Bugün Ayşen, Kamer, Can ve torun Everest ile birlikte Santa Clarita Placerita Kanyonu’ndaki bir patikada yürüdük. Everest’e önce dağ giysileri(!) giydirildi, patiler ve başlık kuşandı; sonra Placerita Kanyon Parkı girişindeki otoparkta babasına yüklendi. Böylece hep birlikte yola koyulabildik. Buradaki parkurlardan şelalede biten Waterfall Patikası’nı seçtik. Patika, manzara, hava çok güzeldi ama gel gör ki yağmursuz geçen kıştan sonra ne kanyonda, ne de şelalede su vardı. E şimdi demez miyim, İzmir’deki örneğin Gökdere Kanyonu’nda ne zorlu dere geçişleri olur bu sıralarda!
Placerita Kanyonu boyunca dere yatağına paralel olarak süren patika yürümek için çok elverişli hale getirilmiş. Vadi sırtları genellikle ağaçsız. Vadi tabanında ise çoğunlukla meşeler ve Batı Çınarı denilen Kuzey Amerika’ya özgü çınarlar hakim. Böylece zaten az güneş alan kanyon, ağaçların altında hepten koyu serin gölgelikler yaratıyor.
Kanyonda ilerledikçe her iki yönde tek veya grup halinde yürüyenlerle, köpeklerini getirenlerle karşılaştık. Burası ayni zamanda bisiklet ve atlılara da tahsis edilmiş. Patika girişlerindeki levhalarda bisikletlilerin yayalara yol vermesi gerektiği belirtiliyor. Atlılara ise herkes yol veriyor; ancak biz hiç atlı ile karşılaşmadık.
Placerita Kanyon Park girişinde birçok patika rotaları işaretlenmiş. Kitap bilgilerine göre en güzeli olarak belirtilen şelale patikası yaklaşık 9 km’lik bir yürüyüş gerektiriyor. Şelalenin yüksekliği ise 8 metreye varmıyormuş, ancak ortamda dere ırmak olmadığından şelaleyi hayal etmek gerekiyor. Biz o zahmete de girmedik, son şelale levhasından sonraki 500 metreyi yürümedik ve ayni rotadan geri döndük.
Bu güzel etkilikte çektiğim fotoğraflardan hazırladığım albümü aşağıda izleyebilirsiniz.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.