Çanak55 (18 March 2013)
Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.
Merhaba,
Blog yazılarımı tam 4 yıldır sürdürüyorum. Bu süre içinde 5 katagoride 168 yazı, ve 168 albümde 10613 fotoğraf yayınlamışım. Yazılarıma gelen yorum sayısı da 308 olmuş. İlkini 2 Şubat 2009 tarihinde yayınladığımdan itibaren 1469 gün geçmiş ve ortalama olarak yaklaşık 10 günde bir yazı yayınlamışım ve 5 günde bir de yorum almışım.
Blog yazılarımı 5 katagoride yayınlamakla birlikte ağırlığı gezilerime ve doğa sporlarına veriyorum. Bundan amacım, yaşadığım güzellikleri okuyanlarımla paylaşmak ve olabildiğince çok insanı doğa sporlarına teşvik etmek.
Snowbird, Utah’da kayak ve yaz sporlarının yapıldığı önemli bir spor ve yerleşim merkezi. Salt Lake City’den güneye doğru dağlara paralel giderken doğuya doğru büyük bir vadiye girince on küsür km sonra ulaşılıyor. Bölgede çok güzel konaklama ve sağlık tesisleri var. Yollar, açık kapalı otoparklar, telesiyejler, teleferikler, spor giyimli insanlar ve çevredeki dağların yüksek dorukları hemen dikkati çekiyor. Bizim geldiğimizde 18 Ekim itibariyle tesisin yaz aktiviteleri sona erdiğinden kış hazırlıklarına başlamışlardı.
Salt Lake City’deki ilk doğa yürüyüşü etkinliğimizi Antelop Adası gezisinde Dooly Knop(1609 mt) ve Frary Peak(2010 mt) parkurlarında yaptık. Gerçi parkurların Adadaki başlangıç noktasından itibaren 625 metre yükseliniyor ama biz her iki zirve yolunda toplamda yaklaşık 12 km yürüdük. Güneşli, hafif esintili güzel bir günde Büyük Tuz Gölü, Salt Lake City ve çevresindeki dağların harika manzaralarını seyrederek keyifli bir etkinlik yapmış olduk.
Yok olmuş ifadesi tam anlamıyla doğru! Yangından sonraki Baba Ocağı’nın bulunduğu yerde, otuyla çimeniyle öylesine doğal bir arazi var ki, sanki daha önce burada 2-3 katlı ahşap köy evleri hiç var olmamış gibi! Ne bir bozuk temel çukuru, ne de yanık isli bir tahta parçası..
Bu yazı bir önceki yazının devamı niteliğindedir: METİN YAVAŞ’LA KASTAMONU’DAYDIK – 15/16 Eylül 2012 http://www.sinasiyuksel.com/blog/?p=3765
Büyük oğlumuz Cem’in ifadesiyle: Maya dün dünyaya “Merhaba” dedi. Cem ve eşi Masha çiftinin yavruları, ilk torunumuz Maya, dün sabah 7:24’de Ihaca/NewYork Hastanesinde dünyaya geldi. Beyaz pembe tenli ve bol saçlı bebek Maya ilk fotoğraflarında bile göz kamaştıracak güzellikte!
Kurtköpeği(German Shepherd) Irk Yarışması İzmir Şampiyonası Villakent’te yapıldı. Bu ilginç etkinliğe katılırken dağ yürüyüşüne tercih etmemize pişmanlık duymadık. Birbirinden güzel harika Liz’ler(!) yarışırken biz de bu muhteşem ırkın en güzel örneklerini seyrettik.
Not: Yarışma atmosferini vermek için çektiğim 2 videoyu ve saldırgan köpeğin komut itaat testinin bir videosunu yazıma ekledim(9 Nisan 2012).
39.Annie Ödül Töreni 4 Şubat 2012 tarihinde ABD Kaliforniya Eyaleti Los Angeles şehrindeki UCLA Royce Hall salonunda yapıldı ve kazananlar ilan edildi.
Sevgili Oğlumuz Can Yüksel “Puss in Boots” filmi ile aday olduğu “Animated Effects in an Animated Production” katagorisinde yarışmıştır.
Dün sabah kalkıp penceremden baktığımda bahçemiz, yollar bembayaz olmuştu! Senede bir gün kar yağar İzmir’e , bir gün her yer beyaza bürünür. İzmir’liler sevinç çığlıklarıyla sokaklara fırlarlar vakit geçirmeden, zira biraz oyalanırsan güneş bir yerlerden kendini gösterir ve karlar erir diye..
Oğlumuz Can Yüksel’in, “Puss in Boots” filmindeki çalışmalarıyla, Annie Ödülüne aday olduğu açıklandı. Türkiye’de 12 Şubat 2012 tarihinde gösterime gireceği ilan edilen film Can’ın 4. filmi ve bu defa “Bireysel Katogori”de ödüle aday oldu. Haberin linki aşağıda verilmiştir:
http://www.annieawards.org/consideration.html#8
Can’ın animasyon dünyasının oskarları sayılan Annie ödülüne aday olması ailesi olarak bizleri çok onurlandırdığı gibi, o uzun listede bir Türk adının yer almasıyla hepimize gurur vermiştir.