Valencia Summit Park, Santa Clarita’nın batısında mahalle arasında minik bir park. Park’a girdiğiniz anda yüksek ağaçların altındaki çimenlerin yeşilliği suratınıza çarpıyor adeta! O kadar kalın bir çimen örtüsü oluşturulmuş ki ordu geçse üstünden bir şey olmayacakmış gibi. Parkta, girişteki tabelanın dekorundan başka hiç bir yerde çiçek yok; sadece çimen ve ağaçlar. Mekanın etrafında beton yollarla yürüme parkurları ve tam ortada çocuklar için oyun parkı yapılmış. Çocukların oynadığı zeminde kum yerine iri odun talaşları kullanılmış.
Valencia Summit Park’ın hemen bitişiğinde özellikle çocuklu aileler için çeşitli sosyal ve sportif etkinlikler yaptıran YMCA isimli bir merkez var. Onun yanındaki tenis kortlarında da eğitim amaçlı çalışmalar yapılıyor. Başkaca ilginç bir mekan yok; parkdaki tüm aktivite, yeşil alanın çevresindeki patikalarda yürüyüş yapan, köpeğini bebeğini gezdiren genç yaşlı Santa Claritalılarla, oyun parkında çocukların kaynaşmasından ibaret.
Valencia Summit Park bu kadar mı demeye kalmadan hemen parka bitişik bir başka mekan karşımıza çıktı. Burası parktan itibaren karşı sırtlarındaki evlere kadar kıvrıla kıvrıla yükselen beton patikalarla kaplı, doğal bir vadi görünümünde şehirden ayrı bir yeryüzü arazisi. Üzerinde yürüdüğümüz beton yol dışındaki ortama dokunulmamış ve buradaki doğal hayatın devam etmesi istenmiş. Biz sadece tavşan ve sincap gördük, kuş seslerini dinledik. Park girişindeki bir bilgi levhasında bu bölgede yılan ve coyote bulunabileceğinin uyarısı vardı. Coyote’nin sözlük anlamı çakal veya kır kurdu olarak gözüküyor ve ABD’de yaşadığı ifade ediliyor.
Bu uyarı levhalarına karşın biz en uzaklara kadar devam ediyorduk. Ta ki yürüyüş yapan bir beyle karşılaştığımızda bize, gittiğimiz tarafta bir coyote görülüdüğüne dair kendisine bir uyarı yapılmış olduğunu söyleyince, bebekle risk almamak için geri döndük. Gitmediğimiz diğer kısımları bir başka yürüyüşe bırakarak, Valencia Summit Park’a geri döndük.
Valencia Summit Park ve summit adını aldığı doğal vadi mekanında çektiğim fotoğraflardan hazırladığım albümü aşağıdaki linki tıklayarak izleyebilirsiniz.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
Şinasi dostum , torunun çok sevimli ve sağlıklı bir çocuk besbelli resimlerinden . Ayşen hanımında mutluluğu yüzüden belli oluyor. iyi yakalamışın tüm onara ve parka ait kareleri . doğaya aşık olan senin gibi bir kişiden de zaten başkasını beklemek yanlış olurdu.
park çok güzel , doğallık ve sedelik; sanki bir kişinin gürültü patırtı ile kendini farkettirmeye çalışması yerine sessizliği sadeliği ve dinginliği ile kendine hayran bırakan kişiliği yansıtması gibi bir karakter yansıtmakta . Çimler ise bir harika . Adamlar bu işi çok zekice ve doğru bir şekilde maliyeti de düşürerek yapıyorlar.Keşke bu aklı örnek alabilsek.
Ağaç yongaları ormanların ve ağaçların düzgün kereste yapılması esnasında ortaya çıkan yan ürün , bunlar fabrikalarda daha da ince yongaya çevrilerek sunta ve OSB denen dayanıklı bir tür( suntadan ) çok daha dayanıklı bir tür kaplama elemanı olarak da kullanılıyorlar . ama bu şeklide kullanmak Türklerin park kültürünün zayıf oluşu nedeni ile pek aklına gelmeyen bir durum.Bu yongalar dediğin gibi hem çocukların ıslak toprakta çamur olmadan gezinmeleri ve oynayabilmeleri için ideal bir malzeme olurken hem de çürüyerek çimene olağan üstü zengin bir besin kaynağı olan torf toprak türünü doğal bir malzeme kullanrak yapay olarak elde etmek akıllığı galiba. her şey gönlünüzce olsun.
Sevgili Temel, teşekkür ederim. Dediğin gibi oğlan torunumuz da çok sevimli ve Ayşen de ben de çok mutluyuz. Gönlümüzdeki tahta oturan Maya’nın yanıda yer aldı Everest de..
Parkla ilgili gözlemlerine aynen katılıyorum. Ayrıca çok dikkatlisin, yongaların kullanımını özellikle yazmıştım. Santa Clarita’da bu yongalar bir çok yerde kullanılıyor. Parklarda ve yol kenarlarındaki ağaçların çiçeklerin diplerindeki toprakları örtüyorlar. Her yerdeki toprak açıklıklar bu yongalarla kaplanıyor. Böylece toprak hiç açık bırakılmamış oluyor. Gerek otomatik sulamayla, gerekse sabah çiği ile ıslanan zeminin nemini kaybetmesi geciktirilmiş oluyor. Malum burası Kaliforniya, sıcak çöl havası hakim.
Bir son not da, nemlenen bu yongalar çok güzel kokuyorlar. Burada spor yapılan yürüyüş parkurlarında ve parklarda yonga kokusunu hep duyuyoruz.
Görüşmek üzere, selamlar sevgiler..