Petkim Stadyumu’nda Sağlıklı Yaşam Koşularını Başlattım! (1991)

31 sene görev yaptığım Petkim’de “Sağlıklı Yaşam” sporlarını kitle halinde başlatarak Petkim Stadyumu’nun tüm Petkimlilere açılmasını sağladığımı hemen her fırsatta bizzat dillendirmekten hep çok zevk almışımdır! “Siyabospor” adı altında 1991 kışında benim yönetimimde başlayan Sağlıklı Yaşam etkinlikleri Petkimlilerin yoğun katılımı ile hızla benimsenerek Petkim Lojmanlarının kalıcı bir spor geleneği haline gelmiştir. Emekli olduktan sonra da herhangi bir şekilde Petkim yakınlarından geçtiğimde  Stadyumda yürüyenleri koşanları gördüğümde ne iyi etmişim de bu işi başlatmışım diye kendimle iftihar ediyorum!  Bu oluşumun nasıl başladığının kısa bir hikayesi var, işte onu anlatacağım.

Okumaya devam et

Hakkımda Köşesinden Alıntı: Çocuklarımın Düğünlerine Katıldım… (2010)

Çocuklarımızı büyüttüğümüz yıllarda kendi yaşımızdaki arkadaşlarımızla yaptığımız sohbetlerin bazılarında laf dönüp dolaşıp çocuklarımızın büyüyüp evlenmek istediklerinde nasıl davranacağımız konusuna gelirdi. Daha doğrusu arkadaşlar bizim ve özelde de benim çocuk büyütmekteki onlara göre farklı, belki de çok farklı, yaklaşımlarım karşısında, adeta bir açık yakalamışcasına, şöyle bir yorum yaparlardı:

Okumaya devam et

Hakkımda Köşesinden Alıntı: “İÇ ABİ YAA..” DEDİ HÜSEYİN DOĞAN (2010)

2000 yıllara doğru Petkim  ile Mitsui arasında yapılan bir Lisans sözleşmesinin imza töreninden sonra Petkim Özel Misafirhanesinde kutlama amaçlı bir öğle yemeği yenilecekti. Genelde böyle yemeklerde sadece Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları, Müdürler ve Müdür Yardımcıları ile konu ile lgili Başmühendis katılırlar. Konu Yüksek Yoğunluklu Polietilen Tevsii olduğundan ve o sıralarda Proje Başmühendisi olarak görev yaptığım için o özel yemeğe de katılma hakkım doğmuştu. Böylece bir çok özel yemek ve davetlerin yapıldığını duyduğum bu özel misafirhanede bir özel yemek yeme ayrıcalığını(!) yaşayacaktım.

Okumaya devam et

Anılar: Mustafa Kemal Lisesi – MAYK (1964)

Lisedeki Cebir öğretmenimin adını hatırlayamıyorum ama lakabını hiç unutamam. Mayk derdik biz “Cebirci”ye. Malüm, öğretmenlere ve futbol hakemi, takım koçu gibi pek çok benzeri meslek erbabına hep “Hoca” diye hitap etmek günümüzde pek yaygın. Ancak o zamanlar, 60’lı yıllarda, “Cebirci”, “Coğrafyacı”, “Edebiyatçı” gibi branşına göre isimler takardık öğretmenlerimize. Bizim adını hatırlayamadığım Lise1’deki Cebir öğretmenimiz olan … Okumaya devam et

YENİMAHALLE MUSTAFA KEMAL LİSESİ (1964)

MAYK Lisedeki Cebir öğretmenimin adını hatırlayamıyorum ama lakabını hiç unutamam. Mayk derdik biz “Cebirci”ye. Malüm, öğretmenlere ve futbol hakemi, takım koçu gibi pek çok benzeri meslek erbabına hep “Hoca” diye hitap etmek günümüzde pek yaygın. Ancak o zamanlar, 60’lı yıllarda, “Cebirci”, “Coğrafyacı”, “Edebiyatçı” gibi branşına göre isimler takardık öğretmenlerimize. Bizim adını hatırlayamadığım Lise1’deki Cebir öğretmenimiz … Okumaya devam et

