Bir yaz günü Çayağzı’ndayız; denize doğru sol taraftaki iskelede, pidecinin tarafında. Saffet geldi ve denize dalmak için hazırlık yapmaya başladı. Kocaman bir paleti vardı, onu ayağına taktı. Evet, tek paletti, iyi hatırlıyorum!
Sonra daldı suya, yüzdü gitti kayboldu. Bir süre arkasından baktım görebilmek için, sanki hiç su üstüne çıkmadı gibi!
Sonra, unutmuşum onu, bir zaman sonra kocaman bir balıkla sahilde gözüktü. Kilosunu söylemişti, benim küçük oğlumdan daha ağırdı. Zaten buradaki fotoğraflara bakınca da bu anlaşılabiliyor.
O balığı sahildeki şemsiyelerin bir tanesinin altına takmıştı. Laflıyorduk, birden “Balık kaçıyor” diye çığlık attı Saffet. Koştu denize doğru gitmekte olan balığı yakaladı. Belki de bir saat falan geçmişti, ama balık ölmemiş. Saffet “Bunlar kolay kolay ölmez” dedi. ilginçti. Benim küçük oğlumdan daha ağır bir balıktı. Nedense, biraz üzülmüştüm!