Karya Yolu’ndaki üçüncü günümüzde, bu defa Doğu’dan Batı’ya 15 kilometrelik Akyaka-Turnalı rotasında yürüdük. Bunun nedeni nispeten daha kısa olan Sarnıç-Turnalı parkurunu son güne bırakmak istememiz. Böylece PetkimTrek’in Karya Yolu-1 etkinliğini uzun-kısa-uzun-kısa olarak dengeli bir şekilde planlamış oluyoruz.
..
Bu sabah hava çok güzel, gökyüzü pırıl pırıl. Dünkü zorlu Ören-Akbük yürüyüşünün tatlı bir yorgunluğu var ama grup çok keyifli. Kimi zaman konuşarak, kimi zaman şakalaşarak yürüyüşü sürdürüyoruz. Dağa yaklaşırken toprak yollar ve tarla sınırları arasından Karya Yolu işaretlerini aramak eğlenceli bir oyun gibi!.
…
PetkimTrek’in Karya Yolu’ndaki ilk etkinliğinde bugün Ören’den Akbük’e yürüyeceğiz. Sonraki günlerde de Akbük-Akyaka’ya arasını yürüyerek, sonuçta toplam 4 günde Ören-Akyaka arasındaki 60 km’lik Karya Yolu parkurlarını tamamlamış olacağız.
Akbük’te Altaş pansiyonda konakladığımız için yürüyüşler sonunda Akbük’e aracımızla dönüyoruz. Hemen denize girip günün yorgunluğunu attıktan sonra, sezon öncesinin sessizliğindeki Akbük’ün muhteşem ortamında sahildeki masalarda akşam yemeği keyfini yaşadık!
Can Uysal rehberliğindeki İdadik-Bisiklet grubunun Hatundere-Foça turuna katılmaya karar verdim. Toplamda 60 km olarak Google-Earth haritasından ölçtüğüm parkurun, Gerenköy kavşağından katılarak ancak yarısını yaptım. Gene de Foça yokuşlarında kendimi deneme imkanım oldu. Bu benim İdadik-Bisiklet’le tırmanma zorlukları olan bir parkurdaki ilk bisiklet etkinliğim.
Not: İçinde bulunduğum kareleri Ahmet Can Uysal’ın Facebook paylaşımlarından ekledim.
PetkimTrek etkinliği olarak Zafer Gürhan rehberliğinde 9 doğasever arkadaş, Nazarköy’den başalayarak Kale zirve çıkışı ve devamında Kemalpaşa’ya yürüdük. ncukköy olarak da anılan Nazar köyün eski adı Kurudere. O zamanlar bir kahve ve birkaç salaş boncuk imalathanesinden ibaret olan köy, boncuk imalatlarıyla ünlendikten sonra çok gelişmiş ve İzmir’in önemli bir turizm noktası olmuş.
Villakent’li dostlarla Bostanlı’dan feribotla geçtiğimiz Üçkuyular’dan başlayıp İzmir Kent Ormanı ve İnciraltı’na kadar yürüdük. Sahildeki salaş mekanlarda balık menüleri yedikten sonra, ayni rotadan toplamda yaklaşık 10 km mesafe katederek Uçkuyular Vapur iskelesinde yürüyüşü bitirdik.
…
Bu amaçla otomobilimle yola çıkarak sabah Saat 9’da Kuş Cenneti’ne vardım. Bisikletimi bagajdan çıkardım ve grup gelinceye kadar biraz antrenman olsun diye pedal basmaya başladım. Tertemiz bir hava, pırıl pırıl güneşli bir gökyüzü ve çevredeki kuş sesleri içinde çok keyifli bir sürüş oldu. Bu şekilde yol alırken Sasalı mevkiine kolayca ulaşınca, kararımı değiştirerek grubu Kaklıç’ta karşılamaya karar verdim.
…
Kadim dostumuz Ayhan Yörük ve arkadaşları Muhammed Kirazdiken ve Kemal Tırpan bir süredir Efes Mimas/İyon yolunun parkurlarını keşif amaçlı olarak yürümekteydiler. Ayhan bir çok defa beni de davet ettiği halde, çok da arzu etmeme karşın çeşitli nedenlerle bir türlü katılamamıştım. Nihayet bu pazar bu olanağı yakaladım ve sıradaki etkinliklerine katılmaya karar verdim. Çok da isabet oldu; hem birlikte çok güzel bir gün geçirdik hem de oldukça zorlu sıkı bir yürüyüş yaptık.
PetkimTrek’li 7 arkadaş Spil dağında Manisa Seyiryeri’nden yürüyüşe başlayarak, Karlık tepesini geçip, Çörçör yangın gözetleme kulesi rotasını takip ederek, Yakaköy’de trans etkinliğimizi bitirdik. Toplamda 8.5 saat süren dağ yürüyüşümüzde, Rehberimiz Zafer Gürhan yaklaşık 17 km mesafe katettiğimizi ifade etti.
Güzel bir bahar gününde, Petkim Trek ile, Zafer Gürhan rehberliğinde, Dumanlıdağ zirve etkinliği yaptık. Böylece en son 2010 yılında zirveye çıktığımdan beri, rüzgar santralleri montajından sonra Dumanlıdağ zirveye gitmeme kararımı sonladırmış oldum. Zirvedeki gözetleme kulesinin dibindeki rüzgar santralı ve hemen bizim tırmandığımız rotanın yukarısındaki ikincisi, kocaman kanatlarını adeta bize doğru savurarak, bu güzel dağın zirvesini zapdetmiş teknolojik devler(!) gibi, doğal ortama aykırı duruyorlardı.