KAZ DAĞI TRANSINDA ALTMIŞLIK BİR DAĞCI! (7 Temmuz 2009)

Ne zaman Blog sayfamı açsam, yandaki küçük fotoğrafımın hikayesini yazmak istemişimdir. Çünkü bu fotoğrafın benim için önemli bir özelliği var. Bu yazımda bunu anlatacağım. Başlangıçta Blog sayfamda fotoğrafım yoktu. Oğlum Cem bir fotoğrafımın olmasının iyi olacağını söylüyordu ve ben de kendisine “Sendeki fotoğraflardan birini seç” demiştim. Neticede Cem yandaki fotoğrafımı seçip sayfaya yerleştirmiş. Bu fotoğraf … Okumaya devam et

“Hakkımda” Köşesinden Alıntı: Çocukları Nasıl Büyüttük? (2004)

Çocukları Nasıl Büyüttük?

2006 yılı Temmuz ayında emeklilik kararı alarak 31 yıl hizmet verdiğim Petkim’den ayrıldım. Ayşen de benden 2 ay önce emeklilik hayatına başlamıştı. Menemen Villakent’teki evimizin inşaatı henüz bitmediği için Ankara’ya yerleşmiştik ama, yaz aylarında İzmir’de, Foça Çanak Sitesi’ndeki küçük dairemizde yaz aylarını geçiriyorduk.

Bu dönemlerde arada Petkim’e uğrayıp arkadaşlarımı ziyaret ediyordum. Böyle  bir ziyaret sırasıda, bir zamanlar çalıştığım müdürlükteki 2 bayan arkadaşıma uğramıştım. Onlar da çocuk eğitimi üzerine konuşuyorlarmış. Daha doğrusu birisi bir gün önce yaramazlığına dayanamadığı için çocuğuna bir tokat atmak zorunda kaldığı için  üzüntüsünü anlatıyormuş. Ben de odaya tam bu sırada girmişim. Birkaç hal hatır sorma cümlelerinden sonra hemen sordular:

Okumaya devam et

A.Ü.Fen Fakültesi “Kimya72” Mezunları Gecesi (7 Şubat 2009)

13.jpgGeçen ayın 7’sinde (7 Şubat 2009), Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü 1972 mezunlarından bir gurup arkadaşımız, çoğu eşleriyle birlikte, Fakülte bahçesindeki Üniversite Lokalinde bir araya geldiler.

Eski dostlar Lokaldeki canlı müziğin tüm engellemelerine rağmen bağıra çağıra hasret giderdiler.

Ama yetmedi; hem geceye katılanlar yeterince görüşemedi, hem de katılamayanlarla özlem giderilemedi. Bir sonraki toplantıda birlikte olma dilekleriyle gece sona erdi.

Okumaya devam et

HATUNDERE’DEN DUMANLIDAĞ KALE (15 Mart 2009)

“NOT: Bu yazı, Blog Sayfamda yazmaya başlamadan önceki yıllarda, her doğa sporları etkinliğimden sonra kendim için hazırladığım notlardır. Bu notlarımı tükenmez kalemle, yani herhangi bir düzeltme yapmadan, bir çırpıda ve ağırlıklı olarak tek bir sayfada bitiriyordum. Neticede bunlar, ileride sadece benim okuyacağım “KENDİME NOTLAR” başlığı altına toplanabilecek, adeta işlenmemiş HAM yazılardır; ancak bu haliyle dahi … Okumaya devam et

Sağlık İçin Yaşam Boyu Spor, SİYABOSPOR (1984)

Modern dünyanın hayatımıza getirdiği rahatlıklar yanında, daha az hareket etmemize  neden olduğu da bir gerçektir. Bu nedenle günlük yaşamda vücudumuzdaki kas guruplarından ancak bazıları çalışırken, kendine iş düşmeyen kaslar canlılıklarını ve güçlerini yitirmektedirler. Bunun sonucu olarak da yaklaşık 60 trilyon hücreden oluşan insan organizmasının kullanılmayan hücreleri, doğa yasası gereği olarak yok olmaktadır. Bedensel hareketin azalmasıyla sağlıklı yaşam koşullarından uzaklaşan bir kişinin … Okumaya devam et