyor, yıllık ücret cirosu 23 milyar dolar.
Postacımız Rudolph veda ediyor, hızlı adımlarla uzaklaşıyor. Arkasından bakıyorum; ilginç kişiliği olan bir Alman. Hiç öfkelenmiyor, yaşamı olduğu gibi kabulleniyor. Yakında Rudolf yok, bakalım yerine nasıl birisi gelecek? Rudolf o gün bizden sonra yan eve de uğradı. Daha zili çalmadan içerden bir havlama…
Cumhuriyet Pazar Yazıları – 3 Ocak 2021
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/biz-postaciyi-severiz-1803268