“KALİFORNİYA’DA BİR PETKİM’Lİ – 15 Şubat 2001 / 7 Mart 2001” gezi notlarımın DEVAM YAZISI (8/14)
25.02.2001
Santa Barbara-Los Angeles-Beverly Hills-Hollywood-Santa Monika-Travelodge
Bugün fazla oyalanmadan Los Angeles’a geçmek istiyoruz. Çünkü Los Angeles’da gideceğimiz en önemli yer olan Universal Stüdyoları en az 6 saat gezme süresi gerektirdiğinden son güne bırakırsak 300 millik dönüş yolu bizi çok zorlar. Onun için bugün vakitlice Los Angeles’a ulaşıp hemen Universal Studios turunu başlatmak istiyoruz.
Bu sabah hava açık, ama çevre bulutlarla kaplı. Belli ki öğleden sonra yağacak. Kahvaltıdan sonra oyalanmadan yola koyulduk. Bugün önce Santa Barbara’ya uğrayacağız. Otobandan hızla yol aldık. San Luis Obispo’dan sonra içeriden devam eden yolculuk fazla ilginç olmayan yerlerden geçerek okyanus kıyısına kadar geldik. Bundan sonra okyanus manzaralarıyla Santa Barbara’ya girdik.
Burası büyük ve güzel bir sahil şehri. Deniz kıyısındaki yolu boydan boya Volvo’yla geçip dönüşte uygun bir yere parkedip kıyıda yürüdük. Bir sürü Santa Barbara fotoğrafları çektim. Burada sahile paralel olarak devam eden yolun deniz tarafına seyyar sergiler açmışlar. Tablolar, hediyelik eşyalar, şapkalar, biblolar, takılar gibi çeşitli eşyalar sergileniyor. Ancak fiyatları çok pahalı, sadece seyretmeyi tercih ettik.
Santa Barbara’dan sonra da epeyce yolumuz olduğundan ve bugün pazar tatil dönüşü trafiği olabileceğinden oyalanmadan Los Angeles’a doğru yola koyulduk. Ancak trafik bir süre sonra iyice yoğunlaştı. Bir de yağmur bastırınca ilerlemek epeyce sorun oldu. Los Angeles’a yaklaştıkça şehrin büyüklüğü hissediliyor. Elif’in haritalı yol denetimi olmasaydı burada adım atamazdık. Yollar çok yoğun ve oldukça karışık. Burayı gördükten sonra İstanbul’a çok büyük dememeye karar verdim!
Elif telefonla Universal Studios ofisi aradı, yağmur nedeniyle bazı gösterileri iptal etmişler. Bize yarın gelmemizi önerdiler. Bunun üzerine Los Angeles’da gezmeye karar verdik. Önce Beverly Hills’e gittik. Burada meşhur film yıldızlarının evleri varmış. Hatta yıldızların evlerinin haritası bile satılıyor! Biz kafamıza göre sokaklarda Volvo’yla dolaştık. Zira yağmur yağmaya devam ediyordu. Arabanın penceresinden bir çok evin fotoğrafını çektim. Buradaki sokakların her birinde farklı ağaçlar var. Yani bir sokak sırf palmiyeli iken bir diğeri servili. Evler gerçek birer villa ve bazıları neredeyse şato gibi. Özellikle bahçeleri, bahçelerdeki ağaç ve çiçekler bugüne kadar gördüklerimizin en güzelleri. Elalem bunların içinde yaşarken biz de yutkunup fotoğraflarını çekiyoruz! Rahatsız edici bir duygu.
Beverly Hills’den sonra Hollywood’a gittik. Volvo’yu parkettikten sonra şemsiye ve yağmurluklarımızı alıp meşhur Hollywood sokağında yürüdük. Kaldırımlar siyah seramik kaplı. Üzerlerinde yaklaşık 1 metre çapındaki pembe renkli yıldız şeklinin içine meşhur yıldızların adlarını yazmışlar. 3-4 metrede bir yıldız ismi okuyarak yürüdük. Buranın görüntüsü İstanbul’daki İstiklal Caddesi’ne benziyor. Her milletten çeşit çeşit insan yağmura rağmen sokakları doldurmuş. Pek çok tur otobüsü onlarca turisti sağa sola boşaltıyor. Sinemaların ışıltılı afişleri, dükkanlardan gelen müzik sesleri, konuşanlar, koşuşturanlarla tam bir curcuna! Hemen karşımızdaki yapıda Chinese Theatre yazıyor, filmlerin galaları burada yapılıyormuş. Kocaman bir Premier yazısı göze çarpıyor. Yapının önünde beton alanda meşhur yıldızların el ve ayak izleri ile isimleri yazılmış. Üzerinde gezinen insanlar yazıları okuyup yorum yapıyorlar, “Aaa bilmem kimin eli ve ayağı ne kadar küçükmüş” gibi!
Tekrar yola koyulup Santa Monica’ya gitme kararı aldık. Burası Los Angeles’in Batısında güzel bir sahil bölgesi. Ancak artan yağmur ve gece ışıklarının yansımaları, yollardaki göllenmelerle bu yolculuk epeyce zor oldu. Ben artık yol çizgilerini görmemeye başlayınca Elif direksiyona geçti ve bize uzun gelen bir yolculuktan sonra Santa Monika bölgesine geldik. Ancak gece karanlığı ve yağmurun şiddetinden okyanus kıyısında pek bir şey göremedik sayılır. Baktık yağmurdan dolayı bir şey yapmak mümkün değil, otele gitmeye karar verdik.
Moteli bulmamız biraz zor oldu. Zira Los Angeles gerçekten çok büyük ve karışık. Bir de şiddetli yağmur yağması işleri daha da zorlaştırdı. Yol üstündeki Vons isimli bir hipermarketten bira, yoğurt ve meyva alıp motele vardık. Burası da Travelodge, ama diğerleri kadar güzel değil. Gene de en yüksek ödemeyi buraya yaptık: 96.90$. Biraz dar ve üst kattayız. Fazla dert etmeden eşyaları taşıyıp odaya yerleştik. Banyo işlerimizi bitirip biralı güzel bir yemek yedikten sonra gene fazla gecikmeden uyuduk. Zira yarın da zorlu bir gün bekliyor bizi: Önce Universal Studios ziyaret edeceğiz ki 6 saat süreceğini hesaplıyoruz, arkasından da Los Angeles’dan doğruca Oakland’a büyük otobandan 6 saatlik otomobil yolculuğu.
Not: 25 Şubat 2001 günü Los Angeles’da çektiğim(18 adet); malesef Santa Barbara fotoğrafları yanmış, aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.