Bugün hava çok güzel, hatta mevsime göre fazla güzel diyebilirim. Bir iki adım attıktan sonra giysileri eksiltmeye başladık bile. Vadi içinde yoldan yürüyoruz, sağ yanımızdaki dere yatağında su yok. Son zamanlardaki yağış azlığına dem vurarak, sohbet muhabbet yürüyüşü sürdürüyoruz.
Bilge Rehberimiz Zafer Gürhan rahatsızlığı dolayısıyla yürüyüşe katılmayınca, Rehberliği Mehmet Tural Arkadaşımız üstlendi. Belirlenen rotada daha ziyade orman yollarını tercih ettik. Bu nedenle tırmanırken ve inişte hep kıvrıla döne yürüyerek toplamda 20 km üzerinde bir etkinlik oldu.
Önceki yıllara göre çok daha fazla karlı günler geçtikten sonra, güneşli fakat soğuk bir günde Nif Dağı’nda Kavaklıdere’den Gökdere’ye yürüdük. Petkim Trek’li 13 arkadaş, Zafer Gürhan rehberliğinde güzel bir etkinlik yaptık.
Bir süredir Villakent’teki komşularımızla birlikte bir doğa etkinliği yapmak istiyordum. Ancak bir gün önce planladığım için Fisun ve Mustafa Tunçgenç, Sevinç ve Mehmet Emin Ildızlı, Aylin ve Ali Rıza Gülbağ çiftleri müsait olduklarından katılabildiler. Bu nedenle, mesela 14 değil sadece 4 aile, sabah 2 otomobille yola çıktık. İzmir’den kadim dostum Rehberimiz Ayhan Yörük’ü de evinden aldıktan sonra, Gökdere Köyü piknik alanının sonunda yeralan, Nif Dağı batı eteklerindeki Gökdere Kanyonu başlangıcında yürüyüşü başlattık.
Güzel bir bahar gününde İdadik A Yürüyüşü olarak planlanan etkinlikte Rehber Ümit Yılmaz önderliğinde 50 katılımcı Gökdere Kanyonu boyunca, derenin bir bu yakasından bir karşı yakasında yürüyerek vadiyi geçip Kaynaklar Köyü’ne ulaştık.
Not: Yazı sonundaki fotoğraf albümüne Osman Demir fotoğraflarından 15 tanesini ekledim(17 Mayıs 2012).
Dün İdadik B Yürüyüşçüleri Rehberimiz Ümit Yılmaz önderliğinde, Bornova’ya bağlı Gökdere Köyü’nden Gökdere Kanyonu’nu geçip Nif Dağı’na çıktık. Kendi hesabıma 522. doğa yürüyüşümü yaptığım bu günde, daha önce 46 defa çıktığım Nif Dağı’na hiç bu parkurdan başlamadığım için ilk defa gördüğüm, Gökdere Kanyonu’nun güzelliğine hayran oldum. Mevsim yağmurlarıyla gürül gürül akan derenin kanyon boyunca yarattığı güzellik muhteşemdi. Neredeyse her noktasında fotoğraf çekmek istediysem de bir süre sonra yoruldum desem yalan olmayacak. Hem beyaza boyadığı kayaların içinden minik şelalelerle akan derenin görünüşü, hem de kanyon sonuna kadar ağaçların diplerindeki lale, nergis, papatyalarla kaplı yeşil çayırlar bir doğa cenneti içinden geçtiğimizi hissettiriyordu.
Not: Osman Demir fotoğraflarından, içinde bulunduğum karelerden seçtiklerimi ekledim(06 Nisan 2011).