“KALİFORNİYA’DA BİR PETKİM’Lİ – 15 Şubat 2001 / 7 Mart 2001” gezi notlarımın SONUNCU DEVAM YAZISI (14/14)
07.03.2001
Tilden-Lake Anze-Berkeley-San Fransisko Hava Limanı
Bu sabah güneşli bir güne uyandık. Gece geç yattığımızdan geç kahvaltı yaptık. Elif bugün okula gitmeyecek. Oakland’da kısa bir yürüyüş yapmayı, daha önce gitmediğimiz Tilden Park’a gitmeyi düşünüyoruz.
Volvo’yu ben kullanıyorum, Elif kolunun ağrıdığını söyledi. Tilden Park çok geniş bir ormanlık bölge. Çeşitli piknik alanları, golf sahaları, bisiklet yolları ile burası bambaşka bir yer.
Elif bizi Lake Anze’ye götürdü. Bu göl son yağışlardan olmalı, toprak renginde. Gölde yazın yüzülüyormuş, zaten soyunma kabinleri ve bazı tesisler var. Bugün hava çok güneşli olduğu için birkaç genç suya atladılar. Biz gölün etrafındaki patikadan gölü turladık. Son kısımdaki çamurlardan Ayla Abla’nin yeni ayakkabıları çok çamur oldu.
Lake Anze’den dönüşü Berkeley üzerinden yaptık. Berkeley’in bu yukarı bölgelerinde evler daha güzel. Zaten Berkeley Oakland’a göre daha yeşil. Evlerin güzelliği, bu yeşillikle çok güzel bir uyum sağlıyor.
Öğle yemeğini yedikten sonra fazla gecikmeden San Fransisko Hava Limanına gittik. Uçağımız saat 18:40’da kalkacağından saat 15:30 civarı evden yola çıktık. Volvo’yu gene ben kullandım. Böylece San Fransisko’daki son otomobil kullanışım oldu.
Artık yavaş yavaş bildik gelen San Fransisko manzaralarını seyrederek San Fransisko Hava Limanına geldik. Biletlerimizi kontrol ettirip Elif’in de yardımı ile cam kenarından yerlerimizi ayırttık. Daha sonra Ayşen ve Ayla Abla bir kaç tane parfüm satın aldılar. Biraz daha oyalanıp uçağa geçiş kapısına yöneldik. Uzun bir vedalaşma seramonisi(!) yaptık ve tam ayrılırken Elif bir paket hediye etti: Bir CD ambalajlanmış; uçakta açmamızı istedi.
Uçaktaki yerimizden terminale, Elif ve Ayla Abla’ya küçük el fenerimle işaret ettik. Böylece son bir defa daha vedalaşmış olduk. Onlar da bize el sallayıp terminalden uzaklaştılar. Artık hava kararmıştı ve daha Oakland’a kadar epeyce yolları vardı. Bizim ise daha uzun kuşkusuz: Önce 10 saat Londra ve sonra 4 saat İstanbul. En son da 1 saatlik İzmir uçuşu.“
Not: İlk ABD seyahatimizin son günü çektiğim 7 fotoğraf aşağıda. Fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.